Cehalet Dünyayı çölleştiriyor!
Bilim ve teknoloji alanlarında kaydedilen olağanüstü ilerlemelere rağmen dünyanın büyük bölümünde cehaletin karanlığı hüküm sürmeye devam etmektedir. Bilimin, felsefenin, düşüncenin ve aklın ışığı yerine doğmatizmin, gelenekçiliğin, eskimişliğin ve yozlaşmışlığın karanlığında kalmak ve yaşamak tercih edilmektedir. Cehaletin koflu sayfaları arasında sayısız insanın hayatı tüketilmekte, bu dünya bir cehenneme dönüşmektedir.
Bilgiyle, akılla, sözle, düşünceyle ve duyarlılıkla iletişim yerine
insanlar, yalanla, yağcılıkla ve
yapaylıkla birbirlerinden uzaklaşma, ötekileştirme ve düşmanlaştırma yolunu
seçmektedirler. İnsanlar, en yakınlarıyla bile içten ilişkiler kuramamaktan
şikayet etmektedirler. Cehalet, bütün
ilişkileri çürütmüş, sahte maskelerlerle
insanlar birbirlerini işletmeye başlamışlardır.
Dalkavukluk, yağcılık ve yalancılıkla
ailevi, eğitimsel, tıbbi, siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel
işlerimizi ve ihtiyaçlarımızı yapabileceğimizi ve gerçekleştirebileceğimizi
sanıyoruz. Yalanla, yağcılıkla ve yapaylıkla hiçbir insani iş ve ihtiyaç
gerçekleştirilemez ve yapılamaz.
Cehalet, kutsanacak ve yüceltilecek bir durum değildir. Cehaletle yüzleşmek yerine sürekli olarak onu
meşrulaştırmak, ona kılıflar bulmak ve ondan vazgeçmemek makul bir yol ve yön değildir. Cehalet, hep
bizi geçmişe götürür. Mevcut durumumuzu anlamak, sorgulamak ve aydınlanmak
yerine hep geçmişe gidip geçmişte olan
bitenin bugünden daha iyi olduğuna kendimizi inandırmak çocuksu ve ilkel bir yoldur. Cehalet bizi geçmişe mahkum
ederken, aydınlanma ve olgunlaşma ise bize geleceğe yönlendirir ve geliştirir.
Cehalet, kişinin kendinin farkına varmasını ve kendisini
gerçekleştirmesinin bütün imkanlarını ve
kaynaklarını tüketir. Cehalet, insanın aklıyla, duygularıyla, düşünceleriyle,
düşleriyle ve duyarlılıklarıyla ben olmasını, yani birey olmasını istemez.
Cehalet, kişinin dışarıdan
müdahalelerle ve kontrol araçlarıyla yönetilen, yönlendirilen ve güdülen
bir nesne olmasını ister. Başka bir ifadeyle cehalet, kişiyi kitlenin veya güruhun bir parçası olmaya
mahkum eder. Düşünmeyen, duymayan ve
yaşamayan güruhların yönlendirilmesi, sömürülmesi, aptallaştırılması ve
kullanılması çok kolaydır.Cehalet, aptallaştırmak suretiyle insanın insandan
geçinmesini sağlar. Cehalet, aptallaştırır. Hiçbir aptallık kutsal ve kader değildir. Cehalet ve
aptallık, sistemli ve organize bir şekilde
kültür, kimlik, tarih ve toplum
kullanılarak üretilmektedir.Cehalet, insana ve doğaya dair ne varsa hepsini
sömürü uğruna satışa koyar ve hepsini harcar.
Cehalet, varoluşu, bilgiyi,
ahlakı, hukuku ve değerleri ortadan kaldırır. Cehalet için asıl önemli olan çıkarlardır. Eğitimde,
ticarette, tıpta, üniversitede, ailede, sokakta, kısacası cehaletin
yüceltilmesinin ve kutsanmasının tek nedeni, çıkarların korunmasıdır. Hukuk,
ahlak, maneviyat ve bilgi
kolaylıkla çıkarların köpeği haline getirilmektedir. Cehalet ve
çıkar ilişkisinin, daha doğrusu özdeşliğinin her zaman anlaşılması, cehalete mahkum olmamak
açısından büyük önem taşımaktadır.
Çıkarlarını korumak ve insanları sömürmek için cehaleti
yaygınlaştıran güçler, insanları
küçümserler ve kendilerini yüceltirler. Toplumların bilgisinin ve fikrinin kıt olduğunu sanan cehalet merkezleri, paralarıyla, güçleriyle ve yalanlarıyla herkesi kendilerine bağımlı hale getireceklerine, bütün insanları kendi çıkarları için çalıştırıp sömürebilecekleri bir sistem
yaratabileceklerine inanırlar. Cehalet güçleri, yalanlarıyla, güçleriyle
ve paralarıyla herkesi satın alabilecek mutlak bir güce sahip oldukları vehmine sahiptirler. Cehaletin panzehiri, her ne
adına söylenirse söylensin hiçbir güce inanmamaktır, söylenilen her şeyi ve her
gücü sorgulamak, eleştirmek ve düşünmektir.
Cehalet, hayatı ve insanı kurgulama iddiası taşıyan otoriter ve
totaliter bir yaklaşımdır. Kültür, akademi, medya ve entelektüel alanlarda hükümran olup kendilerine uygun hayat ve insan görüşü kurgulamak isteyen
cehalet güçleri, insan üzerinde mutlak
bir hakimiyet kurmak isterler. Cehalet, basit bir bilgisizlik durumu değildir.
Cehalet, insanı bilgisizliğe,
düşüncesizliğe, duygusuzluğa, duyarsızlığa mahkum edip köle haline getirme zihniyeti ve pratiğidir.Cehalete göre
kurgulanan eğitiim, sanat, medya, ekonomi, siyaset, din, spor, ticaret, aile ve sağlık her türlü yozluğu, krizi, felaketi, rezilliği
ve faciayı üretmektedir.