Canlanın, Canlanalım, Can Olalım
Bundan yaklaşık 70 gün önce:
"Çözüm sürecinde zehir içmeyi göze alan bir başbakan varken Ak Parti'nin belediyelerinin, il ve ilçe teşkilatlarının sürecin selameti için hatırı sayılır bir şey yapmadıkları"nı yazmıştım. O yazımızda belediyelerin ve teşkilatların sahaya inmediklerini, millete bu sürecin 'memleketimizin bundan yüz, beş yüz, bin yıl sonrasını ilgilendirdiğini' anlatmadıklarını yazmıştım. Anlaşılan az bile yazmışım.
Maalesef üzerinden 70 gün geçmesine rağmen Ak Parti il teşkilatları olsun, belediyeleri olsun süreci sessizce izlediler. En ufak bir gösteri ve eylemde 'ne oluyor, süreç bitti mi?' telaşına kapılıp çevrelerine umutsuzluk veren teşkilatlar var. Çok önemli bir belediye başkan yardımcısı arayıp 'üstad, başbakan çözüm süreciyle ilgili yanlış mı yaptı, neden böyle oldu?' dediği olay Gezi'nin ilk günlerindeki olaydı. Sebebini sorduğumda kurumda başkan ve diğer yetkililerin karamsarlığını anlattı.
Yalnız bu mu?
Gezi olayları gösterdi ki sosyal medyayı en zayıf kullanan yine Ak Partili belediyeler ve teşkilatları oldu. 9 milyon üyesi bulunan böyle büyük bir organizasyon Gezi Parkı sürecinde kelimenin tam anlamıyla kontrpiyede kaldı.
Daha vahimi;
Sayın başbakanımız Tayyip Erdoğan hayatını ortaya koyuyor, 'gerekirse ölürüm de vazgeçmem' diyor, ama Ak Partili belediye başkanı 'önümüzdeki mahalli seçimlerde milliyetçi oyları alamazsam seçilemem ve bu sebeple çözüm sürecine nötr kalayım' diyorsa, haddim olmayarak 'tabi, aday olabilirseniz' diyorum.
Tabi bütün teşkilatlar ve belediyeler böyle değil.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş'ı hem çözüm sürecinde, hem Gezi olaylarında ve Diyarbakır için yaptığı fedakarlıkları takdire şayandır.
Sayın Topbaş kardeşlik gereği sadece Diyarbakır'a 32 derslikli bir lise, futbol sahası, en büyük yeşil alan olan Park Orman'ı kazandırmış. Geçmiş yıllardan bugüne ramazan etkinliklerinde büyük katkılar sunmuştur. Diyarbakır'dan, Batman'dan giden ihtiyaçları mümkün mertebe karşılamıştır. Kadir Başkan Diyarbekir'e gençlerine, mağdurlarına tam bir ağabeylik yapmış ve bu yıl da fazlasıyla ağabeylik yapmaya devam ediyor.
Buna Konya ve Kayseri Büyükşehir Belediyelerinin katkılarını da ilave etmezsek hakkı teslim etmiş sayılmayız.
Konya il başkanlığının bölge ziyareti, bölge teşkilatlarını illerine daveti çözüm sürecinde takdire şayandır.
Ama bazı ilçelerimiz var ki pek çok ilden daha çalışkan ve hassastırlar.
Mesela Üsküdar, Çekmeköy, Beykoz, Bağcılar, Beyoğlu belediyeleri,
Bağcılar belediyesi kaçıncı kezdir kendi ilçesinde etkinliklerle sürece katkılar sunmuştu, Gezi ile ilgili de vatandaşı tam ve doğru bilgilendiriyor. Sosyal medyayı faal ve müsbet kullanıyor.
Üsküdar belediye başkanı, başkan yardımcılarıyla halkla toplantılar düzenleyip 'sürecin ebedi kardeşlik için atılan tarihi adım' olduğunu anlattılar. Gezi eylemleri sürecini de en doğru şekliyle yansıtıyorlar.
Çekmeköy Belediye başkan ve yardımcıları meclis üyeleriyle sokaklara kadar iniyor, süreci anlatıyor ve halkın kanaatini olumlu yönde değiştiriyorlar. Gezi eylemleri başladığı günden bugüne kadar vatandaşa işin aslını anlatmaktan bıkmadılar, yorulmadılar. Sosyal Medyanın kullanımı konusunda uzmanları parti üyeleri, gönüldaşlarıyla buluşturdular. Bu saydığım belediyeler asıl işleri olan hizmetlerinde de bu süreçte geri kalmadıkları gibi daha çok gayretle halka belediye hizmetlerini de sundular.
Beyoğlu Belediye başkanı sürece ve doğu illerine katkıdan geri durmamış, gençleri kaynaştırmada önemli etkinlikler düzenlemiştir.
Daha önce de yazmıştım, pek çok belediyenin yapamadığını Aydın Kuyucak Müftülüğü yapıyor:
Aydın Kuyucak Müftülüğü-Diyarbekir Kayapınar Müftülüğü kardeşlik protokolü imzaladılar. Aydın müftülüğünün aylardır hazırlandıkları, çalıştıkları kardeşlik ve Çanakkale içerikli tiyatro oyunlarını gelip Diyarbekir'de sergilemek ve bu kardeşliği dünya aleme göstermek istiyorlar. İstiyorlar diyorum, çünkü 'Hazreti mevzuata' takılan proje parasızlıktan oynanamayacak duruma geldi.
Bütün masrafları 10-15 bin TL'yi geçmeyen bu proje EĞER PARASIZLIKTAN OYNANMAZSA başta Aydın olmak üzere hepimiz vebal altında kalırız. En olmadık harcamalara para bulunurken bu kardeşlik oyunu parasızlıktan dolayı oynanmazsa yazık olur.
Şimdi buradan bir çağrı yapıyorum:
Gelin bu oyunu Diyarbekir'de oynatalım. Bir sponsor bulalım ve Çanakkale ruhunu kardeş Diyarbekirlilerle birlikte izleyelim. Valilikler, belediyeler, dernekler, sendikalar, vakıflar, hayırsever iş adamları, diğer hayırseverler bu küçük meblağı bulup Kuyucak müftülüğünü desteklemezseniz ÇANAKKALE RUHU suratımıza çarpar.
Son olarak,
Belediyeler ve teşkilatlar elini çabuk tutmalı, kardeşlik ve sulh sürecini, gezi olaylarını il ve ilçelerinde anlatmalı. Bilmiyorlarsa çağırsınlar biz gidip anlatalım.
Twitter: @ahmetay_
ÜZÜCÜ NOT:
Yazı biterken aldığım haberle sarsıldım;
Kuyucak Müftüsünün yerine başka bir müftümüz atanmış ve bu kardeşlik projesi de öksüz kalmaya mahku00fbm edilmiştir, Diyanet İşleri Başkanlığına duyurulur.