Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Büyük meydan okuma: İnsan olmak

İnsan olmak, insanın önündeki en büyük meydan okumadır. Biyolojik olarak insan doğarız. Psikolojik, manevi, sosyal, sanatsal, ahlaki ve düşünsel açılardan insan olmak ve insan kalmayı başarmak, insanın önündeki en zor sorudur. İnsan olarak doğmasına insan olmak şeklindeki meydan okumaya cevap vermek, insanın omuzundaki en ağır yüktür. Kişinin insan olmayı nasıl başaracağı, insan olmanın ne demek olduğu sorularına kolay cevaplar vermek mümkün değildir. İnsandan söz ettiğimiz zaman, aslında kompleks ve karmaşık zıtlıklarla ve gizemlerle dolu bir varlıktan söz ediyoruz. İnsanın kendisi insana gizemdir. Kişi, içindeki gizemlere ve zıtlıklara rağmen insan olmayı gerçekleştirmek ve başarmak zorundadır.

İnsan, ihata edilemeyen geniş bir okyanustur. İnsanın küçük âlem olarak nitelenmesi yerinde bir nitelemedir. Felsefe, edebiyat, bilim, müzik, sanat, siyaset, ilahiyat, mitoloji ve şiir, binlerce yıldır insan olmanın ne olduğu sorusuna cevaplar aramışlar ve insanlığın tecrübesiyle oluşturduğu insanlık destanını anlatmaya çalışmışlardır. İnsanlığın destanı, insanlık tecrübesidir. İnsanlık tecrübesini, tek bir anlatıya, ideolojiye, dine, kültüre, coğrafyaya, mezhebe, kimliğe veya disipline sığdırmak mümkün değildir. İnsanlık tecrübesi, ucu bucağı olmayan sınırsız bir okyanustur. İnsanlık tecrübesinin derinliğini ve genişliğini sınırlamak ve dar kalıplara sığdırmak mümkün değildir.

İnsan olmanın tek bir milliyeti, dini, mezhebi veya kimliği yoktur. Sadece tek bir kimliğin, milliyetin, cinsiyetin, dilin, rengin veya dinin insan olmak anlamına geldiğini iddia etmek, aslında insan olmamayı ifade etmektedir. Hiçbir grup, insan olmayı tekeline alamaz. İnsan olmayı renk, cinsiyet, milliyet ve din adına tekellerine almaya kalkanlar faşizm, etnosentrizm, cinsiyetçilik ve ırkçılık başta olmak üzere bütün insanlık dışı kötülükleri üretmişlerdir.

İnsan olmak, özgür olmaktır. İnsanı insan yapan en asli değer ve durum, özgürlüktür. Özgürlüğün ortadan kalkması, insan olmanın bütün değerlerinin ve durumlarının ortadan kalkması demektir. Özgürlük sayesinde nasıl bir insan olmak istediğimizi seçiyor ve gerçekleştiriyoruz. Başkalarının yaragılamalarından bağımsız olarak kendimizi özgür bir birey olarak keşfetme ve gerçekleştirme imkânına özgürlük sayesinde sahibiz. Özgürlük ve birey olmak bir bütündür. Özgürlük olmadan birey olmak mümkün değildir. Yaşadığımız hayatı ve kendimizi olduğu gibi kabul ederek yaşamak, insan olmanın gerekliliğidir. Korkularla, endişelerle ve sınırlamalarla yaşamak, insan olarak yaşamak demek değildir. Başımıza bir şey gelmeyeceğinden emin olarak hukuka, özgürlüğe ve barışa uygun şekilde yaşamak, insan olmayı gerçekleştirmek demektir.

İnsan olmak, duygulu olmak demektir. İnsanın ruhundan akıp gelen duygularını göstermesi ve yaşaması gerekmektedir. Duygularını bastıranlar veya inkâr edenler, aslında insan olduklarını bastırmakta ve inkâr etmektedirler. İnsan olmak, duygularımızı özgürce yaşamaya cesaret etmek demektir. Doyasıya gülmek, pınar gibi gözyaşı dökmek ve çılgınca sevmek, bizi insan yapan en temel özelliklerimizdir. Gülmeyi, ağlamayı ve sevmeyi bilmeyenler, aslında insan olmayı bilmeyenler veya unutanlardır. Gülmek, ağlamak ve sevmek, en yüce insani erdemlerdir.

İnsan olmak, mükemmel, kutsal, kusursuz ve hatasız olmak demek değildir. Hiçbiir insan yanılmaz, hatasız ve eksiksiz değildir. Bütün insanlar hatalı, yanılan ve kusurlu varlıklardır. İnsanı insan yapan şey, kusursuzluğu değil, hataları, eksiklikleri, yanlışları, yanılgıları ve hayal kırıklıklarıdır. İnsan, iyi veya kötü giden ilişkileriyle insandır. Hiçbir insani ilişki mükemmel değildir. Bedenimiz gibi ilişkilerimiz de ve tecrübelerimiz de mükemmel değildir. Aşklarımız, ayrılıklarımız, sağlığımız, hastalıklarımız, yalanlarımız, doğrularımız, çıkarlarımız, fedakârlıklarımız, cinselliğimiz, küçük hesaplarımız, ideallerimiz, değerlerimiz, tutarsızlıklarımız, kısacası her şeyimizle insanız. İdeolojiler, inançlar ve kimlikler adına hayali karizmatik ve kutsallaştırılan kurgularla kişileri insani gerçeklikten kopartmak, insan olmanın yolunu kapatmak, insanları köreltmek ve körleştirmek demektir. Önümüzde açık ve gizli taraflarımızla insan olmanın ne olduğu sorusuna cevaplar arama, kendimizi aydınlatma ve kendi gerçeğimizle yüzleşme şeklinde bir meydan okuma bulunmaktadır.