Çeşit çeşit İnsanlar!..
İnsan çeşit çeşit, yer damar damar (Ata sözü).
İnsanların
her biri çeşit çeşit! İnsan hangi birine akıl erdirsin ve tanısın. Bu zor iş
belli kategoriler ile belki başarabilir. Bu yaklaşım ile bu yazıda “Okuma-Yazma”
özelliği bakımından insan tipleri kategorize (Sınıflamak)
edilecektir.
Tip
(Fransızca type) aynı cinsten varlıkların/nesnelerin temel özelliklerini büyük
ölçüde kendinde toplayan örnek anlamındadır. Tip için tür veya çeşit kavramları
da kullanılmaktadır.
Oku-yaz
Okuma
(İng. reading); bir yazıyı oluşturan simgesel imleri seslendirme ya da o
imlerin belirttiği sözcükleri tanıyarak, tümcelerini kavrayarak içerdiği
düşünceleri anlama (yorumlama) anlamındadır. Bu tarz okumak “Yazılmış bir
metnin iletmek istediği şeyleri öğrenmek”olarak da açıklanabilir. Düz okuma
yanında asıl okumak; “bazı belirtilerle bir anlamı, gizli bir duyguyu, olayı vs
anlamak (kavramak) veya değerlendirmektir.”
İnsanın
başarısı; kendi düşünce, duygu ve davranışları ile çevresinde olup bitenleri
doğru okumasına bağlıdır. Bu düz bir metni okuyup anlamadan daha zordur.
Medeni
insan için yazmak okumadan daha üst bir davranıştır. Yazmak yazı ile anlatmak,
yazıya dökmek anlamındadır.
Tipler
Okuma-yazma
dikkate alındığında insanları şöyle gruplandırabiliriz: Okur-yazar, okur-yazmaz,
okumaz-yazar ve okumaz-yazmaz.
Bunlarla
ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum:
Okur-yazarlar;
az çok bir eğitimden geçmiş kimselerdir. Kendi içerisinde çok farklı alt
grupları vardır. Bu grupta farklı okuyanlar, eleştiriler okuyanlar, bilim ve
aklın süzgecinde okuyanlar hakiki okuryazarlardır. Rehber edinilmesi gereken
insanlar bu grupta olanlardır. Bu grup
içerisinde tek yanlı ve yanlış okuyanlar çok tehlikelidir. Sanki zehir
içmişçesine konuşurlar. Yazdıkları bozulmuş gıda gibidir. Bunlarla biraz fazla
beslenirseniz zehirlenebilirsin.
Okur-yazmazlar;
kalem ile bir türlü barışamamıştır. Sadece iyi kötü okuyabilirler. Bu
gruptakilerinin şifa niyetine bir üretkenlikleri (yazmaları) olmadığı gibi metinlerle
diğerlerini zehirleme tehlikesi yoktur. Sağlıklı okumaya dikkat etmeleri salık
verilebilir.
Okumaz-yazar
olanlar; üretilen metinleri okumazlar. Tabiatı hiç okumazlar. Bunlar değişen
şartları da oku(ya)mazlar. Hele hele gelecekle ilgili hiçbir öngörüleri de
yoktur. Ama konuşur veya yazarlar. Hatta okumadan yazmakla övünürler. Meşhur
olanlar bile vardır. Bunların peşine takılanlar felakete sürüklenebilir. Bunların
yazdıkları kanser hücresi gibidir. Bireyleri, toplumları karanlığa
sürükleyebilir.
Okumaz-yazmaz
gruba dâhil olanlar yazılı bir metni ve çevrede olup bitenleri okuyamaz ve
kendileri de üretemezler. Bunlara çoğu kez gariban, kenarda kalmış kesimler de
rastlanır. Bunların eğitilmesi gerekir. Ancak grupta irfan sahibi olanlara
rastlamak da mümkündür. Böyle olanlardan sözlü bilgiler ve olup biteni tüm
gerçekliği ile açıklayan konuşmaları duymak mümkündür.
Bu
sınıflandırmada sonra özellikle konuya ilgi duyanlara okuma ile ilgili birkaç
hususa dikkat etmelerini öneririm.
Meraklısına
Nasıl
ki yediğin her gıda sana fayda (sağlık) sağlamazsa, okuduğun her kitap/yazı fayda
sağlamaz. Bugün uzmanlar ne kadar albenili, renkli boyalı, tatlı velhasıl
çekici gıdalar varsa vücuda zararından bahsetmektedir. Sen sen ol, yaldızlı
yazılara, sözlere, nutuklara kanma!
Oku!
Sadece anlamak için…
Oku!
Kendini fani dünyadan sonsuzluğa taşımak için…
Oku!
Ama Seçerek…
Oku!
Olgun bir başak gibi (d)olmak için...
Oku!
Tabiatı, gözyaşını, acıyı, gurbeti, örümcek ağının farkına varmak için….
Oku!
Mantığı bırakmadan…
Son
söz:
Okur-yazarlık medeni insanın temel özelliğidir.