Dolar (USD)
35.20
Euro (EUR)
36.72
Gram Altın
2958.55
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
19 Eylül 2020

CHP mi yoksa korona virüsü mü?

Bir meslektaşım soysuz medyada dolaşan bir haber verdi. Adı Barış olan bir adamın twitter ile paylaştığı asparagas bir haberle ilgili sorusu üzerine kim bu diyerek küçük bir araştırma yapmam yetti hatta arttı bile.

Bu adam dünyayı kasıp kavuran korona virüs ile ilgili ülkemizin en yetkili organından üst üste açıklamaları hiçe sayarak kendi bildiği ezberini nakarat yapan eski bir CHP milletvekili. Habere kaynak eden ise trajı olmayan malum bir gazete.

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu ülkemizde şu ana kadar korona virüs tanısı konmuş şüpheli vakaların hepsinin laboratuvar incelemelerinde sonucun negatif olduğunu açıklamasına rağmen bu adam İstanbul da Çinli bir kız çocuk üzerinden algı ticareti yapıyor. Utanma sıkılma araştırma yok. Böyle bir ticaret en hafifinden adilik ve alçaklık.

İnsan kendi memleketine bu kadar düşman nasıl olur.?

Tayyip düşmanlığı bu adamların iliklerine işlemiş.

Bu tür adamlar bazen öyle bayağılaşıyorlar ki, bunlar insan mı diyesim geliyor.

Değerli okurlar soysuz medya zaten iyice çıldırmış. Hiç kimse aklıselim ile yazıp çizmiyor.

İşkembeden atışın serbest olması ve yapanın yanına kâr kalmaya devam etmesi hayra alamet gibi görünmüyor.

Değerli dostlar CHP zihniyeti ile ilgili yazılacak çizilecek o kadar çok şey var ki, doğrusu hangi birinden başlamalıyım diye düşünüyorum.

Bunların ağababalarının ülkemizi kırklı ellili yıllarda nerelere savurduğunu vatanını milletini seven aklıselim herkes bilir. Camilerin ahır yapılması, mazlum insanların sırf şapka takmadı diye idam edildikten sonra yargılamasını yapan istiklal(!) mahkemeleri bunların eseri.

Yolsuzluk bunlarda.

Din düşmanlığı bunlarda.

Halka tepeden bakan halkçılık da bunlarda.

İstemezukçu mızmızcılıkta bunların genetik kodlarına işlenmiş.

Keçisi çalınan hocayı keçi hırsızı yapanda bu zihniyet.

Allah birdir sözü dışında hiç bir sözlerine inanmamak gerekiyor.

Gelelim meselenin ciddiyetine. Virüs salgını her geçen gün yeni ölümler ile tüm dünyada önemsenip tedbir üstüne tedbirler alınıyor. Algı operatörleri tam mesai çalışarak işi çığırından çıkarmaya çalışadursun aklıselimin galip gelmesini beklemekten başka bir çıkış yolu gözükmüyor.

Çok badireler atlatmış bir ülkenin vatanını seven bir evladı olarak bugünleri sağ salim atlatacağımıza inanıyorum. Geziden bugüne yakın geçmişimizi hatırladığımızda demek istediğim daha iyi anlaşılır.

Virüsün ekonomik boyutundan çok oluşturduğu psikolojik yıkımın etkileri uzun yıllar etkisini göstermeye devam edecek. Algı pazarında uzun süre bu mesele tedavülde kalacak gibi.

Çin başına gelen bu musibetten ders almalı. Doğu Türkistan’da işlediği cinayetlerin küçük bir bedeli bu. Mazlumların ve sessiz yığınların kalbi buğuzları Çin için sonun başlangıcı olabilir.

Devlet başkanları daha geçen günlerde horozlanıp duruyordu ve bizi kimse durduramaz diyerek efeleniyordu. Bugün ise ancak elektron mikroskop ile görülebilen bir virüs bu hormonlu gücü tarumar eyledi.

Böbürlenmemek gerekir.

Amerika, İngiltere işin neresinde, ilaç şirketleri ve aşı firmaları ne alemde. Önümüzdeki günlerde sis kalktıkça bunlar daha görünür hale gelecek. Kimin eli kimin cebinde kazanan ve kaybeden daha netleşecek.

Vatandaş olarak bizlere düşen vazifeleri hatırlatarak makalemi sonlandırmak isterim.

Panik yapmamalıyız.

Her duyduğumuza hatta gördüğümüze inanamamalı ve aklıselim ile hareket etmeliyiz.

Bağışıklık sistemimizi zayıf düşürecek hiç bir eylemimiz olmamalı.

Sağlıklı dengeli beslenmek, uyku gıdasını zamanında ve yeterince almak, stres ve gerilimden uzak durarak savunma gücümüzü desteklemek öncelikli vazifelerimiz.

Kendimizle ve etrafımızla barışık olmak, ellerimizi sık yıkamak, hastalandığımızda istirahat etmek gibi sorumluluklar ihmal edilmemeli.

Mevsim kış olduğu için üst solunum yolu enfeksiyonu sık görülmektedir. Her gördüğümüz nasıl dedemiz değilse her üst solunum yolu enfeksiyonu da korona değildir.

Ortada kontrolsüz olarak dolaşan algılara itibar edilmemeli. Devletimizin yetkili organlarına güvenilmeli ki, kaos girdabına düşmeden ve sağlığımızı kaybetmeden yaşayalım.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle..