Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
22 Kasım 2019

CHP neden saldırganlaştı?

CHP’nin toplumu ayrıştıran saldırgan bir politika izlemesi bir politikanın gereği midir yoksa CHP’nin zihinsel arka planında kendisini de rahatsız eden anevrizma bir durum mu var?

Sorunun cevabı geçmişten geliyor…

Geçmiş dönemlerde o bildik vesayet güçleri toplumu ve muhaliflerini tabiri caiz ise “gözünün üstünde kaşın var” sudan sebeplerle baskıladı. CHP basın yayını, asker savcısını, işçi, işvereni, sendikaları, kamu ve bürokrasi gibi vesayet güçlerini arkasına takarak darbelerin ve toplumsal gerginliğin ateşleyeni olmuştur. Bu yüzden CHP iktidar olmasa da hep iktidarda kalmıştır.

Bir gün büyük bir dirençle karşılaşacaklardı…

“On yılda on beş milyon insan yarattık her yaştan...” bir gün bu kalıbın kırılacağı ve tek tip insanla büyük işlerin başarılamayacağı, yani “eğri cetvelle doğru çizgi çizilemeyeceği” belliydi. Ak Parti ile birlikte doğru çizgiler çizilmeye ve doğru işler yapılmaya başlanınca o gün bugündür CHP iyi değil, sürekli saldırganlaşıyor!

CHP politikaları eğri cetvel kullanmaktır…

AK Parti, CHP’nin elindeki eğri cetveli kırmıştır. Darbeler dönemi, parti kapatmaları tarih olmuştur. CHP saldırganlığının altında işte bu güç kaybı var. Güdümündeki güçlerin devre dışı kalması var. Bu yüzden CHP demokratik olmayan güç devşirme arayışlarına girmiştir.

Demokrasi bulamalı algı operasyonları bu yüzdendir. Bu da çare olamayınca bir tür kalkışma denilebilecek sert sokak hareketlerinden medet umuluyor. Geçmişte Cumhuriyet mitingleri, Gezi Parkı eylemi, 17 ve 25 Aralık benzeri kalkışmalar bu amaçla yapılmıştır.

Oyun bozulup kullanıcılar net görülünce denenmeyen hamle kalmadı desek abartmış olmayız. Gerçi ilk oyun Kemal Kılıçdaroğlu ile kurulmuştu ancak tutmamıştı. Ancak başka bir evreye geçildiği gecikmedi. Doku itibariyle CHP’ye çok uzak olan çarşaflı ve tesettürlü bayanların, muhafazakâr kimliklilerin üye ve milletvekili yapılması oyunun görünenden daha büyük olduğu izlenimini vermişti.

Eski, yeni oyuncu ve katı muhaliflerle ittifaklar kuruldu. İttifakta yer alan CHP, HDP, SP ve İslami bazı cemaat ve kimlikli bilinenlerin ne yapmak istedikleri açıkça bellidir. Medyada ve TV ekranlarından verdikleri mesajlarla bundan hiç vazgeçmeyecekleri görülüyor:

-Toplumsal kaos için duygusal ve zihinsel zemin hazırlığı yapıyorlar.

-Her türlü dezenformasyon ile topluma panik ve korku salıyorlar.

-Ekonomi kötüye gidiyor, açlık ve yoksulluk propagandası ile toplumsal muhalefetin fitili tutuşturulmak istiyorlar. Bir tür sosyal ve toplumsal güvensizlik ortamına zemin hazırlanmaktır bu… Siyanürlü ölümlerin altından nelerin, kimlerin ve hangi planın çıkacağını hep birlikte göreceğiz.

-Başından beri FETÖ ile mücadeleyi sulandırıyorlar.

Türkiye kabuğunu kırdıkça, milletle ve değerleriyle kucaklaştıkça çığırından çıkıyorlar. CHP’li Grup Başkanvekilinin Özlem Zengin hanımefendiye sarf ettiği çirkin sözler aslında millete, yaşam tarzımıza, değerlerimize saldırıdır. Güya millete haddini bildiriyorlar.

Öyle demokratik cümleler kurmak nefreti, saldırganlığı, tahammülsüzlüğünüzü gizlemiyor…

Kemal Kılıçdaroğlu sürekli:

“Türkiye’de can ve mal güvenliği yoktur.” Suçlamasıyla açıkça yabancı yatırımcıya Türkiye’ye yatırım yapmayın mesajını veriyor. Bu vatanseverlik midir?

Az da olsa CHP’de doğru söyleyenler de var. Geçenlerde bir TV kanalında CHP’li Yılmaz Ateş adeta patladı: “Benim partim CHP FETÖ’ye teslim oldu.” dedi ve ertesi gün CHP’den ihraç edildi.

Gördünüz mü, CHP’de demokrasi var (!)

Adalet var, sağduyu var (!)

Diktatörlük yok (!)

CHP ve belediyelerinde “her şey güzel olacak (!) Ağustosta kar yağarsa tabi…