Büyük ufukla yola devam etmek
7 Hazirandan itibaren koalisyon kelimesiyle yatıp kalkıyoruz. Türkiye, 2002 yılından beri koalisyon kelimesini unutmuştu. Son seçim, koalisyon kavramını hepimize hatırlattı ve önümüzdeki dönemin koalisyon kavramı etrafında örüleceğini gösterdi.
Koalisyon kavramını hatırlamamıza rağmen, koalisyon kültürüne sahip olmadığımız gerçeği ile karşı karşıya bulunuyoruz. Koalisyon kültürü olmadan, koalisyon kavramını sabahtan akşama tekrar etmenin hiçbir anlamı bulunmamaktadır.
Koalisyon kültürüne sahip olmadığımız için koalisyon senaryoları üretmek konusunda çok yetenekli olduğumuz görülmektedir. 7 Hazirandan beri üretilmeyen koalisyon senaryosu kalmadı. Üretilen koalisyon senaryoları, parlak ve etkileyici olmalarına rağmen, çok küçük bir eksikliğe sahiptiler. Etkileyici ve parlak koalisyon senaryolarının tek kusuru gerçekçi olmamalarıdır. Gerçekçi olmayan bütün koalisyon senaryoları, gerçek bir proje olarak nitelenmeyi hak etmemektedirler.
Koalisyon senaryolarının bolca üretildiği bugünlerde, ortada koalisyon yapacak parti bulunmamaktadır. MHP ve HDP, koalisyona kapılarını kapatıp muhalefette kalmayı tercih etmektedirler. CHP, kendi öncülüğünde HDP destekli bir MHP-CHP koalisyonu arzulamaktadır. MHP-CHP ve HDP, muhalefet yapmak için koalisyon kurmuş iken, iktidar olmak için koalisyon kurmaktan şiddetle kaçınmaktadırlar.
Türkiye'de sahici anlamda bir koalisyon tartışması ve girişimi yapmak için acil olarak MHP-HDP-CHP arasında kurulan muhalefette kalma koalisyonunun bozulması gerekmektedir. MHP-CHP-HDP Muhalefet koalisyonu bozulmadan, hükümet oluşturmak için koalisyon projelerinden bahsetmek abesle iştigaldir.
Şimdiye kadar seçimden çıkan sonucu demokratik olgunluk içinde değerlendiren ve koalisyon için bütün seçeneklere hazır olduğunu deklare eden tek parti Ak Parti'dir. Koalisyon tartışmasına anlam kazandıran, Ak Parti'nin demokratik ve açık tutumudur. MHP-CHP-HDP Muhalefet bloku olarak koalisyonu bir imkan olarak ortadan kaldırırken, Ak Parti, koalisyonun bir siyasi imkan olarak var olmasını sağlamaktadır. Birinci parti olarak Ak Parti'nin her türlü koalisyon seçeneğini gündemine ciddiyetle alması, demokrasimizin gelişmesi açısından önemli bir katkıdır. Demokrasi açısından önemli olan husus, bütün partilerin koalisyon imkanını tüketen tutum ve söylemlerden kaçınmalarıdır. Barışçıl ve demokratik nitelikteki hükümet oluşturma seçeneklerinin tüketilmemesi ve anlamsızlaştırılmaması için siyasal kültürümüzün demokratikleştirilmesi çok önemli bir sorun olarak önümüzde durmaktadır.
MHP, koalisyon imkanını seçim akşamından beri tüketen ve reddeden parti olma konumunu sürdürmekte, diğer partilere karşı düşmanca milliyetçi söylemler kullanmaktadır. Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı şiddetle eleştiren, suçlayan ve aşağı gören MHP, Ak Parti'ye karşı öfke duymakta ve ondan intikam almaya çalışmaktadır. MHP, Ak Parti'ye kin kusarken HDP'yi yok saydığını söylemektedir. Ülkenin birinci partisine kin kusan ve yüzde elli iki oy ile seçilmiş Cumhurbaşkanı'nın meşruiyetini tartışmayı amaç edinmiş bir partinin, güçlü ve güven veren nitelikte bir koalisyon hükümeti oluşturma sürecinde ciddi bir muhatap olamayacağı açıktır. MHP, koalisyon konusunda Ak Parti'yle işbirliği yapma yeteneğine sahip olmadığı gibi, kendisi gibi Meclis'te olan HDP'nin parti olarak varlığını anlama ve kavrama konusunda da yetersiz bulunmaktadır. MHP, Ak Parti ile koalisyon yapacak büyük ufka sahip bulunmamaktadır. AK Parti-MHP şeklinde ifade edilen koalisyon senaryosu, MHP'nin ufuksuzluğunu dikkate almadan dışarıdan üretilmektedir. MHP'siz MHP-Ak Parti senaryosu, olmayan şeyi topluma gerçek olarak gösterme çabasından ibarettir.
Büyük Koalisyon adı altında gündeme getirilen bir diğer kurgu CHP-Ak Parti koalisyonudur. CHP, Ak Parti'nin eleştirdiği Eski Türkiye'nin kurumudur. Ak Parti ve CHP arasında ciddi sosyolojik, ideolojik, kültürel ve politik düzeylerde farklılıklar bulunmaktadır. CHP, Ak Parti'nin kapatmak istediği yüzyıllık resmi ideoloji parantezinin partisidir. CHP, Ak Parti'yle arasında on altı puanlık fark olduğunu unutup Meclis başkanlığını, başbakanlığı ve bakanlıkların eşit düzeyde paylaşılmasını istemektedir. Başka bir ifade ile CHP, Ak Parti'nin kendisiyle koalisyon kurarak intihar etmesini istemektedir. Her şeyin kendisine verilmesini isteyen CHP, koalisyon adı altında Ak Parti'yi ve Türkiye'i küçültmeyi ve daraltmayı amaçlamaktadır. CHP, dar partisel bir bakış açısıyla Türkiye'nin ufkunu küçültmenin peşinde olan bir parti görünümündedir.
Türkiye'nin ihtiyacı olan zoraki koalisyon formülleri değildir. Türkiye'nin büyük koalisyona değil, yeni bir büyük ufka ihtiyacı vardır. MHP veya CHP ile koalisyonu Ak Parti'ye dayatmaya çalışan güçler ve anlayışlar, bu iki partinin ufuksuz yapılar olduğu gerçeğini görmemektedirler. Ak Parti, ufuksuz siyasi partilerle koalisyon yapmamalı, Büyük Türkiye ufkuyla yoluna devam etmelidir.
