Çarklar hızlanmaya başladı
Ekonomik verilerde toparlanma işaretleri gelmeye devam ediyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre sanayi üretim endeksi aralık ayında bir önceki aya göre %1,9 artarken bir önceki yılın aynı ayına göre %8,6 oranında artış gösterdi.
Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi 2019 yılı dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %5,8 arttı. Bir önceki çeyreğe göre mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi ise %1,5 arttı.
Aralık ayındaki hızlanma ile birlikte 2019 yılı büyüme oranlarında da pozitif bir büyüme beklenmeye başladı.
Diğer taraftan perakende satış endeksine bakıldığında da tüketimin artmaya devam ettiği görünüyor.
Sabit fiyatlarla perakende satış hacmi 2019 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre %1,1 artarken bir önceki yılın aynı ayına göre %11 oranında artış gösterdi. Burada dikkat edilmesi gereken bir husus var. Hacim ölçümü, fiyat etkilerinden arındırılarak elde edilmektedir. Yani perakende satış hacminin artması fiyatlar arttığı için artıyor tezi gerçeği yansıtmamaktadır.
Ciro endekslerine bakıldığında da toparlanma işaretlerinin olduğu görünüyor.
Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2019 yılı Aralık ayında yıllık %21,0 artış gösterdi.
Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2019 yılı Aralık ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi %16,8, inşaat ciro endeksi %8,1, ticaret ciro endeksi %26,9 ve hizmet ciro endeksi %22,3 arttı.
Burada yine dikkat edilmesi gereken bir nokta var. Bu veriler 2019 yılı aralık ayının verileridir. Yani bir önceki yılın aynı ayına göre açıklandığı için 2018 Aralık ayı ile kıyaslanmaktadır. 2018 Ağustos ayında yaşanan kur operasyonunun ardından Türkiye ekonomisinin yaşadığı türbülans sonrasında ekonomik verilerde ciddi bir gerileme yaşanmış ve şuan yaşanan hızlı artış o dönemki gerileme dönemi ile kıyaslandığı için ortalamanın biraz üzerinde olmuştur.
Baz etkisi sebebiyle de olsa ekonominin artık toparlanma sürecine girdiğini görüyoruz.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın açıkladığı verilere göre 2019 yılını da cari fazla vererek kapattık.
1,67 milyar dolarlık cari fazla veren Türkiye ekonomisinin tekrar normale dönmesiyle birlikte yeniden cari açık dönemine girmesi bekleniyor. Ancak yerli otomobil gibi yüksek teknolojik ürünlerin üretimlerine geçilmesiyle birlikte cari açık zamanla yerini cari fazla vermeye bırakacaktır.
Corona virüsü, Suriye iç savaşı, Doğu Akdeniz belirsizliği, ABD’nin seçim sürecine girmesi ve korumacı politikaların devam etmesi gibi nedenlerle küresel ekonomide yaşanan problemler elbette ki Türkiye ekonomisini de olumsuz etkiliyor. En büyük ihracat pazarımız olan AB ülkelerindeki düşük talep sebebiyle ihracat seviyemiz olması gerekenin altında seyrediyor.
Tüm bunlara rağmen yavaş yavaş toparlanma sürecinin ilk işaretlerini gördüğümüz Türkiye ekonomisinde faizlerin düşmesi ve buna bağlı olarak yatırımların artmasıyla birlikte işsizlik oranlarında da bir azalma görülecektir.
Ancak işsizlik oranlarındaki azalma elbette ki sadece yatırımların artmasına bağlı değil elbette.
İşsizlik ile ilgili yapısal problemlerin olduğu görülmektedir.
Uzun çalışma saatleri ve buna bağlı olarak yarı zamanlı çalışma sisteminin eksikliği, emek arzı ve emek talebinin uyumsuzluğu gibi yapısal problemlerin giderilmesi gerekmektedir.
Emek arzı ve emek talebinin uyumsuzluğu sorunu elbette kısa dönemde çözülebilecek bir mesele değildir. Ancak şimdiden bu konuda çalışmaların başlatılması ve Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK, TOBB gibi kurumlardan oluşturulacak bir heyet ile hazırlanacak milli eğitim müfredatı iş dünyasının emek talebinin çözümüne ve katma değerin artmasına vesile olacaktır.