Cahil Cesareti: Lezzetinden çatlamak
Toplumun en önemli iki sorunu nedir? Bu soruya bilgisizlik (cahillik) ve yoksulluk diye cevap veririm. Eğitim olmayınca diğerleri de gelmiyor. Bir yandan da gelir düşüklüğü ve eşitsizliği insanların belini büküyor. Bu temel sorunu bir başka zaman incelemek üzere bilgi eksikliği konusunda bazı düşünceleri paylaşalım.
Eğitim olmayınca diğerleri de gelmiyor.
Toplumda din, siyaset, tarım hemen herkesin çok
kolay söz söylediği konular.
Genel anlamda bilgi sahibi olmadan bir fikre
(kanaate) ulaşmak gibi bir hastalık var. Bilgi sahibi olunca bu kadar cesaretli
ol(a)maz insan. Cahil cesareti, bilgisinin olmadığı herhangi bir konuda boş bir
öz güvenle konuşma (davranma) olarak açıklanabilir.
Toplumda din, siyaset, eğitim
ve tarım herkesin çok kolay söz söylediği konular. Bu yaz okuduğum tarımla
ilgili iki haber tam “Cahil Cesareti” olarak hazırlanmış gibi gözüküyor.
Çatlamak
Haberin biri şu şekildeydi: “Üzüm bağına karpuz
diken üretici, her biri 30 kiloya yakın olan karpuzlar yetiştirdi. Çiftçi
karpuzların lezzetinden çatladığını söyledi (bk. Not 1). Bunca yıllık akademik
hayatımda ve tarım kaynaklarını okumalarımda lezzetinden çatlayan bir ürüne
rastlamadım. Elbette karpuzlarda çatlama gibi bir sorun var. Fakat bu çok
lezzetli olduğu için olmuyor. Ayrıntıları Sebzecilik (bk. Nobel Yayınları: https://www.nobelyayin.com/)
kitabımda bulmak mümkün.
Bu konularda yazılmış o kadar zengin kaynak var
ki merak edip araştırsa ne kadar doğru bilgiye ulaşır insan.
Diğer
örnek bitkilerin sulanması ile ilgili.
Susuz
Haber
şöyle verilmiş: “Suya ihtiyaç duymayan domates ve kavun türü geliştirdi” (bk.
Not 2). Bu haberin benzerlerinin çok daha fazlasını okudum. Sulamaya son diye
haberler duydum. Aslında bu son haber bilimsel bir çalışmaya dayanıyor. Bilim
insanlarının açıklamaları %50 daha az sulamaya ihtiyaç duyan domates ve kavun
çeşitleri ile ilgili. Haberi böyle verenin seviyesinde olan ve üç kelimelik
sosyal medya bilgisi ile iletişim kuran birileri başlıyor bunda sonra bol
keseden atmaya, bunca yıl okumuş mühendise, profesöre söz söylemeye: Adamlar
susuz bitki yetiştiriyor, bizimkilerde boş…
Eğitim
Eğitim
olmayınca diğerleri de gelmiyor.
Toplumda
hemen herkesin (haddini bilenleri tenzih ederim) din, siyaset, eğitim, tarım
üzerine çok kolay söz söylemesi doğru değil. Teoloji konusunda tek satır
okumamış insan Din Felsefecisine çok kolay hakaret edebiliyor. Eğitim de
öğretim yöntemlerinden bihaber biri öğretmeni suçlayabiliyor. Günlük politik
tartışmaları siyaset yapmak sanıyor. Siyasetin biliminin olduğunun ve dört
yıllık eğitim verildiğinin farkında değil. Bitki nasıl beslenir diye bir merakı
yok ama tarım uzmanına akıl veriyor.
Eğitim olmayınca diğerleri de iplik söküğü gibi geliyor. Tüm
bunlar lezzetten oluyor…
Bir
şarkı sözü aklıma geliyor: “Dibe vuruyor her şey ta dibe/Analizi, sentezi var
bir de/Doğudan batıdan kop da gel/Oh oh suyundan da/Oh oh şuyundan da/Oh oh
buyundan da/Koy koy koy koy”
Tüm
bunlar lezzetten oluyor! Eğitim olmayınca
diğerleri de uçarak geliyor…
Son
söz: Beşerî sermaye zayıfsa refah toplumu
olunamaz.
Notlar:
(1)-https://haberglobal.com.tr/gundem/manisali-ciftci-uzum-baginda-30-kiloluk-karpuz-yetistirdi-lezzetinden-catladi-dedi-275757;
(2)-
https://www.tarimtv.gov.tr/tr/video-detay/susuz-domates-ve-kavun-yetisti-4831