CEMEVİ PROJESİ ÜZERİNE
Çocukluğum ve gençliğim Nusayri tipi alevilerle iç içe yaşayarak geçti. Samimi arkadaşlarım ve ailece görüştüğümüz komşularımız aleviydi. Gerçi kız alıp verme olmazdı ama arada en küçük kavga veya problem vukubulmazdı. Ben bu vatandaşlarımızın cemevi diye bir tapınaklarının olduğunu ne gördüm ne de duydum. Cenazeleri camiye gelir, cenaze namazı kılınırdı. Gerçi beş vakit namazda camide pek görünmezlerdi ancak camiye gelip namaz kılanları da olurdu. Derken üniversite için İstanbul'a geldim. Yakın zamanlara kadar cemevi diye bir şey duymadım. Ancak 1990'lardan itibaren giderek artan dozda duyar olduk.
Misalli Büyük Türkçe Sözlük'e bakıyorum, cemevi için şöyle açıklama getirmiş:
"Alevilerin ayin ve toplantı yaptıkları yer."
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nun yayınladığı 1992 baskısı TÜRKÇE SÖZLÜK'e müracaat ediyorum bu kez. İlginç iki ciltlik bu klasikleşmiş sözlükte cemevi diye bir kelime veya kavram yer almıyor. Kafam karışıyor bunun açıklamasını merak ediyorum. 10 milyon alevi yuttaşımızın ibadethanesi olarak lanse edilen cemevi sözlüklerde bile yok.
Ancak 2011'deki yeni baskısında; "Alevilerin toplanma yeri" diye geçiyor.
Olanlarda ise cami alternatifi olarak değil de dergah veya tekke benzeri kurum gibi anlam veriliyor.
Derken yenilenen Türkiye Gazetesi'nde (20 Eylül 2013) alevi iş adamlarımızdan Yalçın Özdemir'in yayınlananaçıklaması olayı aydınlatıyor. Alevilere yönelik Su tv'nin eski sahibi olan Özdemir; alevi geleneğinde cemevinin yeri olmadığını söylüyor ve ekliyor: "Cemevleri 1993'den itibaren devlet eliyleyaygınlaştırıldı ve arkasında Ergenekon örgütü var. 1993 yılı Türkiye'nin örtülü darbe sürecinden geçtiği, şüpheli ölümlerin olduğu yıl. Yani cemevleri bir Ergenekon projesidir. Kızılbaşlığın kültürel, teolojik, sosyal arka planında cemevleri diye kurumsal bir yapı tarih boyunca hiçbir şekilde olmamıştır. Öyle bir yapı yoktur.
Cemevlerininyaygınlaştırılması ve giderek bayraklaştırılması Ak Parti'nin iktidara geldiği 2012 yılına rastlar.Amaç Alevi- Sünni çatışmasına zemin hazırlamak."
Evet Aleviler Müslümandır ve ibadet yerleri camidir. Bir dinin iki ayrı ibadethanesi olmaz. Hükümetimiz oyuna gelmemeli ve cemevlerine ibadethane statüsü vermemelidir. Yoksa Alevilik ayrı bir din olarak algılanmaya başlayacaktır ki bunun vebali büyüktür.
Eğer cemevlerine ibadethane statüsü verilirse birçok Sünni vatandaşın Hz. Ömer veya Yavuz Sultan Selim adına cemevleri açacakları ve devletin verdiği ayrıcalıklardan yararlanacaklarını duyuyorum. Onları kim engelleyebilir?