Türkiye için, bir daha
MİLLET olarak vazgeçemeyeceğimiz değerlerimiz var. İnancımız ve Türkiye bunların en başında geliyor. Türkiye; binlerce yılın birikimi, emeği ve alın teri demektir.
Verilen büyük ve çetin mücadelelerin, binlerce şehidin kanıyla inşa ettiği güçlü bir kaledir Türkiye…
Dini ve milli değerlerimizin yaşadığı ve yaşatıldığı, her kesimin ortak kaderi ve kutlu bir mirasın adıdır bu topraklar.
Hıristiyan tebanın, “Kardinal külahı görmektense Osmanlı sarığı görmeyi yeğleriz” dediği hoşgörü yurdudur Türkiye…
Farklılıkların, farklılıklarıyla anlam ve huzur bulduğu, güven içinde yaşadığı toprakların adıdır. Sen, ben, birlikte biz olduğumuz, cem olduğumuz yerin adıdır Türkiye. Anadır, babadır.
Mazluma umut, fukaraya yardımın ve iyiliğin elidir. İşgale uğramışların sığınağı, zulme uğrayanların dört gözle beklediği kurtarıcının adıdır Türkiye…
Bu nedenle Türkiye, PKK, FETÖ ve bu gibi terör örgütlerini kullananların hedefindedir. Bu Türkiye, ya 14 Mayıs'ta yoluna devam etmeyi sürdürecek ya da akamete uğrayacaktır.
Bizler, ülkemizin üzerine oynanan oyunların, kurulan tuzak ve tehlikenin farkındayız. Devletimizin yanındayız. Senin durduğun yer neresi?
Milletimiz kimlerin kendisine dost, kimlerin hasım olduğunun farkındadır. Ya sen, farkında mısın?
Menderes’in idamını, ezanları susturanları, camileri ahıra çevirenleri, ülkemize tarihinin en büyük kriz ve acılarını yaşatanların kimler olduğunun farkında mısın?
“PYD ve PKK terör örgütü değildir. Biz iktidar olduğumuzda Demirtaş’a, Öcalan’a özgürlük vereceğiz” diyenlerin farkında mısın?
Genç kuşaklar bu zihniyetin geçmiş dönemlerinden bihaberdir. Sen olma.
Yeni jenerasyon Türkiye’nin hep böyle gelişmiş ve güçlü olduğunu sanıyor. Terörü, kardeşin kardeş kanını döktüğü yılları, hastahane kuyruklarında can verenleri, yağ ve su kuyruklarını bilmiyor.
“Geylere, lezbiyenlere, sapık düşüncelere özgürlük” isteyenlerin, “Ayasofya yeniden müze olsun, Sultanahmet Camii de müze olsun” diyen malum zihniyetin öncelikleri milletimizin öncelikleriyle bir değil, farkında mısın?
Bugün, ‘Biz değiştik, bu millete yaşattığımız onca acı, dram ve zulüm için helallik istiyoruz’ diyenler bugün de PKK ile ilişkilerinde suç üstünde yakalanmışlardır, değiştiklerine inanmıyoruz. Kılavuzu kötülük olanların yapacağı şey bellidir, kötülük. Kolay kolay vazgeçeceklerini sanmıyoruz.
Bunların Erdoğan düşmanlığının asıl sebebi; Erdoğan’ın dindar, yerli ve milli kimliğidir. Dindarların, Anadolu halkının iktidarını hazmedemiyorlar.
Bugün her alanda dünya ile boy ölçüşen güçlü bir Türkiye var. ABD ve Batı da ne varsa Türkiye’de o var. Buna karşılar.
Tank ve tüfekler, İHA ve SİHA’lar, denizaltılar, savaş gemileri Erdoğan’ın güçlü liderliğinde hayat buldu. Artık karada, havada, denizlerde dosta güven ve düşmana korku veren güçlü bir Türkiye var. Mandacılar buna karşılar.
Ezcümle, Türkiye’nin kazanımlarına karşı çıkanlardan ülkemize zerre kadar fayda beklemek büyük hata ve yanılgı olur.
İşi tamamen kara çalmak, yalan ve iftira olan, iyi şeyleri engellemek üzerine kurulu bir muhalefet anlayışı artık Türkiye’ye zarar vermeye başlamıştır. Bunu görmek gerekmez mi?
Türkiye’nin önümüzdeki yüz yılını şekillendirebilecek bir seçimin, çok önemli bir dönemecin karar aşamasındayız. Türkiye yoluna devam etmelidir.
Bu nedenle benim oyum, Türkiye için Erdoğan’a.
