Çağdaş gericiler
Yerel seçimler yaklaşıp adaylar açıklanmaya başlayınca sosyal medyanın soysuz silahşörleri ve paralı trolleri yine bildik bir yerlerden yalan rüzgarı estirmeye başladı.
İnteraktif bir iletişim platformu olan sosyal medyadan
etrafa yayılan kirli bilgiler TBMM de kabul edilerek kanunlaşan ve yaptırımları
olan dezenformasyon yasasına rağmen doğrular dokuz köyden kovulurken, bini bir
paradan satılan yalan dolan prim yapmaya devam ediyor.
Adeta taşların çimentolarla sabitlenip köpek sürülerinin
serbestçe dolaştırıldığı bir arena haline getirilen bu platformda en çok da
çağdaş gericiler ve insani değerlerden yoksun yobazlar at oynatınca ne hak, ne hukuk nede insani değerler
manzumesi topu birden tedavülden kalkmış
ve adeta dağ kanunu astık kestik tehditlerin ve maddi kazanç elde etmenin yeni
bir alanı halini almaya doğru engellenemeyen bir hızla evrilmeye devam ediyor.
Özellikle gençler, siz siz olun, sinir uçlarınıza dokunarak
ruh ve beden sağlığınızı bozucu aymazların bu oyununa gelmeyin.
Bu güruhun omurgası da olmadığı için her şey mubah ve atış
serbest.
İBB başkanının İstanbul’a beş yıllık başkanlık sürecinde
ciddiye alınacak hiçbir icraatı olmadığı halde piar ordusu yalan yayınına var
hızı ile devam ederek gece gündüz demenden hayal satmanın dayanılmaz
cazibesinin büyüsüne kapılmış.
En büyük müşteri de çağdaş gerici yobazlar.
Çağdaş gericilerin garibime giden huyları var.
Sade din düşmanlığı değil aynı zamanda milletimize de
düşmanlar.
Din dendiğinde kırmızı görmüş boğalar gibi saldırıp önüne ne
geldi ise dümdüz etmek gibi bir huyları yanında laiklik, laikçilik ve kemalizm
gibi takıntılarından da bir türlü kurtulmak istemez bir tavırları var.
Çoğunun savunduğu ucube tez ise kalplerinin tertemiz ve ak
pak olması ki, eylemleri ve söylemleri ile de temiz dedikleri yerin katran gibi
bir zifirle temizlenemez bir kirlilikte olduğunu aynalara baksalar görecekler
ama birçoğu ayanalara bakma özürlüsü olduğu da başka bir gerçek.
Kalbinin zifiri kararmışlığı yüzüne yansımış bir çağdaş
gerçi yobaza aynaları hatırlatma gafletinde bulunmuş idim ve verdiği cevap
anlık ve çok manidardı.
Sen bak..
Evet cevap bu olunca söylenecek başka bir söz kalmadığı için
de susmuştum.
2019 yerel seçimlerde İBB başkanına oy vermiş bir dostum
aradan geçen iki yıldan sonra seçtiği başkan için kifayetsiz muhteris ve çapsız
demişti.
Bende anında bu üç sıfatı çok yerinde kullandığı için
kendisini tebrik etmiştim.
Değerli okurlarım, ön yargısız ve aklıselim ile
düşünüldüğünde bu üç sıfatı aynı bedende taşıyan bir kişiye değil İstanbul’u, mahalle muhtarı mührünü bile vermemek lazım.
Sosyal medya platformları üzerinden seçimlerin yapılacağı
güne kadar artan bir hızla bu yalan rüzgarı estirilmeye devam edecek gibi.
Perşembenin gelişi, sanki çarşambadan belli.
Özellikle iletişim başkanlığı görünen köye kılavuz aramadan
kolları sıvamalı ve yalan rüzgarı nereden eserse essin anında durdurmanın
yollarını bulmalı.
Tüm kanallarını kullanarak vatandaşın aldatılmasının önüne
geçmeli.
İstanbul’da yaşayan, işine toplu taşımayı kullanarak giden bir
vatandaşım. Geçmişte yapılanlar olmasaydı bugün çok daha zor günler de yaşıyor
olacaktık.
5 yıl içinde daha iyiye gitmek şöyle dursun ciddi anlamda her
geçen gün şartlar daha da ağırlaşıyor.
Başa baret geçirip iş elbisesi giyip medyaya poz vererek ulaşım
gibi İstanbullunun devasa sorununu çözecek metro ağını tamamlamış gibi bir
pozisyon edası kısa vadede insana heyecan mutluluk verebilir ama uzun vadede
insanı rezil eder.
Kendi dönemi ile geçmiş dönem kıyaslamaları yaparken
işkembeden atıp tutarak hesapsız kitapsız konuşmalar hiç olmadık bir yerde
karşına çıkartılır ve insan sade rezil olmaz, vatandaş enayi yerine koyulduğu
için ömür büyü başın öne eğik yürümesine de sebep olur.
Vesselam yutulamayacak lokmaları yutuyormuş gibi yapmak ve
yutturmaya çalışmak da bu dönemde sık şahit olduğumuz bir durum.
Cekcaklara vatandaşın karnı yeterinden fazla tok.
Ben bir vatandaş olarak İstanbul’u 5 yıl boyunca yönetmeye
talip olanlardan şunu istiyorum.
Kısa ve öz olarak lafı eveleyip gevelemeden İstanbul’un
devasa sorunlarını tek tek açıklayıp çözümünü kaynağı ile beraber vatandaşın
gözünün içine bakarak dillendirmesini talep ediyorum.
Suçlamadan, saçmalamadan, topu taca atmadan ve kem kümlerle
gerçekleri iğfal etmeden böyle bir duruş sergilenirse yeterinden fazla gerilmiş
ve politize olmuş vatandaşımız da daha fazla örselenmez.
Seçim ve sınav bu iki kelimeyi çok seven bir insanım.
Haksızlığın yolsuzluğun önüne geçerek dipçik riskinden bizi
uzaklaştırmasına vesile olmasını istediğim bu seçimlerin bayram havasında
geçmesini, gerilimin değil, gevşemenin ve barışın kapısını aralamasını talep
ediyorum.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.