''CHP ile hayırda yarışılmazmış!''
“Bizim belediye başkanlarımızın en büyük korkusu, kul hakkı yemektir. Boğazlarından haram geçmez. Erdoğan bizimle hayırda yarışmaktan korkuyor.”
Kılıçdaroğlu’a ait bu ifadeler Sözcü’de manşete taşındı. Çok güldüm…
Bir kere kul hakkı, helal ve haram gibi değerler söyleyenin değerleri ile alakalıdır. Değerler ile kişinin yaşamı arasında tezat varsa söyleyene ve söylenene faydası olmadığı gibi söyleyeni gülünç duruma da düşürüyor.
CHP’nin tek parti döneminden gelen baskı ve zulümleri dünyayı on kere dolaşır. Kul hakkı, hak ve hukuktan en son CHP bahsetmelidir. Bu söylemde bir siyasi hesap var.
Hatırlayın…
CHP yıllardır AK Parti’nin dağıttığı yardımlara karşı çıkıp küçümsüyordu. Şimdi kendisi yapıyor. Yardımları yanlış yerlere gidiyor. İBB’nin dağıttığı yardım kolilerinin görüntüleri sosyal medyaya düştü, adam elinde alkollü içecekle eğleniyordu. Kılıçdaroğlu’nun “Helal ve haramdan ve kul hakkından” anladığı bu mu olmalıdır?
CHP’de gaz birikmesi var ve diline yansıyor. Sayın Erdoğan’a duyduğu kin, öfke ve nefret nerdeyse CHP’nin kurumsal dili haline gelmiştir. Bu bozuk psikolojisi CHP’ye zarar veriyor. Nefretin kaynağında Erdoğan’ın başarısını kıskanmak da var kuşkusuz.
CHP asabının bozuk olmasına sebep sadece bu değil. Yıllardır süren iktidarsızlık da var. Bunu da darbe söylemine ve çirkin üsluba yansıtıyor.
CHP sözcüleri ve yandaşları sanki ülkenin yarısı koronadan ölmüş gibi abartıyor. Beklentileri de bu yönde. Yeter ki Erdoğan gitsin de, gulu gulu dansı yapacaklar.
Helal haram diyeceksin…
Sonra da Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden İslam’a saldıracaksın. Bu ne yaman çelişki! Bu çıldırmışlık hali değilse eğer, arkasında bir hedefin olması muhtemeldir. CHP’nin tek parti ceberutluğu, din düşmanlığı ve darbecilik özlemi depreşmiş olmasın?
İslam’ın eşcinsellikle ilgili tavrı kesindir, aksini savunmak Allah’a karşı gelmektir. Sorun dinde olmadığına göre sorun fuhşu, zinayı ve eşcinselliği savunmaktır. Anlaşılan bu gibilerin aklın ve namusun kıymetini bilmemek gibi ruh halleri var.
İslam eşcinselliği ve zinayı en büyük günahlardan saymıştır. Hz. Peygamber (s.a.v.), kadına benzemeye çalışan erkekleri ve erkeğe benzemeye çalışan kadınları lanetle anmıştır. (Buhari, Libas 61-62)
Hz. Lût kavmini uyarmıştı:
"Lût’u da (peygamber gönderdik) Kavmine dedi ki: “Sizden önceki milletlerden hiçbirinin yapmadığı fuhşu mu yapıyorsunuz!” / “Çünkü siz, kadınları bırakıp da cinsel tatmin için erkeklere yanaşıyorsunuz. Doğrusu siz taşkın bir milletsiniz.” (Arâf:7/80-84)
Zina, fuhuş ve homoseksüelliğin arkasında duranlar en az onlar kadar hasta ve suçludur. Eskilerin deyimiyle “la teşbih” diyerek yani kimseyi hedef almayarak şu fıkrayı anlatalım:
“Eşek ağaca bağlıydı. Şeytan geldi ve ipini çözdü! Eşek, komşunun tarlasına girdi, kuru ve yeşili yemeye başladı. Tarla sahibi çiftçinin karısı eşeği gördü ve tüfeğini çıkartarak eşeği öldürdü!
Eşeğin sahibi tüfek sesini işitti, baktı ki eşeği ölmüş, sinirlendi, çiftçinin karısı üzerine kurşun boşalttı! Çiftçi döndü, karısını ölmüş bulunca, tüfeğini aldı ve eşeğin sahibini öldürdü!
Eşeğin sahibinin oğlu, babasını ölmüş bulunca, silahı aldı tarla sahibi ve büyük oğlunu öldürdü!
Haber tarla sahibinin ailesine ulaştı, hepsi silahlarını aldılar ve eşek sahibinin çiftliğine hücum ettiler, evde kim varsa hepsini öldürdüler ve ellerine geçirdikleri her şeyi yakıp yıktılar!
Şeytana soruldu:
Sen ne yaptın!
Şeytan dedi ki:
Ben sadece eşeği tarlaya saldım.”
Evet, eşek çok olunca semer vuranlar da çok oluyor...