Dolar (USD)
32.55
Euro (EUR)
34.80
Gram Altın
2428.91
BIST 100
9722.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

02 Şubat 2021

Büyük İstanbul Otogargarası

İsimleri kötüye çıkan bazı meslekler var ki çalışılması zor olmakla birlikte yeminle başlamak gerekir söze. Bu mesleklerin inandırıcılık noktasında mazileri pek temiz olmadığı için, dürüst bile olsan o çarkın bir parçası gibi görülürsün.

Siyasetçilik bir meslek midir tartışılır ama Türkiye siyasetinin de pek temiz bir mazisi olduğu söylenemez. Hatta siyasete atılan dürüst biri için falancayı da kaybettik denilmesi klasik bir söylemdir.

Siyaset yapan kişide hizmetten, fedakarlıktan, vefadan ziyade laf kalabalığı, ikna, bol bol yerine getirilmeyen vaatler öne çıkardı.

Kemal Sunal’ın, dönemin sorunlarına işaret ettiği filmlerinden biri olan Zübük aslında o dönemi çok iyi anlatan bir yapıt.

Parti teşkilatına hasbelkader giren ve yükselme meraklısı hırslı biri olan Zübük, teşkilat binasında en çok bağıran kişi olarak başkanlık koltuğuna oturmuştu.

İnsanın olduğu yerde, kimi yerde az, kimi yerde çok, bu durum kıyamete kadar devam edecektir. Örneğin bir parti genel başkanı bizim her mensubumuzun söylediği yüzde yüz doğrudur derse, bilin ki bu cümle yüzde yüz yalandır.

Türkiye’nin siyasi geçmişi bu konuda çok zengin. Hizmet eden de olmuş, bol bol laf üreten de...

Genel gelişmemize bakarsak içi boş vaat siyaseti baya etkili olmuş vakti zamanında.

Herkese iki anahtar vaat edilen dönemler de olmuş mesela...

Gerçekleşme ihtimali olsa bile bir ömrün gerektiği bu vaatleri verenler, ne yazık ki gözyaşları içinde kriz kararları açıklamak zorunda kalmıştı.

Yaşananlar mazide kaldığı için genelde di’li geçmiş zaman kullansam da sağ olsun yeni İBB başkanımız sayesinde o günleri yeniden yaşayacağız gibi.

Belki de görevini bıraktığında en büyük hizmeti, unutulan bu yüzü hatırlatmış olması olacak.

2002’den sonra Türkiye yeni bir siyaset anlayışı ile tanıştı. Vaat ettiklerini çatır çatır yapan, inandığı sosyal güvenlik reformlarını seçim kaybetme riskine rağmen yapan bir hizmet anlayışı.

Bu ülke seçim kazanmak için 38 yaşında süper emeklilik getiren yöneticiler gördü. Kendisi seçim kazansın ama ülke on yıl sonra batıyorsa batsın umurunda değildi bu kıymetli yöneticilerimizin.

Bunlar neden mi aklıma geldi?

Çin’e giden trenin Halkalı ’ya döndüğü yalanını dillendirmesi yetmeyen Özlem Gürses, bu sefer de Devlet Bahçeli’ye aşı yapan Hemşire Gülnaz Şırınga’nın darp edildiği yalanını okuyordu.

Taraf olmakta gözleri o kadar dönmüş ki, parodi haberi akli melekeleri iptal olmuş şekilde büyük bir iştahla okuyor, hemşirenin adından bile olayın parodi olduğunu çakmıyordu.

İmajı yerlere düşen, utanmasını bilse sokağa çıkmaması gereken Özlem Hanım’ın akan makyajını düzeltmek için iş Ekrem Bey’e düşmüş ve müthiş bir hizmet pardon vaad anlatan bir programa imza atmışlar geçtiğimiz günlerde.

Ekrem Bey İstanbul’da hizmet süresi bittiğinde gözle görülür yeni hiçbir şey yapmacağını şu sözlerle süslüyordu ‘’ 2019’da İstanbul’u devraldığımızda İstanbul neyse otogar da oydu, üstü yüzbinlerce insanın girip çıktığı işlek bir yerdi ama İstanbul gibi altı çürümüştü, şimdi pırıl pırıl’’

Özlem Gürses’i de gören otobüs şoförü zanneder. Evet evet diyor, gece gitmek mümkün değildi, lavabolarını kullanamıyorduk. Muhtemelen birisi İBB’nin yaptığı büyük WC hizmetini çıtlatmış kendisine.

İstanbul otogarına ya araçla gidilir ya da metro ile iki türlü de bir vatandaş olarak alttaki genelde tamircilerin bulunduğu yerlerle pek işiniz olmaz ama öyle bir anlatıyorlar ki sanki altlardaki karanlık yerlerden hareket ediyordu otobüsler.

Şimdi gelelim otogar gerçeğine. Ekrem Bey mikro ölçekte bir örnek vereyim diyor... Gören de makro ölçekte projeleri havada uçuşuyor sanır, sürüş testi 2 yıl önce yapılan metroları yeni açabilen yönetim, megabüs gibi vaatlerini ne zaman hatırlayacak Allah bilir.

Büyük İstanbul Otogarı 1994 yılında Bedrettin Dalan’ın belediye başkanlığı döneminde 25 yıllık kullanım şartı ile yap işlet devret modeliyle yapılmış bir yapı. 2019 Haziranında, yeni başkanın gelişine denk gelen tarihte İBB’ye devredilen bu yapı için Binali Bey bilişim vadisi yapma sözü vermişti.

Şu anki yönetim yaptığı en iyi iş olan algı oluşturma maharetlerini burda da kullanarak otogarı sanki önceki yönetimden devralmış yalanını ortaya attı ve alt katlarda yaptıkları boya uygulamalarını, üstlerde yaptıkları wc tadilatlarını da büyük hizmetler olarak piyasaya sürdü. Bu hizmetleri de muhtemelen zaten devraldıkları otogarın işletme bedeli ile fazlası ile karşılayacaklar.

Ne demişti ünlü hesap uzmanı Kılıçdaroğlu. CHP ne diyorsa yüzde 99 demiyorum, yüzde 100 doğrudur. Hangi yalanınızdan başlayalım?