Can savaşını kazananlar mal savaşında kaybetmemeli
Değerli dostlar birçoğumuzun malumu olan zor günlerden, zorlanarak da olsa geçmeye çalışıyoruz. Bu milletin yakın tarihte başarı ile atlattığı birçok badire oldu. Olmazların oldurulmasının elbette bugün yaşadığımız dünyada bir bedeli var. Şimdi o bedeli ödüyoruz.
Son 15 yıl içerisinde diklendikçe bedel ödeyerek omurgalarımız üzerinde durmaya başladık. Bu duruşumuz nedeni ile bugün nerede ise tüm dünya ile örtülü örtüsüz bir savaşa girmiş durumdayız. Son umutları olan 15 Temmuz kalkışmasında canlarımızı ortaya koymamız, bu güruhu iyice çileden çıkardı.
Tüm değerler alt üst edilerek bel üstü, bel altı demeden her koldan ve her yoldan saldırıyorlar. Tüm satıhlarda savaşmak zorundayız artık. Canlarımızı gözlerimizi kırpmadan ortaya koyarak zalimlerin korkulu rüyası olduğumuz gibi, şimdi de varlıklarımızı ortaya koyarak devletimizi ekonomik olarak çökerteceklerini zanneden gafillere son derslerini de verelim.
Bakalım ondan sonra hangi yolu kurtuluşları için deneyecekler? Hep birlikte bir ve bütün olursak kesinlikle zafer bizim. Dağılıp parçalandığımızda ise yenilmek kaderimiz olabilir. Dağılmak parçalanmak devletimizin koruyucu şemsiyesi altından şöyle ya da böyle bahanelerle sıvışırsak ölümden ölüm beğenecek günlere doğru savrulabiliriz.
Rabbim korusun inşallah. Can, mal, namus emniyetinin olmadığı bir beldede yaşam savaşı vermenin ne kadar zor olduğunu etrafımızda oluşturulan cehennemden anlıyoruz. O cehennem ki, ona odun taşıyanlar sonlarını hazırlıyorlar.
Yeter ki, can savaşındaki duruşumuzu maddi olarak da devam ettirelim. Birikimlerimiz, evlerimiz, dövizlerimiz vs hepsi, diz çöktürülmeye çalışılan devletimizin varlığı ile değer taşıyor. Devletimizin bir anlık çökertildiğini düşünelim. Bugün değer gibi gördüğümüz koruyucu zannettiğimiz hiçbir maddi varlığımız bizi koruyamayacaktır.
Fırsat varken aklımızı başımıza alarak iyi düşünelim ve birbirimizi uyaralım. Uyanalım, uyuyanlarımızı uyandıralım. İş işten geçtikten sonra ah vahlar avunmamız için yetmez. Son pişmanlıklar hiçbir zaman para etmemiş.
İçinde bulunduğumuz gemi her yerinden parçalanarak batırılıyor. Gün yarınımızı kurtarma ve batan gemimizi tamir etmede el ve gönül birlikteliği günü. Bölüşmek, paylaşmak, inadına kaynaşarak iç ve dış düşmanlara karşı direncimizi artıralım.
Bağışıklık sistemi güçlü olan toplulukları top mermileri, füzeler, modern silahlar yıkamaz. Çanakkale, Maraş harbi ve kurtuluş savaşımız bunun en bariz örneği olarak hala taptaze ve tüm haşmeti ile hafızalarımızda duruyor.
15 Temmuzda canı ile bu memleketi uçuruma sürükleyenlerin önüne set olanlar vazifelerini layıkı ile ve her insana nasip olmayacak bir vakarla yaptılar.
Sıra bizde. Dövizlerine kıyamayanlar, alışverişi keserek para destelerini yastık yapanlar, Puslu havanın bulanıklığından istifade ederek rant peşinde koşan kardeşler. Bir dakika lütfen.
Bir dakika düşünün. Amerika'nın, Avrupa'nın karşılıksız basılmış kağıt paçavralarına bel bağlamayalım. Kendimize gelerek aklıselimimizle hareket edelim. Devlet ananın sıcak kucağından yoksun kalanı ne parası ne villası ne metresi ne de gavurun vicdanı mutlu eder. Mutluluk birbirimizi sevdikçe çoğalır.
Sevelim sevilelim dua edelim AMİN diyelim. Gün birlik ve beraberlikle dayanışma günü. Sağlık ve mutluluk dileklerimle.