Dolar (USD)
35.36
Euro (EUR)
36.52
Gram Altın
3029.46
BIST 100
9930.38
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
20 Mart 2016

Çanakkale'ye bir de böyle bakın!

Çanakkale Savaşı, I. Dünya Savaşı' nın bir parçasıdır.

I. Dünya Savaşı'nda, 1914-1918 yılları arasında, dört yıl boyunca, dünyanın dört bir yerinde, bir dizi savaşlar olmuştur.

Bu savaşların nedeni Batı ülkelerinin dünyayı paylaşmada anlaşmazlığa düşmeleri, bölüşümde açgözlülükleridir.

O yıllarda Batı Ülkeleri, dünyanın nerdeyse tamamını sömürge haline getirmişlerdi.

Bugünün koskoca ülkeleri Çin ve Hindistan bile o zamanlar İngiltere'nin sömürgesi idiler. Bütün Güney Asya ülkeleri, Endonezya, Malezya, Filipinler, Vietnam sömürge idiler. Afrika Kıtası tamamıyla Hristiyanların sömürgesi idi.

Hollanda, Danimarka, Belçika gibi küçük küçük ülkeler bile kendilerinin onlarca katı genişlikteki ülkeleri egemenlikleri altına almış, insan emeğini, madenlerini, ormanlarını, tarım alanlarını, denizlerini acımasızca sömürüyorlardı.

Sömürülen ülkeler; fakirlik, salgın hastalıklar, iç savaşlar, açlıkla kırılıyor, Avrupalılar ise bu insanları sömürerek, onlardan çaldıklarıyla, tarihin kaydettiği en büyük zenginliği yaşıyorlardı.

Avrupalılar bu inanılmaz zenginliğe erişmek için sömürdükleri insanları Hristiyan olmaya zorluyor, Hristiyan olsalar bile onlara asla acımıyor, direnenlerden binlercesini birkaç dakikada korkunç silahlarla öldürüyorlardı.

Sömürmeler sonunda Avrupalılar çok aşırı zengin, sömürülen ülkeler ise ekmeğe muhtaç hale gelmişlerdi. Açlıktan milyonlar ölüyorlardı.

Avrupalılar, bu kadar zenginliği bölüşüp paylaşırken kendi aralarında anlaşmazlığa düştüler, birbirine düşman iki gruba ayrıldılar. Almanya, Avusturya, Macaristan, Bulgaristanbir tarafta, İngiltere, Fransa, İtalya, Rusya, Yunanistan diğer tarafta olmak üzere iki gruba ayrılarak dünyayı paylaşım savaşına tutuştular.

"I. Dünya Savaşı" bu paylaşım savaşının adıdır.

Biz sömürücü bir ülke olmadığımız için bu savaşa bulaşmamızın için hiç bir anlamı yokken, CHP'nin babası niteliğindeki İttihat Terakki Partisi' nin maceracı yöneticileri bizi bu savaşa sürüklediler.

O maceracı yöneticilerden Enver Paşa, Alman gemilerini Çanakkale'den ve İstanbul'da geçirerek Karadeniz'deki Rus limanlarını bombalattı. Böylece Almanların yanında savaşa katılmış olduk.

İngiltere ve Fransa, dostları Rusya'ya destek götürmek için 1915 yılı başlarında Çanakkale boğazımızdan geçmek istediler. Biz bu geçişe izin vermedik.

İngiltere ve Fransa Dünya'nın en güçlü ordularına sahiptiler. Bütün güçleri ile Çanakkale'ye saldırdılar. 300.000 bin askerimizi kaybetmek uğruna bu geçişi engelledik.

Bu savaşta Almanlar cephede yanımızda olmadılar. Göstermelik birkaç subaylarını gönderdiler. Alman Deniz Kuvvetleri Çanakkale önlerine hiç gelmedi. Hatta bu savaşın ortasındaKudüs Şehrimizi kaybettiğimiz gün müttefikimiz Almanlar sabahlara kadar sevinç gösterileri ile kutlamalar yaptılar.

Çanakkale Savaşını o kadar kayıplarla kazandık ki liselerimizin on beş yaşındaki öğrencileri bile savaşa götürüldüler. Liseler boşaldı.

Açgözlü Avrupalıların dünyayı paylaşma, bölüşme savaşı olan I. Dünya Savaşına katılmakla, elimize hiçbir şey geçmediği gibi, şimdiki topraklarımızın on katı büyüklüğünde 10 milyon kilometre kare vatanımızı kaybettik, bu vatan toprakları ile 25 milyon vatandaşımız da sınırlarımız dışında kaldı. Bir milyon askerimizi de şehit verdik.

1915 sonlarında İngiliz ve Fransızlar yenilmiş olarak Çanakkale'den ayrıldılar.

Ancak o kadar güçsüz düşmüştük ki, sadece 3 yıl sonra, 1918 de İngiliz ve Fransız donanmaları hiç bir dirençle karşılaşmadan Çanakkale'yi geçip gelerek, İstanbul'u işgal ettiler.

Ne acıdır ki; 1929 yılında, CHP'li yöneticilerimiz İngiliz Donanmasını İstanbul'a daveti ettiler. İstanbul'un eğlence mekanları emirle beyazlara boyatılarak, kokteyller ve balolarla, Vatanın Harimi İsmetinde İngiliz askerlerini ağırladılar.

Çanakkale'yi bir "destan" olarak anlatmadım. Zaten onu hep dinliyor ve işitiyorsunuz.

Objektifi savaş alanında değil, dünya üzerinde dolaştırdım, resmin bütününü gösterdim.

Tarih, doğru okunur ve ders alınırsa tekrarlamaz!