‘Çalıştırma Çatıştır Çalıştayları’
‘Halkın çocuklarını dağa kaçıranlar’: Küresel çete…
Suriye’de, Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da, Türkiye’de, Pakistan’da…
ABD’nin Suriye’nin Rakka’dan kamyon ve otobüslerle korumalar eşliğinde Afganistan’a taşıdığı DEAŞ, Pakistan’da bir camiye saldırdı, onlarca kişiyi katletti.
Diyarbakır’da evlat / vatan nöbetçilerinden Halime Kadran nine, beş yıl önce Diyarbakır’ın Sur’dan kaçırılan öksüz ve yetim torununa kavuştu.
Çocukları dağa kaçıranlar ve yandaşlar: kör, sağır ve dilsiz…
Temel Atmama Törenleri, ‘Çalıştırmama Çalıştayları’yla meşguller. Kanal İstanbul karşıtlığından Gezi türü bir kalkışmanın planını yapmaktalar.
Evladı dağa kaçırılan Mehmet Laçin Diyarbakır’dan terör örgütüne yandaşlarına onunla ittifak kuranlara sesleniyor: " Gururun, namusun, şerefin varsa bu çocukları sen verdin, sen alacaksın. Sen istediğin zaman bu çocukları rahatlıkla getirirsin. Hayallerim vardı, tek kızım vardı. Memleketimi, yurdumu, toprağımı bir tarafa bıraktım, kızım okusun diye. Kızıma özel ev yaptım. Zorbalıkla, silah zoruyla evladımı elimden aldınız. Utanmazlar. Kürt hakkını savunuyorum diyorsun, ben Aleviyim, Kürt'üm. Halkın demokrat partisi değil, Halkın Çocuklarını Dağa Kaçıran parti yazacaksın.”
Evlatları dağa kaçıranlar ve yandaşlarının tıpkı Suriye tezkerelerinde olduğu gibi Libya tezkeresine de karşı çıkmaları bunların küresel bir planın figüranları olduğunu göstermiyor mu?
Darbe çığırtkanlığı, terör, terör yandaşlığı bir akıl ve ruh sağlığı sorunudur.
Barış Pınarı Harekâtı, Libya’ya da barış getirecek neticeye ulaşmakta. Türkiye’nin bölgeye gitmesi hem sahada hem de diplomaside etkisini gösterdi.
Darbeci Hafter'e bağlı güçlerin sözde sözcüsü Ahmed el-Mismari, ateşkes çağrısını kabul ettiklerini açıkladı.
Ama bir yandan da Türkiye’deki uzantıları Mehmetçiğe lejyoner iftirası atmaya devam ediyorlar.
Türkiye, şer planları bozuyor; mazlumların en gür sesidir.
Eski CHP genel başkanı, CHP Antalya Milletvekili Sayın Deniz Baykal Türkiye’nin Libya ile ilişkisini fevkalade yerinde buluyor, desteklenmesi gerektiğini söylüyor:
"Dış politika hamasetle ve husumetle olmaz. Libya'nın daha önceden yanında olmalıydık. Nasıl hata yapılıyor diye bakmamız lazımdı. Askerlerimizle siyasetçilerimizle önceden destek olmalıydık."
Libya'yla yapılan askeri anlaşmamız çok önemli, emeği geçen herkesi kutluyorum. BM'nin, Libya'daki desteklediğimiz hükümeti meşru görmesi çok önemli.” derken;
Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ise 06.01. 2020’deki açıklamasında : "Türkiye'nin Libya'ya asker gönderme planını reddediyoruz." diyordu.
Bölgenin karışması için tüm kriz planlarını devreye soktular.
İran’ın histerik intikam çabası ikinci bir Lockerbie faciasına sebep oldu.
Londra-New York seferini yapan Pan Am 103 sefer sayılı Boeing 747 uçağı 21 Aralık 1988 tarihinde havada infilak etmiş ve İskoçya'nın Lockerbie kasabasına düşmüştü. 259 yolcu ve mürettebat ile kasabadaki 11 kişiyle toplamda 270 kişi hayatını kaybetmişti.
Uçağa Semtex adlı patlayıcıyı yerleştirenlerin Libya uyruklu olmasından dolayı da Libya, kişi başı 10 milyon dolar olmak üzere 2,75 milyar dolar tazminat ödemişti.
Fakat Libya, iç savaştan kurtulamadı.
Bunu bahane eden Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi'nin kararına dayanarak Fransa, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri'nin önderliğinde Libya’ya karşı 18 Mart 2011 akşamı havadan askeri operasyon başlattı; 22 Ağustos 2011'de Kaddafi'yi devirdi.
İran ise 8 Ocak 2020’de içinde 176 yolcusu bulunan ve Ukrayna'nın başkenti Kiev'e gitmek üzere Tahran İmam Humeyni Uluslararası Havalimanı'ndan kalkan Boeing 737 tipi uçağı düşürdüğünü - önceleri kaza olduğunu iddia ettiyse de görüntülerin ortaya çıkmasıyla - itiraf etti.
Hamaney’in bu olayla ilgili konuşmasını protesto edenlerin attıkları “ Diktatör istifa ” sloganına bakılırsa İran’da tansiyon yükselecek.
Halkın Çocuklarını Dağa Kaçıranların ‘Çalıştırma Çatıştır Çalıştayları’nın zevali yakındır.
