CHP artık gündemden düşmeli
Klasik seçimlerin sonuncusunu Mayıs ayında yaptık. Yüksek Seçim Kurulu bir sonraki genel seçimi elektronik ortamda yapmak için çalışmaya başladı. Seçimleri elektronik ortamda yapan ülkelerin sistemi incelenecek, ülkemizde de benzer bir sistem kurulacak. Hem zamandan kazanacağız, hem giderler azalacak. Seçimlerde hile iddiaları da tamamen ortadan kalkmış olacak.
Birkaç aydır iç politikaya
yoğunlaşan gündemimiz yavaş yavaş dışarıya doğru yönelmeye başladı. Muhalefet
cephesinde ise bütün oklar CHP’ye ve bu partiyi tarihinin en büyük hayal
kırıklığına uğratan genel başkanına yöneldi. Seçimden önce satın aldıkları
anket sonuçları ile kendi seçmenini yanıltan, seçim gecesi bile manipülasyon
yapmaktan kaçınmayan kadrolar toplu halde diskalifiye oluyor. Sıra genel
başkanlarında.
Son dört yıldır erken seçim
teraneleri ile kendilerini gündemde tutan, son iki yılda da milleti altılı
masaya oturtup kaldıran Kemal Kılıçdaroğlu, artık uzatmaları oynuyor. Son
yıllarda her şartta CHP’nin yanında olan, genel başkanı öve öve bitiremeyen
partili kalemşorlar şimdi birbiriyle yarışırcasına Kılıçdaroğlu’nu eleştirmeye
başladı. Ama açık söylemek gerekirse Muharrem İnce’nin bulduğu, “Çıkmışsın yenmiş,
yenmiş de yenmiş” polemiği kadar orijinal bir replik henüz bulamadılar.
***
Sol kesim de aslında Kemal
Kılıçdaroğlu’nun ne yaptığını ve neyi amaçladığını çok iyi biliyor. Soner
Yalçın, Sözcü’de6 Haziran tarihli yazısında şunları söylüyor: “Kemalist aydını
kalmayan, besleme gazetecisi bol CHP’yi, salt etnisiteye/ırka-mezhebe-hemşeriye
dayanan bir “derneğe” dönüştürdü. Bu sebeple toplumsal yapıdaki gelişmeleri
okuyamayan, hesap vermez, tepeden inmeci bir Kılıçdaroğlu var karşımızda!”
Ahmet Hakan da dünkü
yazısında “Biraz da ben siyaset mühendisliği yapayım” diyerek, “CHP ana
muhalefet yükünü taşıyamıyor” dedi. Çözüm önerisi ise şöyle:
“CHP siyasi varlığını
sürdürsün. Ama küçük bir parti olarak. Seküler endişenin, Kadıköy/Beşiktaş
duygusunun, Erdoğan karşıtlığının, Atatürkçü vurgunun partisi olarak…
Ana muhalefet ise… Popüler,
kitlesel, bagajsız, milliyetçi, sağcı, muhafazakar çizgideki karizmatik bir
lider patisi olsun.”
***
Biz yıllardır CHP’nin artık
ana muhalefetten ve gündemden düşmesi gerektiğini, Türkiye’ye lüzumsuz yere
zaman kaybettirdiğini söylüyoruz. Ancak son seçimlerle bu durum tüm kesimlerin
ortak düşüncesi haline geldi. Önümüzdeki dönemde yeni partilerin ve yeni
liderlerin çıkıp siyasi atmosferi değiştirmesi artık kaçınılmaz oldu.
Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin
ilk grup toplantısında CHP’lilere konuşup, “Açıkça
ifade etmek gerekirse kazanamadık” dedi. Evet, medyada bu cümle öne çıkarılmasa
da CHP ve Millet İttifakı olarak kazanamadıklarını ilk kez kelimelere döktü:Ka-za-na-ma-dık!
Kazanamadıkları gibi parti başkanları Meclis’e de giremediler. Kılıçdaroğlu,
İttihat ve Terakki’nin yaptığını yapamadı, siyasi iktidarı deviremedi. Millet,
teröre, teröriste ve terör işbirlikçiliğine destek vermedi. Terörle birlikte
artık CHP’nin de, Kılıçdaroğlu’nun da siyasetin hatıra defterindeki yerini alma
zamanı geldi…