Cami yaptırdı sonra depo oldu ama torunları yine aslına döndürdü
Hani ne derler insanın akıllı evladı olursa neylersin malı, evladın deliyse neylersin malı. İşte Kaptan-ı Derya Basmacızade İbrahim Paşa Camii İstanbul'un Fatih ilçesi Beyazıt semtinde 18. yüzyıl başlarında Kaptan-ı Derya Basmacızade İbrahim Paşa tarafından yaptırılan camidir. Yıllar önce cami olarak yapılmış, geniş bir de külliyesi de var. Ama zamanla cami harap olmuş, önce kütüphane olmuş, sonra da depo olarak kullanılmış ama onun soyundan gelen torunları camiyi tekrar ihya ederek cami olarak ibadete tekrar açmışlar. Ne güzel Allah bizlere de hayırlı zürriyet nasip etsin.
HAYIR YAPMAYI SEVİYOR
Basmacızade
İbrahim Paşa çıktığı deniz seferinden başarıyla dönünce serveti arttı ve daha
önce yaptırmayı düşündüğü sıbyan mektebini genişleterek bir külliyeye
dönüştürmeye karar verdi. Caminin üç satırlık Arapça kitabesinde, Caminin
Kaptan İbrahim Paşa tarafından yaptırıldığı ve inşaatın hicri 1119 (miladi
1708) senesi zilhicce ayında tamamlandığı belirtilmektedir. Birçok hayır eseri
yaptıran İbrahim Paşa son görev yeri olan Kandiye'de öldü ve cenazesi orada
kendi yaptırdığı sıbyan mektebin yanına defnedildi. (Yunanistan 'ın Girit Adası
'nın en büyük şehri ve yönetim merkezi.)
CAMİ KADRO DIŞI BIRAKILDI VE BAKIN BAŞINA NELER GELDİ
İbrahim Paşa Camii 15 Kasım 1935 tarih ve 2845 sayılı kanunla kadro dışı
bırakıldı. Cami, uzun yıllar İstanbul Üniversitesi
Kütüphanesinin okuma salonu ve deposu olarak kullanıldıktan sonra 27
Mart 1987’de tekrar ibadete açıldı. 17 Ağustos 1999 da meydana Gölcük
depreminde hasar gören cami, Sadrazamın torunlarından tüccardan İstanbul
Ticaret Borsası Başkanı Nejat Ekrem Basmacı Beyefendinin maddi ve manevi
himmet ve katkılarıyla yeniletilerek tekrar ibadete açılmıştır.
BORCUNDAN DOLAYI HAPSE DÜŞMÜŞ OLANLARA YARDIM
İbrahim Paşa 9 Mayıs 1706 tarihinde kurduğu ilk vakfıyla İstanbul
Beyazıt’taki Eski Saray yakınında bir sıbyan mektebi inşa ettirdi. 23 Mart
1708’de kurduğu ikinci vakıf ile bu mektebin bulunduğu arsaya, cami, sebil,
abdesthane, hamam, odunluk, su kuyusu, tuvaletler, dükkânlar ve evler
yaptırarak burada bir külliye meydana getirdi. Söz konusu yapıların tamamı aynı
yerde ve bir külliye hâlinde bulunuyordu. Mektep binası iki katlı çatısı kurşun
kaplı bir binaydı. Üst katı derslik olarak kullanılan yapının alt katında
abdesthane bulunuyordu.
Vakfın diğer hizmetlerine baktığımızda İbrahim Paşa
Camii’nin etrafındaki sokakların ve kaldırımların tamiri için 1.000 akçe tahsis
edildiğine şahit oluyoruz. Ayrıca borçlu ve hapse düşmüş Müslümanlara da senede
1.000 akçe yardım yapılacağı kaydedilmiştir.
ÇOK DEĞERLİ KURAN-I KERİM SATILARAK CAMİ TAMİR EDİLDİ
Hüseyin Ayvansarâyî’nin bildirdiğine göre burada Çorlulu Ali Paşa
tarafından İbrâhim Paşa’ya hediye edilmiş, ta‘lik hattı ve satır araları
kırmızı mürekkeple Farsça yazılmış çok değerli bir Kur’ân-ı Kerîm tercümesi
vardı. Hadîkatü’l-cevâmi‘in el yazmalarına ilâve edilen derkenarlarda bu
mushafın başka kitaplarla birlikte satıldığı ve parasının mütevellisi
tarafından caminin tamiri için harcandığı belirtilmiştir
MERAKLISINA NOT: Nejat
Ekrem Basmacı 30 Eylül 1920
tarihinde İstanbul'da dünyaya gelen Basmacı, kökü Osmanlılar'a dayanan
Basmacızade Ailesinden gelmektedir. Büyük büyük dedesi, III. Ahmed'in
saltanatında sadrazam ve Kaptan-ı Derya Basmacızade İbrahim Paşa, büyük dedesi
ünlü bestekâr Basmacı Abdi Efendi, dedesi ise İstanbul Ticaret Borsası'nın ilk
Müslüman başkanı Basmacızade İbrahim Ferit Bey'dir. Aynı zamanda Orhan Pamuk'un
annesiyle de amca çocuklarıdır.
https://www.historystudies.net/dergi/haci-ibrahim-pasanin-vakif-hizmetleri2021068ab8eaa.pdf
https://www.gezdiyar.com/istanbul-k6.html