BÜYÜME SÜPRİZ YAPTI
Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 4 ile beklentilerin üzerinde büyüdü.
Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) yılın üçüncü çeyreğine ilişkin gayrisafi yurtiçi hasıla(GSYH) verilerini açıkladı.
Buna göre GSYH, yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla, sabit fiyatlarla yüzde 4'lük artarak 34 milyar 934 milyon lira oldu.
Bu yılın 9 aylık döneminde ise GSYH yüzde 3,4 artışla 97 milyar 235 milyon liraya yükseldi.
Türkiye ekonomisi 2015 yılı birinci çeyreğinde yüzde 2,5, ikinci çeyreğinde yüzde 3,8 büyüme kaydetmişti.
Geçen yılın tamamında ise büyüme yüzde 2,9 olarak gerçekleşmişti.
Küresel ekonomilerde durgunluk sürerken, AB ülkeleri yüzde 1-2'lerde büyürken yüzde 4 oranı ilk nazarda yeterli görülebilir.
Ancak işsizliğin tek haneye indirilmesi ve refah seviyesinin yükseltilebilmesi için en az yüzde 5 oranının yakalanması gerekir.
Ayrıca yüzde 4'lük büyümeye hanehalkı tüketimi yüzde 2,19, stoklardaki artış yüzde 1, devlet harcamaları yüzde 0,76 katkı sağlarken ihracat ve sanayinin etkisiz olması sorgulanmalıdır.
Diğer yandan dolar bazında milli gelirin küçüleceğini, 730 milyar dolar civarına inebileceğini de unutmayalım.
SANAYİ ÜRETİMİ ATAKTA
Türkiye İstatistik Kurumu'nca(TÜİK) açıklanan verilere göre, Ekim ayında takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına kıyasla beklentilerin üzerinde, yüzde 4,6 arttı.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi ise bir önceki aya göre 0,1 artış kaydetti.
Ekim ayında bir önceki aya göre madencilik ve taşocağı sektörü üretimi yüzde 4,1 ve imalat sanayi sektörü üretimi yüzde 0,3 artarken, elektrik ve gaz üretimi yüzde 2,8 azaldı.
Kasım ayında da özellikle otomotiv üretiminin etkisiyle yine üretim artışı bekleniyor.
Aralık ayında ise Rusya krizi ve FED kararı büyümeyi olumsuz etkileyebilir.
"FİNANSAL İSTİKRAR RAPORU" YAYIMLANDI
Merkez Bankası tarafından yılda iki kez yayımlanan "Finansal İstikrar Raporu"nun ikincisi bankanın internet sitesine konuldu.
Raporda şu hususlara yer verildi;
*Kamuda uygulanan mali disiplin ve özel sektörde sağlanan basiretli borçlanma eğiliminin devam etmesi sayesinde cari açığın gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı, Avrupa Birliği normu olan yüzde 4 eşiğinin altında seyretmeye başladı.
*Hane halkı borçluluğu makul ve sürdürülebilir düzeyde bulunuyor.
*Yabancı para cinsinden krediler uzun vadelidir.
*Bankaların öz kaynakları beklenmeyen zararları karşılayabilecek güçtedir.
*Önlemler bankaların kısa vadeli dış borcun azalmasına, kredi/mevduat oranının iyileşmesine katkı sağladı.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, raporun önsözünde şu değerlendirmede bulundu;
"TCMB bu dönemde, enflasyon görünümüne karşı sıkı, döviz likiditesinde dengeleyici ve finansal istikrarı destekleyici duruşuyla ekonomimizin şoklara karşı dayanıklılığına katkıda bulunmuştur."
Enflasyonda sapma yaşanmaz, döviz kurları istikrara kavuşur, faizler inerse ekonomi dış şoklara karşı dayanıklı hale gelmiş demektir.
