Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
02 Aralık 2020

CHP nasıl milli güvenlik meselesi oldu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, FETÖ’nün 3 yılı aşkın süredir Batı’da söylediklerini CHP Grup Toplantısı’nda tekrarlayarak yabancı yatırımcıya, “Türkiye’ye yatırım için gelmeyin, can ve mal güvenliğiniz yoktur” çağrısında bulunması, yaz mevsimi başlar yabancı turistlere, “Aman gelmeyin Türkiye’de can güvenliğiniz yoktur” demesi iktidara muhalefet etmek değil, ülkeye kastetmek demektir.

TBMM çatısı altındaki CHP’lilere bakın FETÖ’yü destekler, Şebbihalara destek olur, PKK’ya, YPG’ye destek olur, DHKP-C’ye, MLKP’ye destek olur, Savcıları, polisleri şehid eden katillere destek olur, velhasıl-i kelam Türkiye düşmanı ne kadar örgüt varsa CHP’liler onlara destek oluyor, ama aynı CHP milletvekilleri, Türkiye için canını veren Suriye Milli Ordusu için ise “Teröristler” diyor.

20. yüzyılın başında Türkiye’yi işgal eden Fransa binlerce mil öteden Doğu Akdeniz’e geliyor ve“Türkiye Doğu Akdeniz’den uzak dursun” diyor.

Akdeniz ile arasında 2 ülke olan Şii şerait devleti İran,

Doğu Akdeniz ile arasında 4 ülke bulunan Şeyhlik-Emirlik BAE,

Doğu Akdeniz ile arasında 4 ülke bulunan Selefi şeriatçi! ABD kölesi Suudi Arabistan Krallığı,

Yunanistan ve Kıbrıs Rumları,

Siyonist İsrail, hep beraber: “Türkiye Doğu Akdeniz’den uzak dursun” diyor.

Peki,

Cumhuriyet Halk Partisi ne diyor?

“Doğu Akdeniz’de ne işimiz var? Türkiye Doğu Akdeniz’den uzak dursun” diyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 17 Mayıs 2015’te örgütün medya tetikçisi Ekrem Dumanlı ve gazete yöneticileriyle toplantı yaptı. MİT TIR’ları ihanetinin görüntüleri bu toplantıda kendisine verildikten hemen sonra 20 Mayıs 2015 günü mikrofonlara, “CHP iktidarında MİT TIR’ları öyle gidip gelmeyecek. Silah taşımayacaklar. Filmleri var, kamyonlardaki kasaların nasıl açıldığının, bombaların görüntüleri var. Ben de seyrettim” diye bağırıyordu.

Emperyalist güçler Türkiye’yi Ortadoğu, Kafkasya, Akdeniz gibi stratejik önemi çok yüksek olan bölgeden uzak tutmak için her türlü dalavereye başvurmaktan kaçınmazken, başta CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz olmak üzere diğer CHP’lilerin Türkiye’yi “savaş suçlusu!” gibi gösterme çabalarını ne ile izah edeceğiz?

Üstelik FETÖ’nün taktik ve iftiraları ile…

Ünal Çeviköz eski bir büyükelçi, Türkiye ‘CİHATÇI GRUPLARI’ (Ermenilere karşı Azerbaycan saflarında savaştırmak için) bölgeye aktardı, türü beyanatların ne olduğunu, neye mal olacağını, nelere yol açacağını en iyi bilen biri.

Çeviköz neden hiçbir belge olmadan devletini böyle bir bühtanla mahkûm etmek istedi?

Yukarıda okuduğunuz pasajlarda gördüğünüz gibi, son bir yılda (ilki Ekim 2019’a ait) CHP’nin bu ülke için nasıl bir tehdit oluşturmaya başladığını yazmaya çalışmışım. Bunu taşrada yaşayan biri olarak adım adım görüyordum ve bu konunun ihmal edilmeyecek ehemmiyette olduğunu kayda geçiriyordum.

Bakınız,

Son Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısının ardından yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan:

“CHP'lilerin sık sık yaptığı, son olarak bir milletvekilinin pervasızca tekrarladığı TSK'yı hedef alan bühtan, ‘Bu zihniyetin başlı başına bir milli güvenlik meselesi haline dönüşmekte olduğunun işaretidir…’ diyerek bizim CHP’nin gidişatına dair söylediklerimizi haklı çıkarıyor.

Türkiye'nin ekonomik hedeflerinde de PKK-FETÖ gibi terör örgütleri ile aynı safta yer alan CHP, devlet için tehdit olmaya başladığına dair tezimizi haklı çıkarıyor:

“Bunların sancısı ülkemize yapılan yatırımın nereden geldiği değil, Türk ordusunun özellikle son 5 yıldır ne yaptığıdır. FETÖ'den PKK, YPG'ye kadar birliğimize ve beraberliğimize saldıran terör örgütlerinin borazanlığını yapanlar, ülkemizin siyasi ve ekonomik güvenliğinin sınırlarını genişletme gayretlerini engellemeye çalışıyor.”

En son CHP Mersin Milletvekili, 7 düvele karşı mücadele veren Mehmetçik için “Satılmış Ordu” diyerek nefretini kustu. Daha vahim olan Kılıçdaroğlu ve CHP Sözcüleri bu alçaklığa destek mahiyetinde açıklamalarda bulundular.

Ordu darbe yapan değil, vatanını koruyan ordu olunca CHP’li yöneticiler adeta zıvanadan çıktılar.

CHP bunu bile bile yapıyor. CHP ne yaptığını, niçin yaptığını gayet iyi biliyor. Yaptıkları ile millete ve devlete nasıl bir zarar verdiklerini gayet iyi biliyorlar…

O halde mesele ne?

CHP neden böyle yapıyor?

1923’ten itibaren CHP’yi yazmak lazım.

Bekleyin…