Dolar (USD)
34.61
Euro (EUR)
36.36
Gram Altın
2921.47
BIST 100
9659.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
26 Nisan 2020

Can Ataklı Olayı!.

EBA TV’deki Başörtülü Öğretmen’in şahsında milyarca insanı tahkir etmesinden dolayı gündeme gelmişti Can Ataklı…

Aradan bunca yıl geçmesine rağmen, 28 Şubat’ın o en şedit günlerindeki duruşundan milim kıpırdamamıştı.

“İnancı”ndan milim sapmamıştı.

Bir Müslüman olarak söylediklerine çok sinirlenmiş, hatta küplere binmiştim ama…

“Dâvâsı”nda “kararlı” bir duruş sergilediğini de teslim etmiştim…

Can Ataklı, gerçekten de “malûm dâvâsına” yürekten bağlı bir gazeteci.

Öyle “tarafsızlık” pozlarına filan girmiyor, söylemek istediğini eğmeden bükmeden söylüyor, bunun bedelini de göze alıyor.

Onun böyle olduğu, dâvâ arkadaşlarına gerekli gördüğünde kayıtsız şartsız destek vermesinden, gerekli gördüğünde de “dostça” uyarmasından belli oluyor.

İşte son misal;

“Kafadar”ı Ekrem İmamoğlu’na “seçim sürecinde” kayıtsız şartsız destek veren Can Ataklı, geçtiğimiz günlerde bir büyük “yanlışa” işaret etmekten çekinmedi.

Başakşehir Şehir Hastanesi'nin yollarını ısrarla yapmayan Ekrem İmamoğlu'na “Bahanesi yok bu işin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi burada çok büyük hata yaptı!” diyerek yüklenmesi bence onun “malûm dâvâsına” ne kadar bağlı olduğunu gösteriyor.

Gözden kaçıranlar için, çalıştığı “yandaş” kanalda söylediklerini buraya alalım:

“Bahanesi yok bu işin, İBB burada çok büyük hata yaptı. Böyle bir hastane açılıyor. Bina muazzam. İnşaat olarak harika. ‘Efendim yolunu onlar durdurdu da biz yaptık da yapmadık da...’ Bir de yolu yapılmayacaktır diye açıklama yaptı. Böyle bir acemilik... Böyle bir iş bilmezlik.. Böyle bir çapsızlık... İstanbul'a yakışmıyor. Yapacaksın kardeşim. Tak diye yapacaktın. Hem de bütün gücünü seferber edeceksin. Orası benim milletimin şifa bulacağı bir yer. Özellikle bu korona günlerinde. Ne yaptınız? Demeçler, şovlar... Bu şovlarla bu işler yürümez. Cumhurbaşkanlığı hayalleri görenler varsa da kusura bakmasın ama olmaz. O yolu yapacaktın. Lamı cimi yok. (Ekrem İmamoğlu’nu) Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun diyenlerin dışında bir tane beğenen var mı acaba? Ben daha icraat görmedim kardeşim. Hakikaten görmedim. Ne düzeldi? AKP durmadan geçitleri donatıyordu, sen ne yapıyorsun? ‘İstanbul senindir’den başka var mı bir şeyin? Ne demekse o.. Hep edebiyat.. İş kardeşim... İcraat..."

Evet, bunları söyledi Can Ataklı.

“Böyle yapmaya devam ederseniz, Recep Tayyip Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürersiniz!” demeye getirdi.

Büyük ümitler bağladıkları Ekrem İmamoğlu’nun “fos” çıktığını, işi “reklâmlarla” götürmesinin mümkün olmadığını, böyle yapılmaya devam edildiği takdirde Cumhurbaşkanlığı seçiminin “yine” kaybedileceğini üslubunca haykırdı.

“Kamyon devrilmeden uyarmayı”, “inancı”nın gereği olarak gördüğünü ortaya koydu.

Bunu yapmasında “çıkarlarına” hizmet eden bir taraf yok…

Ekrem İmamoğlu’nun ne kadar “başarılı” bir başkan olduğunu söyleseydi, onu yerlere göklere sığdıramasaydı kendisi için çok daha “faydalı” bir iş yapmış olurdu.

O, bunu tercih etmedi.

“Önünüzde zaman varken kendinize gelin, yoksa bir büyük umudu kendi elinizle yıkacaksınız” demeyi görev bildi!

Can Ataklı’nın uyarılarını, aynı zihniyeti paylaşanların büyük bir bölümünün tepkiyle karşılaması beklenmedik bir gelişme değildi.

İzledik gördük:

Can Ataklı’ya “yandaşı” olduğu çevrelerden büyük tepki geldi.

“Özeleştiri” kültüründen çok uzak olan inancın “imanlıları”, baskılarını o dereceye vardırdılar ki…

Can Ataklı’nın çalıştığı kanalın yönetmeni, “tek parti müritlerini” yatıştıracak bir açıklama yapmak mecburiyetinde kaldı…

Sabah programını yapan arkadaşlarının sözlerinin büyük tepki çektiğini belirtti.

Başında bulunduğu kanalın yayın çizgisinden herhangi bir sapma göstermesinin mümkün olmadığının altını çizdi.

“Bu Can Ataklı için de geçerlidir” dedi.

“Kendisi ile yolun başından beri birlikte çalıştıklarını” hatırlattı.

Söyledikleri “Aba altından sopa gösteriyor!” değerlendirmelerine yol açtı.

Baktık;

Kanalın yönetmeni, Can Ataklı’nın “özür dilediğini” söyleyince pekçok kaynak, “Sözlerinden çark etti, geri adım attı” gibi haberlere imza atmış…

Çark edip etmediğine baktım…

Hayır, etmemiş Can Ataklı…

Söylediklerinin “dozunun biraz fazla olduğunu” söylemiş, “Üzüntü yarattıysam özür dilerim!” demiş ama…

“Eleştirilerim bâki!” demekten de geri durmamış.

Kendisine “Şimdi eleştirmenin sırası mı?” yollu laflara yüklenenlere de tepkisini dile getirmiş.

Mealen;

“Ben Ekrem İmamoğlu zihniyetindeyim. Benim eleştirilerim, henüz iş işten geçmemişken uyarmak içindir. Bunu yaptığım için bana saldırmak iş değildir. Yapılması gereken bugünden tedbirleri alıp, lâfın ötesine geçmek ve iş üretmektir!” mesajını vermiş.

Şimdiii…

Efendim:

Buraya kadar yazdıklarımdan herkes kendine göre bir “mesaj” çıkartabilir…

Can Ataklı ne yapmak istemektedir, hangi “dâvâsı” için hangi bedelleri göze alabilmektedir?

Kanalın yöneticisi nelerden çekinmiştir, niçin böyle bir yola gitmiştir?

Buralardan yola çıkarak çevrenizdeki “hallere” bakabilirsiniz…

Ben Can Ataklı ile aynı zihniyette olsaydım, Can Ataklı’yı sonuna kadar desteklerdim.

Ya siz?..