CARİ İŞLEMLER DENGESİ FAZLA VERDİ
Geçen yılın Eylül ayında 2 milyar 365 milyon dolar açık veren cari işlemler dengesi, bu yılın aynı ayında 95 milyon dolar fazla verdi.
Ağustos'ta da 27 milyon dolar cari fazla veren Türkiye ekonomisi, böylece Ekim 2009'dan sonra üst üste iki ay cari fazla vermiş oldu.
Merkez Bankası verilerine göre, Ocak-Eylül döneminde cari işlemler açığı 25,56 milyar dolar olurken Ağustos'ta 43 milyar dolar olan 12 aylık cari işlemler açığı 40,57 milyar dolara geriledi.
Ekonominin yumuşak karnı cari açığın daralması olumlu bir gelişme.
Ancak bu durum ihracat artışından kaynaklanmıyor.
Bilakis ihracat Eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15,5 oranında azaldı.
Cari fazla verilmesinin nedeni petrol fiyatlarının ucuzlaması ve ithalatın düşmesi.
İthalatın daralması ise ekonominin yavaşladığının belirtisi.
Cari açığın ithalatın kısılması veya petrol fiyatlarının düşmesine bağlı olarak değil de ihracat artışı ile kapanması finansal istikrarın sürdürebilmesi bakımından tercih edilmelidir.
Son olarak şunu da ekleyelim; 9 aylık toplam 25,56 milyar doları bulan cari açığın yarıdan fazlası, yani 13,4 milyar doları, "net hata ve noksan'' ile tanımlanan kaynağı belirsiz döviz girişi ile finanse edilmiştir.
SANAYİ ÜRETİMİ DALGALI SEYİR İZLİYOR
Büyümenin öncü göstergelerinden sanayi üretimi Eylül ayında yavaşladı.
Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) verilerine göre, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 2,8 artarken; mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise bir önceki aya göre aynı kaldı.
Eylül ayında Ramazan Bayramı tatilindeki işgücü kaybı nedeniyle arındırılmamış sanayi üretimi geçen yıla göre yüzde 7,9 daraldı.
Sanayi üretimi yıl başından beri dalgalı bir seyir izliyor.
Ocak ayında yüzde 2,1 daralan sanayi üretimi, Mart ayında beklentilerin üzerinde yüzde 4,8 oranında arttı.
Haziran ayında üretim yüzde 4,9 ile yine beklentilerin üzerinde artarken Temmuz ayında yüzde 0,3'te kaldı.
Ağustos ayında ise yüzde 7,2 ile yılın rekorunu kırdı.
Görüldüğü üzere sanayi üretimi inişli çıkışlı bir grafik çiziyor.
Bakalım yıl sonu itibariyle büyümeye katkısı ne oranda olacak.
OECD RAPORU YAYIMLANDI
Küresel ekonominin büyümesine ilişkin karamsar bir tablo çizen Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü(OECD), Türkiye için bu yılki yüzde 3,1 büyüme tahminini korurken 2016 yılı için ise yüzde 3,9'dan yüzde 3,4'e düşürdü.
2017'de yüzde 4,1 büyüme öngörüldü.
OECD raporunda; enflasyonun 2015'te yüzde 7,4, 2016'da yüzde 6,9 ve 2017'de yüzde 6,5 olması öngörülürken işsizlik oranının 2015'te yüzde 10,5, 2016'da yüzde 10,8, 2017'de ise yüzde 10,3 olması bekleniyor.
Hükümetin hazırladığı Orta Vadeli Program'da da tahminler küçük sapmalar dışında bu yönde.
2015'te yüzde 3, 2016'da yüzde 4 olan büyüme, 2017'de yüzde 4,5 olarak tahmin edildi.
OECD raporundan pek farklı değil.
İşsizlikte de benzer durum geçerli.
Önümüzdeki üç yıl çift haneden tek haneye indirilemeyecek.
Keza enflasyonun da yüzde 6-7'ler civarında seyredeceği konusunda tahminler örtüşüyor.
