Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Candaşlık olarak empati

Günümüzde teknolojik imkanlar sayesinde birbirimize fiziksel olarak yakınlaşmamıza rağmen, duygusal, düşünsel ve manevi olarak uzaklaşıyor ve yabancılaşıyoruz. İnsanın birbirine yabancılaşmasının temelinde empati, tanıma ve tanışma dediğimiz özelliğimizi kaybetmemiz vardır. Mevcut insanlık durumumuzda derin bir empati açığımızın olduğunu söyleyebiliriz.

Empati genelde duygudaşlık olarak ifade edilmektedir. Duygudaşlık empatinin çok önemli bir boyutu olmasına rağmen empati, sadece duyguyla sınırlı bir tecrübe değildir. Duygudaşlık anlamında empati, bir başkasının duygularını anlamak ve kişinin davranışlarının arkasındaki itici faktörlerin farkına varmak ve içselleştirmek demektir. Empati, duygudaşlıktan fazla bir durumu ifade etmektedir. Empati, ilişki ve etkileşimde bulunduğumuz kişinin duygu, düşünce ve davranışlarımızı kendi var oluşumuzun unsurları haline getirerek onu insan olarak anlamak, içselleştirmek ve idrak etmek demektir. Başka bir ifade ile empati insanın insanı can olarak görmesi, can olarak anlaması ve iletişim kurması demektir. Empati, iç, içinde, içine anlamına gelen Latince em öneki ile acı, ızdırap duygu, algılama anlamına gelen Yunanca patheia kelimesinin birleşiminden oluşmaktadır. Empati, bir başkasının içine girerek onun içindeki duyguları, düşünceleri, acıları, mutlulukları onun içinde yaşamak demektir. Başka bir ifade ile empati, ötekiyle candaş olmak demektir.

İnsan, fıtratı gereği empati kurabilme ve tearüfte bulunma yeteneğine ve kapasitesine sahiptir. İnsanın fıtri olarak sahip olduğu empati ve tearüf (tanışma) yeteneğinin geliştirilmesi ve derinleştirilmesi gerekmektedir. Geliştirilmediği ve beslenmediği takdirde empati ve tearüf yeteneğinin körleşeceğine ve köreleceğine şüphe yoktur. Kendimizi sürekli olarak sorgulamamız, yeni fikirlere ve gelişmelere açık omamız, zihinsel açıklığımızı geliştirmemiz, fanatizm ve saplantılardan uzak durmamız, hayatı duygulu, düşünceli ve duyarlı bir şekilde yaşamamız, empati ve tearüf kapasitemizi ve yeteneğimizi geliştiren özelliklerdir. Kendi kendimizi problem edebilmemiz, tanımamız ve tanışmamız gereken en önemli öznenin kendimiz olduğunun farkına varmak, empatik olgunlaşmanın olmazsa olmazıdır. Kendini bilmeye, tanımaya ve anlamaya çalışan kişiler, diğer insanlarla sağlıklı ve olgun empatik ilişkiler kurabilirler.

Empati, ötekini candan anlamayı ve tecrübe etmeyi içermektedir. İnsanı insan olarak anlamak, başka bir şekilde empatik şekilde candaş ilişki kurmak, aklın, adaletin ve ahlakın gereğidir. Empatinin zıddı, insanın insanı kullanması, çarpıtması ve saptırması anlamında manipülasyondur. İnsanın insanı yoldan çıkarması yani manipüle etmesi, empatiyle birlikte insanlığın ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir.

Empati, kişinin ötekinin dünyasına sahici anlamda girmesi, onu tanıması ve onunla ilgilenmesi ve ilişki kurması anlamına gelmektedir. Empati, dünyaya ve hayata sadece kendi bakış açımızın yanında ötekinin bakış açısıyla bakmayı öğrenmek demektir. Duygulu, duyarlı ve düşünceli bir şekilde ötekinin duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını anlamak için sürekli bir çaba içinde olmak lazımdır. Empati bir sanattır. Ötekiyle candaş olmak için sarf ettiğimiz çabayı ve emeği, ötekine ifade etmeliyiz. Onunla aynı olmamamıza rağmen, onu anlamak için çaba gösterdiğimizi ifade etmek önem taşımaktadır.

Empati, körü körüne birinin tarafını tutmak değildir. Kişinin her dediğini savunmak, fanatik bir bağımlılıkla birisinden yana olmak, empatiyle bağdaşmamaktadır. Empati, öteki olan kişiyi anlamak için emek sarf etmektir. Kişiye tarafgir olmak ile kişiyi sahici olarak anlamaya çalışmak birbirine karıştırılmamalıdır.

Empati, insani durumumuzda farklı gerçeklikler olduğunu kabul etmektir. Empati, sadece kendi gerçekliğimizle yetinmemeyi, başka kişilerin tecrübelerine ait farklı gerçeklik dünyalarına girme ve anlama yoludur. Empati, insanı ve hakikatini anlamaya, tanımaya ve kavramaya dayalı aktif bir çabadır.