Charlie 'Cumhuriyet'
Yalçın Küçük 2009'da "1908'de kurulmaya başlanan modern Cumhuriyet 2009'da çöktü" demişti.
Saltanat 1922 de kaldırıldığına göre 1908 de kurulan, 2009 a kadar sürüp gelen "Cumhuriyet" 1923 de kurulan bildiğimiz Cumhuriyet olmuyor.
Geçtiğimiz günlerde AK Parti Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşçu' nun"Osmanlı'nın 90 yıllık reklam arası sona erdi" demesiyle kıyamet koptu.
Aynı cenahtan salvolar halinde Milletvekiline ve Osmanlı'ya hücumlar geldi.
Sanki Türkiye' de saltanat taraftarları varmış gibi "Cumhuriyet" yaygaraları koparıldı.
Osmanlı Hanedanı dahil Türkiye' de "Saltanat" isteyen bulunmadığına, bir Cumhuriyet karşıtlığı söz konusu olmadığına göre bu "Cumhuriyet" taraftarlığı şamatası ne anlama geliyor.
Kastettikleri "Cumhuriyet" ile bildiğimiz "Cumhuriyet" farklı oluyor.
Cumhuriyet'e farklı bir anlam yükledikleri ortadadır.
Omurgasını CHP nin oluşturduğu, benim kendilerine "Galata Türkleri" dediğim kesimlerin "Cumhuriyet" leri farklıdır.
Osmanlı düşmanlığı ve karşıtlığıdır. Salt saltanat karşıtlığı değildir, zaten Hanedan'ı göndererek saltanata kendileri yerleşmişlerdir.
Galata Türkleri için "Cumhuriyet", "Halkın kendi kendini idare etmesi" ve"Saltanat olmaması" anlamına gelmemektedir.
Galata Türkleri' nin "Cumhuriyet" ten anladıkları hangi yolla olursa olsun kendi saltanatlarıdır.
Galata Türkleri' nce "Cumhuriyet", içkilerini zevkle içebildikleri, çıkar çarklarını kolayca çevirebildikleri, rant musluklarını kendilerine akıttıkları düzendir. Rant musluğundan bir bardak dolduran da, bir tanker dolduran da aynı kafadadır.
Halkın yönetime katılması, yönetimde söz sahibi olması onları ilgilendirmez.
Halk, onlar için "göbeğini kaşıyan" dır, "bidon kafalı" dır.
Galata Türklerinin "Cumhuriyet" i üçlü sacayağına dayanır.
Bürokrat, Eşraf, Ağa.
CHP nin tek parti dönemindeki parti kadrolarının kremasını bu 3'lü oluşturmuştur.
Hanedan gönderilince, yerini CHP' nin "Bürokrat, Eşraf, Ağa" saltanatı almıştır.
İşte yıkıldı, yıkılıyor diye feveran ettikleri "Cumhuriyet" bu"Saltanattır".
Kökenleri İttihat Terakki'ye dayanan CHP kadrolarının "Bürokrat, Eşraf, Ağa" hanedanı Türkiye' nin zımni iktidarıdır.
Bugün hala bürokraside, diplomaside, medyada, sanat camiasında, akademik çevrelerde, ekonominin arterlerinde, para trafiğinin kalbinde, bu hanedanın çocukları oturmaktadır.
AKP ile "Cumhuriyet" taraftarları arasındaki kapışma, aslında, "Bürokrat, Eşraf, Ağa" hanedanının torunları ile Anadolu Kaplanlarının bilek güreşidir.
İşte bu "Cumhuriyet" hanedanı ile "Cumhuriyet" gazetesi özdeştir. "Cumhuriyet" o saltanatın sesidir.
"Cumhuriyet" in Hz Peygamber'e hücum eden Charlie Hebdo tetikçiliği bu saltanatı koruma refleksidir.
"Cumhuriyet" hanedanının doğal müttefiki "Charlie" dir.
"Cumhuriyet" hanedanının, Hz peygambere bu ilk cürmü değildir. 27 yıl CHP milletvekilliği yapan, Falih Rıfkı Atay, Zeytindağı kitabında, Hz. Peygamber'(S.A.V) e ve Medine'ye hakaret ederek, daha 1910 larda, "Je suis Charlie" demişti.
Falih, şöyle yazmıştı:
"Medine kasabası birkaç boz renkli hurma gövdesinden belli olur. Çocukluktan beri hazretsiz, aleyhisselamsız, titremeksizin ve korkmaksızın ismini ağzımıza alamadığımız Peygamber'in şehrindeyiz. Eski müphem ahret hayaletlerinin içimde kımıldadığını hissetmeli idim.
Bu his, Medine'de büsbütün biter. Medine, peygamber ölüsü ile tüccarlık eden bayağı ve ahlaksız simsar yuvalarından biridir. Her Medineli uzaklardan gelen saf halka, bu harap ve pis çöl köyünün taşını toprağını, kuyu suyunu kırk defa öptüre öptüre satar."(*)
Hiç değişmiyorlar, hep Charlie' ler.
(*)-Zeytindağı-Falih Rıfkı-Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İst.1997, s.58