Dolar (USD)
35.45
Euro (EUR)
36.23
Gram Altın
3066.04
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 Ocak 2025

​Canan Karatay Hoca sahipsiz değildir

Hatırlayınız o salgın günlerini… Ne acayip bir süreçten geçtik. Oysa Covid 19, tıbbi acil durumdan öte büyük bir psikolojik operasyon ve mevcut sosyal ve ekonomik düzeninin tamamen elden geçirilmesi ve yeniden yapılandırılması için bir kurgulanmıştı.

Ne var ki liberali, sağcısı, solcusu, muhafazakârı, yazarı, çizeri, din adamı, siyasetçisi, sanatçısı kısacası rengi, meşrebi, partisi, görüşü fark etmeksizin hemen her kesimden insan o yıllarda aralıksız yasakları savundu. Hem de acımasızca yaptılar bunu.

Küçük esnaf kan ağlarken, yaşlı insanlara temiz hava yasaklanırken, dağda, bayırda, şehirde maske cezaları kesilirken sessiz kaldılar. Bilim öyle emrediyor dediler. Oysa emreden DSÖ ve aşı şirketleriydi.

Başında profesör yazan doktorlar bile neler demedi ki; “Herkes köpek gibi aşı olacak, aşı olmayana kız vermeyeceğiz.” “Aşı yaptırmayan kul hakkına girer.” ”Aşıyı reddeden uzaktan iğne atılsın.” Aşı olmayan evlenmesin, vergi ve tapu işleri yapılmasın.” “Asker zoru ile aşı yapılsın, olmayan hapishaneye atılsın.” Daha neler neler…

Günün sonunda ne oldu biliyor musunuz? Sadece covid aşıları sayesinde 2021’den bu yana 45 milyar dolardan fazla ciro yapan ve bu cironun en az 10 milyar dolarını kâr olarak hanesine geçiren Pzifer bir itirafta bulundu.

Pfizer’in yetkilisi, Pfizer-Biontech mRNA kovid aşılarının, koronavirüs bulaşmasına ilişkin testlere tabi tutulmadan piyasaya sürüldüğünü söyledi.

Daha yeni Meta'nın sahibi Mark Zuckerberg, "O günlerde doğru ve gerçeği yansıtan içerikleri kaldırmamız için bize yoğun baskı yaptılar" diyor.

mRNA teknolojisinin mucidi Luigi Warren’den tutun dünyanın önde gelen bilim adamları ve hatta Nobel ödüllü doktorlar dahi o dönem susturuldu.

Ülkemizde de gerçeği dile getiren bir avuç insanı “bilim düşmanı hatta vatan haini” ilan ederek susturmaya çalıştılar.

Profesör Canan Karatay, virüsün halkı panik, korku ve baskı altında tutmak için oluşturulduğunu ifade ettikten sonra hedefe konulmaya başlandı. O dönemde hakikati dile getirdiği için hala Canan Hoca’nın peşini bırakmıyorlar.

Canan Hoca aşı olmayanları asalım, keselim deseydi muhtemelen baş tacı edilecekti. Oysa o, gerçek bir bilim insanı gibi tavır ortaya koydu.

Bakınız geçenlerde Epidemiyolog Nicolas Hulscher, 300'den fazla çalışmada belgelenen bir gerçeği dillendirdi.

Buna göre Covid döneminde yapılan mRNA aşılarının yol açtığı zararlar şöyle;

İskemik felç, %44, beyin kanaması, %50, Geçici iskemik ataklar (TIA), %67, Miyelit, %65, Miyastenia gravis, %71 Alzheimer, %22,5, Bilişsel bozukluklar, %137,7, Depresyon, %68,3, Anksiyete bozuklukları, %43,9, Uyku bozuklukları, %93,4.

Bu alanda yapılan o kadar çok çalışma var ki.

Bilindiği gibi DSÖ’nün yüzde 80’i bağışlarla finanse edilir. Bu bağışların büyük bir kısmı Bill& Melinda Gates Vakfı ve aşı derneği GAVI tarafından tedarik edilir.

İşte bu kuruma itaat eden sözde bilim adamları o dönem DSÖ ne dediyse sorgulamadan yerine getirdi.

Dünyaca tanınan Profesör Bhakdi, “çocuğunuza bu aşıyı (mRNA) yaparsanız suç işlemiş olursunuz” diyerek en başından beri uyardığı için ona da baskı kurdular.

Bugün ilaç endüstrisini kumanda eden Rockfeller ailesi, Amerikan Kanser Derneği’ni, 1913’te kurdu. Ne var ki Dr. Richard Day’ın 1969’da dediği gibi kanser tedavileri bu aile tarafından saklanıyor. Öyle ki bugün kanseri kemoterapi, cerrahi veya radyasyon dışında herhangi bir yöntemle tedavi etmek yasa dışıdır.

Kısacası şirketlere köle edilmiş bağımlı bir kitle oluşturdular. Buna itiraz eden ve hakikati söyleyen gerçek bilim adamlarını da dışlıyorlar. O yüzdendir ki Canan Karatay gibi hocalarımıza sahip çıkmak durumundayız.