Dolar (USD)
35.17
Euro (EUR)
36.82
Gram Altın
2966.33
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Çarpma Ve Bölmelere Dikkat

Hatay Reyhanlı'daki saldırı, bize bir kere daha çok boyutlu faktörlerin ince ince nasıl dikkate alınması gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Öncelikle bu saldırılarla hayatını kaybeden tüm aile ve yakınlara başsağlığı diliyorum. Saldırı, herşeyden önce bütünleşme ve çatışma arasındaki dengelerin ne denli ince ayarlara bağlı olduğunu; ama bunların ancak ülkedeki genel barış taleplerinin gücü ve sabrı ile aşılabileceğini anlatması bakımından kayda değer.

Hükümetin birikmiş ve belli bir formda kendisini ifade eden özelde Türk-Kürt genelde etnik sorunlara karşı geliştirmeye çalıştığı sürece dair çok şey söylendi. Bir çok olay karşısındaki değerlendirmelerde olduğu gibi, burada da hükümetin özellikle Amerikan güdümlü politikaların uydusu olduğu mealine gelebilecek yorumlar yapanlar oldu. Süreci destekleyenler de her halükarda bu görüşlerini belki çok farklı saiklerle (Kimisi hükümet yanlısıdır, kimisi de bu barışa bir şans verme taraftarıdır vb.) ifade etmeye çalışıyorlar.

Burada iki konuya temas edeceğim. Birincisi, tarih boyunca değişimler hep karmaşık ve sancılı olmuşlardır. Bugün öyle veya böyle dünyanın önemli güçleri Amerika, İngiltere, Almanya, Rusya vb. ülkelerdir. Hiç şüphesiz bunların gerek kendi bölgelerinde gerekse dünya ölçeğinde talep, plan ve politikaları vardır. Çok farklı ülkelerin plan ve politikaları biribirinden farklılık arz eden boyutlara sahip olduğu gibi, çakışan, birbiriyle çatışan plan ve politikalar da söz konusudur. Söz gelimi Amerika'nın, Türkiye ve Ortadoğu'ya yönelik politikaları vardır. Bu çoğu zaman Türkiye'nin politika, strateji ve yönelimleriyle çatışabilir de. Fakat poltikada adımlar yavaş yavaş atılır. Burada önemli olan Türkiye'nin gerçekten uzun vadeli strateji ve hedeflerinin olabilmesidir. Tamamen Amerikan güdümlü bir strateji etrafında politika yapılması durumunda yürütülmeye çalışılan barış sürecinin bir anlamı olmaz. Fakat öte yandan, dünyada tamamen Amerika'nın dediği oluyor mantığıyla, bütün süreçlere komplocu olarak yaklaşmak atacağınız adımlar konusunda sizi kilitler. Çünkü uygulanan politikaların devamlı olarak beklenmeyen çıktıları da olur. Tam da bu sebeple uzun vadeli strateji ve politikaların olması koşuluyla, Türkiye'de kangren olmuş bir meseleye çözüm üretmek için atılacak adımların takip edilmesi gerekir. Bu da süreç içerisinde karşılıklı politikaların sürekli gözden geçirilmesini zorunlu kılmaktadır. Ayrıca barış süreci denen bu oluşum devam ederken, sabitelerin mutlaka belirlenmesi gerekmektedir. Bu da ülke olarak Türkiye'nin temel vazgeçilemezlerini ortaya koyması anlamına gelmektedir.

İkincisi ise, Reyhanlı vakıasında da gözlemlendiği gibi, özelde Türkiye genelde ise tüm Orta Doğu ve islam dünyasında mezhebi, dinsel, etnik vb. ayrılıkçılıklar çatışma alanlarının büyüyüp çeşitlenebileceğine işaret ediyorlar. Din, mezhep, etnisite farklılıklarının ayrı ayrı kullanılması, hatta mezhep ve etnisitelerin kendi içerisindeki bölünmelerinin de bu ayrılıkçı polikalara dahil edilmesi, İslam dünyasında iki devletin biraraya gelmesini güçleştirebilecek bölünmeler yaratacaktır. Bu ise, uzun vadede en önemli tehlikenin etnik farklılıklara ek olarak mezhepsel ayrılıklardan geleceğini bize göstermektedir. Dolayısıyla Türkiye başta olmak üzere bir çok ülkelerin, en azından mezhep faktörünün bir çatışmaya dönüşeceği ortamlar ve söylemlerden uzak kalması ciddi önem arz etmektedir.

Burada da Türkiye'nin bir eksikliği yine ortaya çıkıyor. Dünyanın her tarafından bir çok öğrenci Amerikan ve Avrupa üniversitelerine lisansüstü çalışma yapmaya gidiyor. O öğrencilere kendi ülkelerinin siyasi, sosyal, ekonomik, mezhebi durumlarıyla ilgili çalışmalar yaptırılıp enstitülere veri sağlanıyor. Mesela, bizim şu anda Türkiye'nin inanç haritası devletin elinde yoktur. Bunlara yönelik akademik çalışma da yoktur. Çünkü bunları hükümetler teşvik edip desteklemiyorlar. Ama güçlü ülkelerin ellerinde çok verileri var. Bu durum onların ayrılıkçı politikalarını da bilimsel veriler üzerinden yaptıklarını bize gösteriyor ki, olabildiğince acı bir durum.