Çağımızın dijital sorunu: Siber zorbalık!
Tıpkı teknolojinin kullanımının
gelişmesi gibi, zorbalık yapma yeteneği de gelişti. Bir zamanlar okul veya
mahalle ile sınırlı olan zorbalık, artık çevrimiçi dünyaya
taşındı. Teknoloji kullanımı yoluyla zorbalık “siber zorbalık” olarak
adlandırılır. Siber zorbalık,
çevrimiçi sosyal etkileşimin olduğu her yerde olabilir. Örneğin, bazı gençler
sosyal medyayı, video oyunlarını, mesajlaşmayı veya anonim uygulamaları diğer
gençlere zorbalık etmek, utanç verici resimler yayınlamak, özel bilgileri
paylaşmak veya tehdit mesajları göndermek için kullanmaktadır. Dijital dünyanın
gelişim göstermesiyle birlikte siber zorbalık da o denli artmıştır.
Siber
zorbalık oldukça yaygın!
Siber zorbalık özellikle internette çok yaygın olmakla
birlikte çoğu genç bu duruma zaman zaman maruz kalmaktadır. Yapılan bir
araştırmadagençlerin %56'sı çevrimiçi
ortamda başkalarının zorbalığa uğradığını gördüklerini ve %42'si online ortamda kendilerini güvensiz
hissettiklerinidile getirmiştir. Unutmamak gerekir ki siber zorbalık
haftanın 7 günü, günde 24 saat gerçekleşebilmekte ve çok hızlı bir şekilde
viral hale gelebilmektedir.
Siber zorbalık, bir çocuğun veya gencin kendini kötü veya üzgün hissetmesi için internetin olumsuz bir şekilde kullanılmasıdır. Bir sosyal medya mecrasında, oyunda, uygulamada veya başka herhangi bir çevrimiçi platformda bu durum yaşanabilmektedir. Hatta bu duruma maruz kalanların yaşadığı olayları aşağıdaki şekilde sıralayabilmek mümkün.
Çocuklar hakkında incitici mesajlar göndermek.
-
Utanç verici fotoğraflarını veya videolarını paylaşmak.
-
Çocuklar hakkında kötü çevrimiçi dedikodu yaymak.
-
Çocukları sürekli çevrimiçi bırakmak.
-
Çocuklar adına sahte hesaplar oluşturmak.
-
Çocukları başka biri olduğuna inandırmak.
Siber zorbalığa karşı neler yapmalı?
Elbette siber zorbalığın önüne geçilmesi için yapılması
gereken birkaç husus mevcuttur. Bu hususlar göz önünde bulundurulursa çocuklar
çok daha güvenli bir ortamda var olabilecektir. Şifre, isim ve adres, telefon
numarası gibi özel bilgileri tanımadığınız kişilerle asla paylaşmayın. Bu aynı
zamanda kendinizin, arkadaşlarınızın ve ailenizin fotoğraflarının
paylaşılmasını da içerebilir. Zira son dönemlerde paylaşımların sayısı arttığı
için mahrem bilgilerin sunulması da söz konusudur. Kızgın veya kırgın
olduğunuzda mesajlara cevap vermeyin. Taciz edildiğinizi düşünüyorsanız oturumu
kapatın ve mesajlaşmayı bırakın. Sizi çevrimiçi olarak ve cep telefonunuzdan
taciz eden herkesi engelleyebilir, silebilir ve bildirebilirsiniz.
Kullandığınız farklı sosyal ağların her birinde zorbalık ve tacizi nasıl
bildireceğinizi öğrenin. Size zarar verebilecek veya size zarar verebilecek
aramaların, mesajların, gönderilerin ve e-postaların kaydını tutun. Gerekirse
ekran görüntülerini alın. Facebook,
Twitter, Instagram…vb. gibi sosyal ağ sitelerinizdeki gizlilik
seçeneklerini rahat edeceğiniz bir şekilde ayarlayın.
Özetlemek gerekirse siber zorbalık, gerek çocukları, gerekse de gençleri her gün etkileyen ciddi bir sorundur. Her on gençten üçü daha önce siber zorbalığa maruz kaldıklarını söylemektedir. Siber zorbalık çocukların ve gençlerin benlik saygısı, ilişkileri ve gelecekteki yaşamları üzerinde olumsuz etkiler bırakabilmektedir. Siber zorbalığa karşı aile içi iletişim de son derece önemlidir. Ebeveynler mutlaka çocuklarıyla sağlıklı bir iletişim kurmalıdır. Onlara vakit ayırmalı ve empati kurmalıdır.