Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.82
Gram Altın
2969.56
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Cehalet

Cehaletin dini, rengi, ırkı yoktur, o bir tür zihinsel körlüktür. Cahil bütün iklimlerde yetişir ve zarar verir. Bitkiler ve hayvanlar için cahil sözü kullanılmaz. Çünkü cehalet için bir imkan alanı vardır ve cahil bunu kullanmayı bilmez, kullanmak için heves etmez, çaba göstermez. Bu biraz da görüş alanına sahip olduğu, görüş yeteneği taşıdığı halde gözün kendini sınırlandırması, ışıkla buluşmayı denememesi, içeriden veya dışarıdan görme alanını kısıtlaması veya büsbütün ortadan kaldırmasıdır.

Cehalet bütün canlılar için kullanılan bir tesmiye değildir. Bitkiler ve hayvanlar için cahil denmez çünkü cehalet imkansızlık veya yoksunluk değil imkanı kullanamama, kullanmayı bilmeme demektir. Bu bahisten olmak üzere cahil karanlıkta yürüyen kişiden ziyade ışık olduğu halde gözlerini açmayı akletmeyen veya gözlerini ışığa kendisi kapatan demektir. Elinde olanı, kendisine verileni kullanmayı bilmemek cehaletin başlangıç noktasıdır. Cehaletin canlılar içinde sadece insana özgü kılınmış olması, onun verileni değerlendiremeyişine dairdir. Bir şeyin veya belli bir alanın bilgisine sahip olmak insanı cehaletten kurtarmaz. Bilgi cehaletin karşıtı değildir. Bilgili ama cahil olunabilir. Burada önemli olan bilginin içeri alınması değil içselleştirilerek kullanılabilir kılınmasıdır. Dünyanın bütün bilgisine sahip olduğu halde onu sadece taşımakla yetinen ama kullanmayı bilmeyen kişi de cahil kategorisinde yer alır. Böylece aslında bir toplumda bilgi düzeyinin yükselmesi cehaletin önlenmesi anlamına gelmez. Işığın derecesini istediğiniz kadar arttırın göz kapalı olduktan sonra aydınlığı görme şansınız yoktur. Cehaletin panzehiri bilgi değil bilgeliktir. Bilgelik bilgiyi olduğu yerde, olduğu kadar ve olması gerektiği biçimde kullanma becerisidir. Bilgelikte bilgi aydınlanmanın malzemesi olarak kullanılır. Dünyanın bütün odunlarını bir yere yığın, oduna dair sayısız bilgiyi edinin ama onu yakmadığınız sürece soğuktan ve karanlıktan kurtulma ihtimaliniz yoktur. Bilgi ile bilgelik arasındaki fark tam da buradan kaynaklanmaktadır. Bilgi toplanmayı, bilgelik toplanmış olanı amacına uygun biçimde değerlendiren bir içgüdü gerektirir. Bilgilenmiş toplum cehaletten kurtulmaya hazır hale getirilmiş, aydınlanmak için odunu, havası, kibriti olan toplumdur. Bilgelikle donanmış toplum ise o araçların ne işe yarayacağını, nerede ve nasıl kullanılacağını bilir. Dolayısıyla son süreçte insanlara ne kadar bilgi yüklerseniz yükleyin o bilgiyi nerede kullanacağınızı öğretmediğiniz sürece o toplumu cehaletten kurtaramazsınız. Zaten günümüzün en büyük sorunlarından biri de bilgili ama cahil toplumların varlığıdır.

Bilgili ama cahil ilim adamları, bilgili ama cahil mühendisler, bilgili ama cahil siyaset bilimciler, bilgili ama cahil din adamları, bilgili ama cahil bürokratlarla çevrili bir dünyada yaşıyoruz. Bilgi; yönü, rotası, pusulası belli olmayan bir şekilde toplumun bütün katmanlarına dağılmış durumda. Bir rüzgar var ama ya sert esiyor veya yanlış tarafa ve rastladıklarını kırıp parçalıyor. Bir ateş var ama ışıtmıyor ve ısıtmıyor, yakıyor, bir su var ama içilmiyor, zehirliyor. Bilgi günümüzde cehaletten kurtulmanın yöntem ve vesilesi olmak bir tarafa, onun yaygınlaşmasının bir aracı olarak kullanılıyor. Bilgi kirliliği denen şey tam da bilginin bilgelik ile bağlarını kopararak onu cehaletin nesnesine dönüştürmeyi amaçlıyor. Eğer tersi olsa, okuma yazma oranını artması, kitap okuma yoğunluğunun genişlemesi insanları olduğundan daha bilge kılsaydı geçmişten bugüne insanlığın çektiği acılar derece derece azalırdı. Eğer içinde bulunduğumuz süreç, bilginin süreciyse, arama motorundan bilginin her türlüsüne anında ulaşma lüksüne sahipseniz, insanların hepsi her konuda allame-i cihan hale gelmişse ve ama adaletsizlik, haksızlık, hukuksuzluk, kul hakkı, açlık, sefalet diz boyuysa orada bilgeliğin değil cehaletin grameri hakim demektir. Cehalet kendini pusulasız bilgiyle tahkim edince çok daha yıkıcı oluyor. Zaten yakmaya hazır olanın üzerine benzin dökmek gibi, zaten öldürücü olanın eline öldürmenin yeni araçlarını tutuşturmak gibi.

Bugün dünyanın bilgisizlik gibi bir sorunu yoktur. Cehalet sorunu vardır. Cahil gözlerini kendi önyargılarıyla, kendi ideolojisiyle, tek kişilik ve taraflı bakışıyla bağlamış, ortalığa salınmış ve rast geldiği herkese ve her şeye çarparak zarar veren kişidir. Değer ölçüsü başlangıçtan beri hiç değişmemiştir: Kendine ve başkalarına zarar verme potansiyeli bulunan kişi cahildir. Hayatın gramerine uygun davranmayan kişi cahildir. Doğum öncesini ve ölüm sonrasını hayata dahil etmeyen cahildir. Dünyadaki yolculuğunu dünyaya kazık çakmayla değiştirme yanılgısını yaşayan kişi cahildir. Bilgisi kendisine yetmeyen, kendisini korumayan, kurtarmayan kişi cahildir. İsterse dünyayı yönetsin, en büyük mevkileri makamları işgal etsin bilinci ve vicdanı tutulmuş kişi cahildir. Cehalet artık ilkel düzeyde bilgiyle buluştuğu için bilgi cehaleti örtmenin biri aracına dönüştüğü için çok daha sinsice yaklaşmaktadır. Onu ortadan kaldırmanın, bertaraf etmenin en kısa, en etkili yolu ise vicdan muhasebesidir: Kulaklarınız vicdanınızın sesini duymaya açıksa cehaletin ayak sesini de duyarsanız, önleminizi alırsınız. Vicdanınız konuşmuyor, susturulmuş veya kulağınız o sese kendini kapatmışsa dünyayı da hatmetseniz cahilsiniz, cahil geldiniz, cahil yaşıyorsunuz, cahil öleceksiniz.

Hayat cehaletten bilgeliğe akan bir ırmaktır. Kendini akışın ritmine bırakmak biraz da sahip olduğun potansiyeli imkanla buluşturmayı bilmeye dairdir. Her yekiniş zihnin, duyarlılığın, akıl ve vicdanın açılması, berraklaşması anlamına gelmiyorsa suyun tersine yüzüyorsun demektir. Cahiller de yekinir sonuçta ve daha çok yorulur üstelik. Yorgunluklarının vicdan berraklığına tahvil edildiği kişilere bilge, her kımıltısı vicdanı biraz daha köreltenlere cahil diyoruz.