Dolar (USD)
34.55
Euro (EUR)
36.05
Gram Altın
2991.82
BIST 100
9487.83
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Nisan 2014

CHP için ameliyat vakti

Dünyada herhalde CHP benzeri bir siyasal parti daha yoktur. Her üç beş yılda ameliyat masasına yatırılan, lideri ve 'ideolojisi' değiştirilen bir parti olabilir mi?

CHP tek başına iktidar olamıyor. Çok başına iktidar olunca bunu uzun sürdüremiyor.

Ana muhalefette kalınca, iktidar alternatifiymiş hissi uyandırmıyor.

Seçim kampanyasını tamamen, olumsuzluk, yokluk, tepkisellik üzerine kurguluyor.

Negatif siyaset üretiyor.

Mesela "iktidarın şu yaptıklarını geliştireceğiz" yerine, "İktidara şunu da yaptırmayacağız bunu da. Hatta yaptıklarını da yıkacağız" diyor.

Bunun üstüne bir de oy gelmedi diye sızlanıyor.

Yapılacağı durdurmak, yapılanı da yıktırmak üstüne kurulu bu anlayışa millet niye güvenip oy versin ki?

İşte bunu da anlamıyor, millete küsüyor!

***

İktidara alternatif olması beklenirken, "AK Parti yüzde 50 oy alamazsa istifa etsin", "AK Parti seçimden birinci çıkmazsa bırakıp gitsin" diyor.

CHP'nin koca koca Genel Başkan Yardımcıları seçimden önce Başbakan Erdoğan için "Yüzde 30'un altına düşecek, Malezya'ya kaçacak" diyorlardı.

Yine önemli görevdeki bir CHP'li de önceki gün "AK Parti dar bölge seçim sistemini istiyor. Çünkü oyları yüzde 30'a düştü" şeklinde konuşuyor.

Seçim olmuş, geçmiş önemli değil. Aynı noktadan milim oynamadıklarını ispatlıyorlar.

***

Mesela dünyada hiçbir parti CHP kadar ameliyata uğramıyor diyorduk ya, son on yıla bakmak yeterli.

Bakıyorsunuz kongrede tekme tokat başa gelen Genel Başkan, birkaç yıl içinde "Kaset" komplosuna uğrayınca CHP'liler ağlıyor.

Ama partide "Kim yaptı" diye "Kaset"in peşine düşen yok.

O gözyaşı döküp "Benim liderimin yerinde gözüm yok" diye yemin billah edenlerin iki saat sonra Genel Başkanlığa aday olduğunu görüyorsunuz. Görmekten daha tuhafı buna şaşırmıyorsunuz.

Ana muhalefet partisi diye ikinciliği de garanti değil ki CHP'nin.

Koalisyonun ortağı olduktan sonra girdiği seçimde mesela yüzde 10 barajına takılıp Meclis dışı kalabiliyor.

Ama hiç kimse bu baraja takılmaktan sorumlu olmuyor. Partinin tavanı zafer kazanmış edasıyla "Önümüzdeki maçlara bakıyoruz" deyip devam ediyor.

"Niye hep yüzde 25 bandına takılı kalıyoruz?" diye soran, sorgulayan yok!

Yeni lider gelip sağ'dan sol'dan isim ihraç edip seçime giriyor. Maya tutmuyor ama kimse de yerinden olmuyor.

Mesela şimdi Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaşıyor, CHP'nin Köşk adayı kim bilen yok.

***

CHP, yıllardır hakaret ettiği, iktidara gelince bitireceklerine yemin ettiği Cemaat ile seçim öncesinde ittifak yaptı.

Peki, Cemaat'ten nefret eden partideki ulusalcılar ne yaptı? Hiç. Sustular!

Deniz Baykal'ın 2005'teki kongrede elinde 57 sayfalık yolsuzluk belgesini salladığı ve daha sonra partiden ihraç ettiği Mustafa Sarıgül İBB Başkan adayı oldu partiden. Peki Baykal ne yaptı? Hiç. O da sustu.

Ta ki son birkaç güne kadar.

***

Şimdi partideki ulusalcılar Cemaat'e ve onlarla işbirliğine giren Kılıçdaroğlu'na çemkiriyor.

CHP'nin "Ordu göreve"cileri, Anıtkabir'e şikayete gidicileri, "Kürt Türk'le eşit mi olurmuş"çuları isyanlarda.

Baykal, ihraç adayların ve içi boş ittifakların CHP için "yenilgi" olduğunu filan söylüyor.

Bugüne kadar aylardır niye susuyorlardı? Herhalde seçimde bu ittifaklardan bir başarı çıkmasını umuyorlardı, onun için.

Yani tamamen çıkarcı bir şekilde seçim atmosferinde susmayı tercih ettiler.

Peki, şimdi konuştuklarında daha 15 gün öncesine kadar ilke ile değil de çıkar doğrultusunda hareket edenleri CHP tabanı samimi bulacak mı?

***

CHP için yeni bir ameliyat sürecinin başlayacağını tahmin etmek güç değil. İşte tüm bu gürültü, yeni ameliyatın habercisi.

Baykal yerine Kılıçdaroğlu'nu getirenler şimdi de Kılıçdaroğlu yerine yeni bir isim getirerek CHP'nin iktidar problemine çare bulacaklarını sanıyor.

Artık Sarıgül mü, Yavaş mı, Feyzioğlu veya İnce mi bilemem! Ama kesinlikle 2014 yılı bitmeden CHP'de çok ciddi komplikasyonlara neden olabilecek bir operasyonun ayak sesleri duyuluyor gibi. Demedi demeyin fena karışacak CHP fenau2026