Cahit Zarifoğlu’na rahmetle
Edebiyat ortamları her zaman zorlu, engebeli, kalın duvarlarla çevrili yüksek muhkem kaleler gibi erişilmezdir genç şair ve yazar adayları için. İşte o şair ve yazar adaylarına ne yazık ki yol yordam gösteren, adeta yol olan kişilerin sayısı parmakla gösterilecek kadar azdır. Bu nadide şahsiyetlerden birisidir; Cahit Zarifoğlu.
Genç ve hızlı yaşadığı hayatına sığdırdığı bereket kuşanmış derinlikli, özgün, eşine az rastlanır imgesel yoğunlukta ve geleneğe yaslı ama modern, arı ve rafine bir dille yazdığı nice şiirin, denemenin yanında unutulmaz mektupları vardır.
Şair, yüreğinin en derin ve dokunaklı diyarlarından gönderir mektupları. Kimi kadim bir dosta yazılmıştır. İçtendir, sımsıcak kardeşçedir. Kimisi edebi kimliğinin verdiği güven ve entelektüel birikimin verdiği cesaretle, sıkı eleştiriler yapar, yol gösterirken hiç acımadan muhatabına gerçekçi nesnel bir dille ifşa eder tüm eksik gördüğü, hatalı gördüğü yerleri.
Cahit Zarifoğlu, bereket kuşanmış, derinlikli, şairane, entelektüel arayışlar ile sarmalanmış kısacık ömrüne samimi yüreğinden coşkun akan nehirler gibi binlerce mektup da sığdırmıştır.
Zarifoğlu'nun şiirleri, düz yazıları, tümden eserleri beni etkilemiştir. Ama mektuplarında gördüğüm hasbilik, içten yakarış, dobra dobra söyleyiş ve hep dostluk, sevgi, muhabbet aşılayan bitimsiz samimiyet beni derinden sarstı diyebilirim.
Şair yüreğinin en derininden gönderirken mektuplarını, Afgan Dağları'nda savaşan mücahitlere dualar gönderir. Yüreği sızlarken, içi domur domur kaynarken şehadete yürüyenlere selamlar gönderir, maddi manevi kucağını açmanın, hâmi olmanın yükünü omuzlamak için ahd eder hasret dokunmuş satırlarda.
Yüreği kelimeler, kurduğu cümleler gibi yorgundur aslında. Ama hiç yılmadan, tüm engellere rağmen, tüm kuşatmalara rağmen bentleri yıkan coşkun nehirler gibi akar gider şiirler, mektuplar, anılar onun kaleminden.
Cahid Zarifoğlu'nun yazdığı binlerce mektup vardır ama ne yazık çok azına ulaşılmıştır. Özellikle Mavera Edebiyat Dergisi'ne gelen mektupları büyük bir titizlikle inceler. Onları büyük bir samimiyetle cevaplamaya çalışır. Gelen şiirleri, denemeleri, öyküleri hepsini okumaya çalışır. Ve hepsine mutlaka söyleyecek sözü vardır. Samimi ve dost bir seslenişle, muhatabının yüreğine eğilirken aynı zaman da ciddi bir edebiyat eleştirmenini aratmayacak birikimle, nesnel, son derece gerçekçi eleştiriler yapar. Aslında onun yaptığı muhatabını oyalamadan ona acı da olsa gerçekleri göstermek, doğruyu usta bir dille söylemektir.
Cahit Zarifoğlu içinde bulunduğu zor şartlara rağmen yılmadan, usanmadan çırpınıp durur. Onun derdi Rabbi karşısında dosdoğru bir Müslüman olmak, mümin sanatçı duyarlılığı ile eserler vermek aynı zamanda da dürüst ve erdemlice yaşayarak bir izlek oluşturmaktır. Mektuplarını okuduğumuzda, satırların arasından yaşadığı dönemin nice zorlu anları sızıp gelir. Kimi zaman maddi yoksunluklar kapısını çalar, kimi zaman hacizler gelir, kimi zaman da düzensiz ve karşılıksız telifler vardır ürünlerine karşı. Ama hiçbir zaman bu namüsait haller onun kaleminin yükünü azaltmaz, onun azim, kararlılık ve heyecanla sahiplendiği dergiye karşı sorumluluğunu örselemez. "Neticede bize bir kitabımızdan para kazanmak, sembolik, küçük, fakat çok temiz, aşırı derecede hak edilmiş bir para kazanmak kısmet değil henüz" diyerek hakkını hiçbir zaman alamamış olduğunu ifade etse de bu onu hiçbir zaman yeisse sürüklemez hep ümit vardır. Ve tüm yaşadıkları aslında onun derinlikli, entelektüel anlamda eşi az bulunur eserlere, naif şiirlere, kale gibi sağlam muhkem duruşlu düşünce yapısıyla harmanlanmış yazılarına ket vurmaz aksine onları zenginleştirir.
'Muhterem Efendim', 'Sevgili Kardeşim', 'Sevgili Dostum', diye başlar mektuplaru2026 Satırların arasından onun nasıl bir dünya görüşüne yaslı hayatı algıladığını okurken aynı zamanda, poetik anlayışının yansımalarını da anlamış olursunuz. Yine büyük bir samimiyet ve titizlikle yazdığı mektuplar onun nasıl bir sanat algısına sahip olduğunu, sanata, dünya hayatına, sanatçıya, yaşadığı dönemdeki edebiyat muhitlerine, dergiciliğe nasıl baktığını da bir bakıma anlatmış.
Güzel yazmış, güzel ve bereketli yaşamış şaire rahmet olsun, dua olsun…
Selvigül Kandoğmuş Şahin