CHP, ABD, HDP ve Ekrem İmamoğlu PKK ve FETÖ ile mücadele ediyor mu?

Dünyanın her yerinde popülizm (yalakalık, yağcılık) denen lanet var.

Ama Türkiye’de özellikle son yıllarda bu popülizm laneti çok arttı.

O kadar arttı ki, muhalefet partilerimiz; PKK’lı olduğu tartışılmayacak kadar ortada olan PKK’lı Selahattin Demirtaş’a ve HDP (PKK)’ye yalakalık yapmak için birbirleriyle adeta yarışa girmiş.

Ekrem İmamoğlu, PKK’lı Demirtaş’ın çizgisini beğendiğini bile söyledi.

Dilek İmamoğlu PKK’lı Başak Demirtaş ile doğum günü partisi düzenleyip, birlikte tiyatro izlediler. Üstelik tiyatronun kaynağı da PKK’lı Selahattin Demirtaş.

Ekrem İmamoğlu, PKK’lı Pervin Buldan ile fidan dikme etkinliği bile düzenledi. Aradaki fark, fidanlar Kandil’de değil de İstanbul’da dikildi.

Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi, PKK’lılara yalakalık yapmakta sınır tanımıyor.

PKK (HDP) CHP’ye, CHP de PKK (HDP)’ya yalakalık yapıyor.

*

PKK (HDP) da CHP de zor durumda

PKK zor durumda. Çünkü Kürtler HDP’ye: “ne işe yarıyorsun bir parti olarak, hiçbir işe yaramıyorsun” diyor.

İktidar olamıyorsun, iktidarın bir parçası olamıyorsun, kan akıyor ve bunun önüne bilerek ve isteyerek geçmiyorsun. Çözüm sürecini bitirdin. 100 yıldır iktidar yüzü görmeyen ve 100 yıl daha iktidar yüzü görmeyecek olan CHP ile seçim ittifakları yapıyorsun. Memlekete zarar vermekten başka ne işe yarıyorsun? Dünyanın her yerinde sorunlar iktidarlarla çözülür. HDP gitmiş asla iktidar olamayacak olan CHP ile ittifaklar yapıyor. Bunun sonu nereye varacak? Bunun memlekete ne faydası var?

CHP de zor durumda. 100 yıldır iktidar olamıyor ve memlekete zarar vermekten başka bir işe de yaramıyor. PKK (HDP)’ya yalakalık yaparak iktidar olacağını zannediyor. HDP (PKK)’nin toprak istediğini, Türkiye topraklarında bir PKK vatanı, bir PKK devleti kurmayı amaçladığını bildiği halde, sırf iktidar olma uğruna HDP (PKK) ile ittifak yapıyor.

*

CHP ve HDP (PKK) birlikte Türkiye’yi adım adım bölünmeye doğru götürüyor.

İnsanlar inanmakta güçlük çekebilir. Ama CHP iktidarında kimse Türkiye’yi bir arada tutamaz. Türkiye PKK (HDP) ile CHP arasında bölünür. Bunun önüne geçilemez. Daha önceki seçimleri boykot eden, seçimleri sabote etmeye çalışan PKK, 2023 seçimlerine girmek için adeta can atıyor. CHP adayına oy verdirmek için, Kandil’den özel ekipler bile kurup gönderebilir. PKK, silahla alamadığını, CHP ve özellikle de Ekrem İmamoğlu iktidarında alabileceğini çok iyi biliyor. Bunun hesabını yapıyor. Önce özerklik, sonra adım adım bölünme stratejisini işliyor PKK.

Türkiye’yi Kürtler değil, CHP bölünmeye götürüyor. Kaderin bir cilvesi, Cumhuriyeti kuran parti, Cumhuriyeti parçalayan ve bitiren parti olmaya doğru gidiyor. Rejim tehlikede korkusuyla hareket eden CHP, ne rejim bırakacak ne de ülke.

*

ABD bile PKK’ya terör örgütü diyor, CHP demiyor.

ABD iş olsun diye bile olsa, PKK’yı bir terör örgütü olarak görüyor. Terör bagajından kurtulmak için, Suriye’de PKK’ya başka isimler vererek PKK’yı kullanma yoluna gidiyor. Aynı şekilde ABD FETÖ’yü de kullanıyor.

Hem PKK’yı hem FETÖ’yü kullanıyor. Hem de aynı anda. Ama aynı zamanda PKK’yı terör örgütü ve FETÖ’yü de darbeye kalkışan bir hareket olarak da görüyor. Hatta ABD, PKK elebaşlarının başına numaradan da olsa para ödülü bile koymuş durumda. CHP, ABD kadar bile olamıyor. ABD kadar bile PKK (HDP) ile mücadele etmiyor CHP.

*

CHP PKK (HDP), DHKP-C ve FETÖ ile neden mücadele etmiyor?

ABD bile PKK ve FETÖ ile göstermelik de olsa, görüntüyü kurtarma adına göstermelik bir mücadele ediyor.

CHP bunu bile yapmıyor.

Kemal Kılıçdaroğlu, PKK bir terör örgütüdür bile diyemiyor.

Ekrem İmamoğlu, PKK bir terör örgütüdür bile diyemiyor.

Tunç Soyer, PKK bir terör örgütüdür bile diyemiyor. Hatta Soyer, HDP (PKK)’nin mitingine bile katılabiliyor.

Halbuki ülkenin bütün kurum ve kuruluşlarıyla, topyekun terörle (PKK, FETÖ) mücadele etmesi gerekiyor.

CHP; PKK, FETÖ, DHKP-C, DEAŞ, ... ile mücadele ediyor mu?

CHP bu soruya cevap verebilir mi?

PKK’lı Pervin Buldan ile fidan dikme etkinliği düzenleyerek PKK ile mücadele edilemez.

PKK’lı Selahattin Demirtaş’ın çizgisini beğenerek, PKK’lı Başak Demirtaş ile doğum günü partisi düzenleyerek, PKK’lılarla birlikte tiyatro izleyerek, … PKK ile, terörle mücadele edilemez.

ABD, Yunanistan, İsrail, … PKK ve FETÖ ile ne kadar mücadele ediyorsa; CHP de PKK ve FETÖ ile o kadar mücadele ediyor. Hatta CHP ABD, Yunanistan, İsrail, … gibilerin bile gerisinde.

Cumhurbaşkanı adayı olmayı hayal eden Ekrem İmamoğlu, PKK’lılarla fotoğraf çektiriyorsa, yarın ALLAH göstermesin Cumhurbaşkanı olduğunda memleketi nasıl yönetecek? Memleketi PKK (HDP) ile birlikte mi yönetecek?

***

HDP (PKK) CHP’ye, CHP de İYİ Parti’ye iltihak eder mi?

PKK (HDP), Türkiye’yi daha kolay bölüp parçalayarak bir PKK devleti kurmak için CHP’ye katılmaya bile hazır ve CHP’ye de katılabilir. CHP de İYİ Parti’ye katılabilir. Meral Akşener’in CHP’yi İYİ Parti’ye katma isteği olduğu da görülüyor. Ekrem İmamoğlu ile olan yakınlığı sadece İstanbul seçimlerindeki destekle alakalı değil.

Meral Akşener, CHP’yi İYİ Parti’ye katabilir. Ekrem İmamoğlu, Meral Akşener ve Selahattin Demirtaş üçlü troyka olabilir. CHP ve HDP (PKK), İYİ Parti çatısı altında birleşebilir mi? Meral Akşener’in amacı CHP’yi İYİ Parti ile birleştirmek mi? FETÖ’nün böyle bir planı var mı? Bunu zamanla göreceğiz.

***

PKK’lı Selahattin Demirtaş neden hapiste?

Aslında insan böyle bir soruyu sormaya bile utanır. Çünkü Selahattin Demirtaş bir PKK’lıdır.

Ama CHP’liler soruyor. Neden?

Çünkü PKK’lı Selahattin’in örgütü PKK, yani Selahattin Demirtaş’ın adamları, onların çocuklarını PKK’ya öldürtmüyor.

PKK’lı Selahattin Demirtaş’ın adamları (PKK); Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu, … ve PKK’lı Selahattin’i savunan siyasetçi, gazeteci, yazar, … gibilerin çocuklarını öldürmüyor.

Yine tekrarlayalım:

1. Selahattin Demirtaş bir PKK’lıdır ve PKK da bir terör örgütüdür.

2. Selahattin Demirtaş, çözüm sürecini bitirerek, binlerce insanın ölümüne sebep olmuştur.

3. Selahattin Demirtaş, Kobani İsyanı ile Kürtleri isyana teşvik etmiş, Kürtlerin bir kısmını ayaklandırmış ve Kürtlerin çoğunluğu isyana katılmadığı için de Türkiye, Suriye gibi parçalanmaktan, Kürtlerin feraseti ile kıl payı kurtulmuştur.

4. Selahattin Demirtaş’ın amacı: Türkiye’yi bölüp parçalayarak, Kürtleri Türkiye’den ayırarak bir PKK devleti kurmaktır.

İşte PKK’lı Selahattin Demirtaş bu yüzden hapistedir.

PKK’lı Selahattin Demirtaş’ın neden hapiste olduğunun hesabını soranların ya bir zeka sorunu var ya da bambaşka bir hesapları var. O hesap da Türkiye’yi birkaç parçaya bölme hesabından başka bir şey olamaz.

*

PKK’lı Selahattin Demirtaş’ın adamları

PKK’lı Selahattin’in adamları her yerde var. Her köşede kendisine sahip çıkanları var. ABD’de var. AB’de var. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde var, Anaysa Mahkemesi’nde var. PKK’nın tepesinde var. CHP’nin tepesinde var. İYİ Parti’nin bile tepesinde var. Üstelik İYİ Parti’nin en tepesindeki Meral Akşener, kendisiyle kahvaltı yapmaya bile hazır.

PKK’lı Demirtaş’ın medyada da adamları var. PKK’lı Selahattin, “ben PKK’lıyım” diyor. Medyadaki adamları ise; “senin yanlışın var. Sen PKK (HDP)’lı falan değilsin.” diyor.

Bir de PKK’lı Selahattin’in; öğretmen, polis, asker, çocuk, kadın, işçi, … öldüren adamları var. Onlar da HDP’nin PKK dağ kadrosuna gönderdiklerinden oluşuyor. Böyle bir adam için neden hapiste diyen herkes, en hafif tabirle birer utanmazdır.

***

Erdoğan’ı boş tencere de deviremez, … ABD, CHP, FETÖ ve PKK birleşse de deviremez.

ABD, CHP, PKK (HDP), AB, FETÖ, … Erdoğan’ı devirmek için birlikte çok çalıştılar. Hatta birlikten kuvvet doğar anlayışıyla bile hareket ettiler. Darbeye, işgale, iç savaşa bile başvurdular. Ama başaramadılar. Çünkü halk Erdoğan’ın yanında durdu.

Muhalefet son bir çare olarak ve özellikle son zamanlarda, Süleyman Demirel’in: "Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur.” sloganına sarıldı. Ekonominin pandemiden etkilenmesi, enflasyonun az da olsa artması, … muhalefet için bir umut olmuş durumda. Demirel’in sözü muhalefet partilerinin mottosuna dönüştü. Muhalefetin 2023 sloganı tencere olacak gibi görünüyor. Boş tencere ancak boş siyasetçileri götürebilir. Ama Erdoğan’ı boş bile tencere götüremez. Tıpkı Atatürk’ü götürmediği gibi. Millet her şeyin farkında. Halkımız ne olup bittiğinin, ne oyunlar döndüğünün de farkındadır.

Kısacası Erdoğan’ı boş tencere de götüremez. Erdoğan yaşadığı müddetçe rakipsizdir ve Türkiye Cumhuriyeti’nin başkanıdır. Erdoğan’ı AK Parti’deyken birlikte yol yürüdükleri de deviremez, muhalefet de deviremez, ABD de deviremez, boş tencere de deviremez. Gazi Recep Tayyip ERDOĞAN da Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK gibi, son nefesine kadar devletin tepesinde BAŞKAN olarak kalacak.

***

Erdoğan’dan önce Kürtlerin (çoğunluğunun) tam bir devleti yoktu

Erdoğan’dan önce Kürtlerin büyük bir çoğunluğunun Türkiye’ye olan aidiyeti son derece düşüktü. Kürtler, Barzani’nin ve PKK’nın kuracağı/kurabileceği devlete kendi devletleri olarak bakıyordu. Erdoğan Kürtleri Türkiye’ye kazandırdı ve Kürtleri bir devlet (Türkiye) sahibi yaptı. Artık dünyadaki bütün Kürtlerin tek devleti Türkiye’dir. Kürtler devletsiz ve pasaportsuz değildir. Her şeyden önce Kürtler sahipsiz değildir. Dünyanın en güçlü devleti olan Türkiye, dünyadaki bütün Kürtlerin de devletidir.

***

Haftanın notu:

Elbette hiç bir ülkenin bölünmesini istemeyiz. Çünkü her bölünme kan ve acı demektir. Suriye, Irak, Libya gibi ülkelerin bölünmesini de istemiyoruz. Ama Suriye, Irak, Libya, … Eğer kaçınılmaz olarak bölünecekse, bu bölünme Türkiye’nin kontrolünde ve Türkiye’nin istediği şekilde olmalıdır. Türkiye’ye zarar verecek bir bölünme gerçekleşmemelidir.