Centilmen Sporu
Centilmenlerin sporu nedir diye sorulsa aklımıza bilardo gelmelidir. Son yıllarda snooker ile ekrandan tanışmış olsak da, ülkemizde gençler arasında üç bant bilardodan çok Amerikan bilardosu rağbettedir.
Bedenî,
psikolojik ve zihnî disipline dayalı bu spor olarak tanımlayabileceğimiz
bilardoyu medenî olmasıyla biliyoruz. Kendisiyle
yarışan bilardocunun elindeki istekayla barışık olması en bariz örneğidir.
Bilardo diye başlayan cümleler kurulduğunda aklımıza Semih Saygıner gelmektedir.Bilardo
toplarıyla yaptığı artistik gösteriler gazete sayfalarında yer aldığı günlerde
gençlerin bilardoya başlamalarında rol oynamıştır. Ülkemizin adını bilardodaki başarısıyla
duyuran Saygıner’le tanışıklığımız Türkiye
Bilardo Federasyonu ile olumsuzluklar yaşadığı bir döneme denk gelmektedir.
Bilardo sigara dumanlı kahvehanelerin köşesinde oynandığı ilk gençlik
günlerimde yeşil renk çuhayla kaplı masada oynanan bilardoyla tanışmam Ankara
Cebeci-Dörtyol’da bir saatlik parasını peşin ödediğimde başladı ve bitti. Elime aldığım oklavaya benzer sopayla toplara
vurmaya çaba gösterirken ter döktüğümü gören kahvehane sahibinin ikazıyla elimdeki
istekayı alıp, yatırdığım ücreti avucuma sıkıştıran garsonun “Çuhayı yırtacaksın, çuha pahalı, al paranı
oyunu bırak” dediği günden sonra elime bilardo sopasını almadım.
Alınan verginin çokluğundan bilardo salonlarının kapanması, bir kısmının
kahvehane statüsüyle işlerine devam etmeleri üzerine yönetimde bulunduğum
yıllarda TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda vergilerin matrahıyla ilgili yasal
düzenlemelerle ilgili çabalarımız sonuçlanacağı gün CHP’li üyelerin daha elzem gördükleri bir konuyu gündeme aldırmalarıyla
kadük kalmış maalesef görüşülememişti.
Bunları bugün anlatmamın nedeni Semih
Saygıner gibi ülkemizi dünyaya tanıtan bir sporcumuzun yıllar sonra azimle
ve kararlılıkla elde ettiği şampiyonluğunu tebrik içindir.
Yöneticinin bilardo oynayıp oynamamasından çok bilardoya yapacağı katkı önemlidir.
O günlerde tertip edilen uluslararası müsabakalara vaktim elverdiğince iştirak
edip, bilardocularla hasbihalimi artırmıştım. Türkiye Bilardo Federasyonu vizesiz seyahat imkânım olduğundan
Brenderburg-Almanya, Paris-Fransa ve Hurgada-Mısır’da tertiplenen uluslararası
müsabakalara kafile başkanı olarak eşlik ettirmişti. İnsanın olduğu yerde
kıskançlık ve çekememezlik de oluyor. Kahvehanelerde başlayan bilardoda
başarılarıyla ülkemizin adını duyuran gençlerin maharetlerini ortaya koyarken Semih
abilerini geçme çabalarına da o günlerde şahitlik ettim.
Şimdi takvimi geri alıp kim haklıydı, kimler haksızdı, hangisi ne dedi, o
ona nasıl baktı mevzularına girmeden bilardomuzu sevdiren sporcumuz Semih Saygıner’i azimle başardığı şampiyonluğa
ve ardından gelen açıklamalarına sevinme zamanıdır ve’s-selam.