CEMAAT, CHP, YOLSUZLUK
AKP' ye yapılan"Uluslararası Gezi Saldırısı" ndan sonra beklenen 2. hamle geldi.
Erdoğan'ı yıkıncaya kadar hamlelerde kararlı gözüküyorlar. Sonucu ise milletin karalılığı belirleyecek.
Türkiye kabuğunu kırma noktasına gelmiştir. Son 300 yılın en iyi noktasındadır. Üst üste gelen saldırılar Türkiye' yi tekrar kabuğuna döndürmeyi amaçlıyor.
CHP lideri Kılıçdaroğlu son tutuklamalar nedeniyle durumdan vazife çıkararak bir komisyon kuracaklarını ve yolsuzluğu takip edeceklerini söyledi.
Cemaat yayın organları da CHP büroları havasında yayın yapmaya başladılar.
Hem cemaat, hem CHP 'liler öyle bir hava yaratıyorlar ki sanki CHP sütten çıkmış ak kaşıktır, yolsuzluk tarihte ilk kez AKP ye bulaşmış bir hastalıktır. Özellikle gençleri etkiliyorlar.
Yolsuzluk nerede olursa olsun mazur görülemez, ancak bu yapılanın "yolsuzluk operasyonu" olduğunu sanmak için aptal olmak gerekmektedir.
Genç nesillere ve yanlış bilgilendirilip, yönlendirilen cemaat mensuplarına sesleniyorum.
CHP tarihi yolsuzluk tarihidir. İşte kendi Dışişleri Bakanlarından İsmail Cem'in kaleminden CHP' nin yolsuzlukları...
"İş Bankası Grubu diye adlandırılan işbilir yöneticilerin 1925'de kurdukları Şeker Şirketi, CHP milletvekilleri Şakir Kesebir, Edirne Mebusu Faik Öztrak, Bilecik Mebusu İbrahim Çolak ve u00abŞeker Kralıu00bb Hayri İpar' dan oluşmaktadır. Bu ortaklık şeker ithalatını ele geçirmiştir. İş Bankası'nın nüfuzundan yararlanılarak şeker fabrikalarının üretimi düşük tutulmuş, ithal malı şekerler, tekelden satılarak astronomik kazançlar sağlanmıştır. Devlet 1939'da şeker fabrikalarını kontrolü altına alınca, aynı fabrikaların üretimi bir yılda 42.OOO tondan 90.000 tona yükselmiştir. Bu miktar daha sonra 120 bin tona çıkacaktır.
İş Bankası Grubu' nun bir diğer faaliyeti Paşabahçe Şişe ve Cam fabrikalarıdır. İşbilir ortaklık, fabrika mamullerini sattırmamakta, kendi ithal ettiği Polonya ve Alman mallarını piyasaya ucuza vererek büyük karlar sağlamaktadır. Fiyatları suni olarak yüksek tutulan Paşabahçe fabrikasının zararı pahasına, işbilir grubu kazanmaktadır."
"Türk parasını devalüe eden 7 Eylül 1946 ( 1 Dolar 100 kuruştan 280 kuruşa çıkmıştı) kararlarının CHP iktidarı yakınlarına, önceden bildirildiği, CHP kodamanlarının piyasa oyunu yaptırttığı, açıktan milyonlar kazandırılarak komisyon alındığı, o dönem de, ayyuka çıkmıştır. (İsmail Cem, Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi, 1982, sh. 272-273-353) .
Cumhurbaşkanı İnönü'nün oğulları Erdal ve Ömer'e Dolmabahçe Sarayı öğrenci yurdu olarak tahsis edilmiş, saltanata(!) böyle son verilmişti.
Ecevit'in hükümet kurmak için 13 AP milletvekilini satın aldığı "Güneş Motel Yolsuzluğu" ve yine daha dün Ecevit'in 28 Şubat iktidarında yapılan 120 milyar dolarlık soygunlar hala hafızalardadır.
Bugünlerde Erdoğan' a delirmişçesine saldıran Levent Kırca, bir zamanlar CHP li İstanbul belediyesinin yolsuzluklarından illallah demiş, parodilerinde "iski" yi "iskiciim" şeklinde telaffuz ederek CHP' ye küfürler ediyordu.
90' ların CHP' li İstanbul Belediyesi sokakları çöp dağlarına çevirmiş, akmayan sular, kanalizasyona kokan Haliç, tarlaya dönmüş yollar İstanbul'un kaderi olmuştu.
CHP 'nin duayenlerinden sayabileceğimiz Mustafa Reşit Paşa geçen asırda İstanbul'daki İngiltere Büyükelçisi Lord Stratford Canning'i ziyaret etmiş gözlerinden yaşlar akarak, elçinin ellerinden öpmüş, azlediliği Dışişleri Bakanlığı görevine döndürülmesinde aracı olmasını istemişti.( Lord S.Canning'in Türkiye Hatıraları", İş Bankası Yayınları. 1959 s.196)
Dün de Kılıçdaroğlu ABD Ankara Büyükelçisi Riccardone' yi ziyaretle "başbakanlık" diledi.
Millete bunu mu reva görüyorsunuz?
Ey Millet! "One Minute" mi? "El öpmek" mi? Artık siz bilirsiniz...
