Buyurun Hikayeyi okuyun...

Doların köpürtüldüğü günlerde, "AK Parti'nin artık hikayesi kalmadı" diyorlardı. Ardındanda bu hikayesizlik yüzünden, Erdoğan'ın seçimi kaybedeceğini iddia ediyorlardı.

Şunu bir kere kabul edelim: Dolarda yaşanan anormal artış, ekonominin başarısız yönetilmesinden dolayı olmadı.

Spekülatörlerin, içeride ve dışarıdaki dostlarıyla birlikte, siyasete yön verme niyetlerinden dolayı oldu.

Arşivlerde, dövizdeki anoymal artışların, iktisat kurallarına aykırı olduğu yönünde birçok uzman görüşü bulunuyor.

Silahsız 15 Temmuz girişimi...

Değerli okurlarım, siyasete sandık dışında yapılan her müdahale, bir darbe girişimidir.

Evet, geride bıraktığımız anormal döviz artışlarının, 15 Temmuz'da yapılan darbe girişiminden hiç farkı yoktur.

Bunun bir farkı, darbe girişiminin silahsız ve askersiz yapılmasıdır. Bir diğer farkı da, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, darbe girişimini, kahvesini yudumlayarak televizyondan izlememesidir.

Maalesef kendisi, yaptığı açıklama ve hamlelerle, paralı darbecilere çanak tuttu. Hatta beyefendi, milletin ekmeğiyle oynayanların, işlerini kolaylaştırmak için, elinden geleni ardına koymadı.

Efendim, bu süreçte önümüze iki farklı siyaset şekli çıktı.

Birinci siyaset şeklinde, milleti ve ülkeyi spekülatörlerin saldırısından kurtarmak için, gündüzün geceye karıştırıldığını gördük.

Hemen buna örnek olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bazı basın açıklamalarında ki yorgun halini verebilirim.

İkinci siyaset şeklinde ise: Ekonomideki yangına benzinle koşulduğumu gördük. Bu siyaset şeklinin başında kim olduğunu, yukarıda yazdım. Onun için yeniden tekrarlamayacağım.

Kin ne derse desin... Dövizdeki anormal yükselişi kısa sürede tersine çevirip, dövizi oldukça aşağılara düşürmek, bir başarı hikayesidir. Bu hikayede, Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti'ye aittir.

Hani birileri, "Erdoğan ve AK Parti'nin artık hikayesi kalmadı" diyorlardı ya...

İşte onlar, hikayeyi çevirip çevirip okusunlar...