Büyük İsrail İçin Küçük Filistin Devleti

Büyük İsrail için; göstermelik, etkisiz, küçük,u2026 ve sözde bağımsız bir Filistin devleti kuruluyor. Filistin devleti için stratejik olmayan bir toprak belirlenmiş durumda.

Kişisel tahminim; Suriye ve Ürdün arasında küçük bir bölge ya da Mısır'ın Sina Yarımadası'nda, çölde,u2026 küçük bir bölge olabilir. Bir Filistin hükümeti ve sonrasında göz boyama küçük bir Filistin devleti kuracaklar. İslam dünyasını bu şekilde ikna (stratejik oyun) etmeye çalışacaklar.

Bu arada ABD, Suriye'yi fiili işgale hazırlanıyor. Bunun altyapısını da tamamlamak üzere. ABD (büyük ortağı İsrail), Suriye'ye; büyük İsrail, PKK devleti, küçük Filistin devleti ve hepsinden önemlisi de; Türkiye ve İran'ı bölmek için geliyor. İslam dünyasında oluşturduğu kantonların güvenliğini sağlamak, kantonlaşmayı fiilen yönetmek için geliyor. İslam dünyasını param parça etmeye geliyor. Küçük Filistin ve PKK (2. İsrail) devletinin bağımsızlık ilanları birlikte de ilan edilebilir. Böyle bir strateji olduğu görülüyor.

Peki, Küçük Filistin (sözde bağımsız) devleti neden kuruluyor?

Elbette her şey büyük İsrail için, yani Arz-ı Mevud için. Bütün Filistin halkı, bugünkü İsrail sınırlarının tamamen dışına çıkarılacak. İsrail'in son Mescid-i Aksa hamlesi; bütün Filistinlileri, İsrail'in şimdiki sınırlarının dışına çıkarıp, küçük Filistin devleti ile sonuca ulaşmaktır. Küçük Filistin kurulduktan sonra, KUDÜS, İsrail'in başkenti olarak ilan edilecek ve neredeyse bütün dünya (başta ABD, AB,u2026) bunu tanıyacak.

En önemli sonuçları ise;

1. Ya PKK devleti ile Filistin devleti ya aynı anda bağımsızlık ilan edecek ya da PKK'nın kuracağı devlete altyapı hazırlanacak. Elbette ki bu hamleler, Türkiye'yi küçültmek ve durdurmak için yapılacak.

Eğer derin güçlerin; İslam dünyasını kantonlaştırarak bölmek ve dahası Türkiye ve İran'ı bölmek hedefleri olmasaydı; Irak ve Suriye'yi de bölmezlerdi. Hedefteki asıl ülke ise, Türkiye'dir.

2. İsrail'i tam manası ile meşru bir devlet haline getirmek için. Filistinlilerin; küçük, etkisiz, sözde,u2026 bağımsız bir devletçikleri olmalıdır. O zaman, İsrail daha meşru hale gelir. İslam dünyası bu şekilde Filistin (gerçek manada Mescid-i Aksa) sorununa daha duyarsız hale getirilebilir. Bu şekilde; hem Mescid-i Aksa İsrail'de kalır hem PKK devletinin tanınmasının yolu da açılmış olur. Filistin bağımsız devletçiği, Mescid-i Aksa olmadan kurulacak. Yani kısacası her şey, büyük İsrail ve İsrail'in güvenliği için yapılıyor.

Büyük İsrail'e doğru giderken

Büyük İsrail ancak; Kütler üzerinden kurulabilir. Kürtler kendilerini kullandırtmazlarsa, ne İslam dünyası bölünür ne de Büyük İsrail kurulur. PKK devleti kurularak, İslam dünyası ile Türkiye arasına bir set çekilecek, Kürtler bütün İslam dünyasına, İslam dünyası da bütün Kürtlere düşman edilecek. Kürtler; Yahudiler (SİYONİST) ile kardeş, Müslümanlar ile düşman yapılacak. Kürtlere; 2. İsrail PKK devletini kurarak, Kürtleri büyük İsrail için bir meze olarak kullanacaklar. PKK devleti, Ermenistan (Rus askerlerinin sınırlarını koruduğu ve Türk dünyası ile Türkiye arasında bir tampon bölge) gibi tampon bir devlet olacak ve ABD askerlerinin sınırlarını koruduğu, İslam dünyasının bağrına saplanan, 2. HANÇER olacak.

ABD, Barzani'yi devreden çıkarıp, PKK üzerinden laik bir devlet kurmanın planlarını yaparken,u2026 İran ise; Şii Irak, Şii Suriye ve Şii Lübnan ile birleşip, Akdeniz'e çıkmaya çalışmaktadır. Bu strateji; Türkiye ve İran'ı, bölünme dışında bir yere götürmez. İran; Şii Irak, Şii Suriye ve Şii Lübnan ile bileşip tek devlet olmayı hedeflerken, bölünmekten kurtulamaz. PKK da, devlet kurayım derken, Kürtleri bütün İslam dünyasına düşman yaptırıp, Kürtleri Filistinlilerin durumuna düşürerek perişan edecek. İsrail ve ABD'nin hedeflerinden biri de; Türkiye'yi İsrail'in konumuna, Kürtleri de Filistinlilerin konumuna getirmektir. Büyük İsrail'e ulaşmanın yolu, Türk-Kürt savaşından geçer. Suriye topraklarında PKK üzerinden başlayıp, Türkiye topraklarına taşınacak olan Türk-Kürt savaşı, büyük İsrail'in yolunu tamamen açacaktır. Asıl hedefte budur.

ABD; Barzani'ye referandumu ertelettiremezse (iptal ettiremezse), Barzani'nin tekrar seçilmesini engelleyebilir. Gerekirse Barzani'yi PKK ile ortadan (suikast) kaldırtabilir. ABD, Barzani'nin değil, PKK'nın devlet kurmasını istiyor. PKK'ya zaman kazandırmak için de Barzani'yi engellemek için (öldürmek dahil), her şeyi yapabilir. Barzani'nin ortadan kaldırılması ya da engellenmesi, PKK'nın önünü açacaktır ve PKK'yı bütün Kürtlerin tek temsilcisi yapacaktır. Ya Barzani devlet kuracak ya PKK kuracak. ABD ve büyük güçler; şimdilik, Barzani'den yana değil, PKK'dan yanalar.

Kısacası; Büyük İsrail ancak; Türkiye devreden çıkarılırsa ve Kürtler, İsrail'in Gargat Ağacı olursa, kurulabilir. Bu da şu demektir. PKK üzerinden, Suriye'de ve modern silahlarla güçlendirilen PKK devleti ile Türkiye'nin savaşması. Yani, Türk u2013 Kürt savaşının çıkması demektir.

Türkiye;

PKK üzerinden Kürtler ile savaştırılırken,

Kıbrıs, AB üzerinden elimizden çıkartılmaya çalışılacak

Ege Adaları üzerinden Yunanistan bizi sıkıştırmaya çalışacak

Ermenistan diğer taraftan bizi sıkıştırmaya çalışacak.

ABD, PKK üzerinden bizi sıkıştırmaya çalışacak.

Kısacası, Türkiye tamamen kuşatılmış olacak.

Hatta, beklenen " BÜYÜK İSTANBUL DEPREMİ" bile, bu hengamede gerçekleşebilir.

Türkiye; osmanlı'nın son dönemlerindeki gibi bir duruma getirilmeye çalışılıyor. 2. Abdülhamit, bütün çabalarına rağmen (içerideki işbirlikçilerin de etkisi ile), Osmanlı İmparatorluğu'nu dağılmaktan kurtaramamıştı. ERDOĞAN'ı da 2. Abdülhamit'in durumuna düşürmeye çalışıyorlar. Türkiye'yi dışarıda yalnızlaştırmaya çalışıyorlar, ERDOĞAN'ı ise, Türkiye'de yalnızlaştırmaya çalışıyorlar. Türkiye hem içeriden hem dışarıdan sıkıştırılmaya çalışılıyor. Sınırlarımızda Balkan Savaşları stratejisi uygulanıyor. İçeride ise; 2 iç savaş (FETÖ-PKK) zaten var. Buna; Sünni-Alevi, Laik-Anti Laikk,u2026 çatışması da eklenmeye çalışılıyor.

Türkiye, İslam dünyasının doğal lideri olmaktan çıkarılmaya çalışılacak.

Türkiye, İslam dünyasının doğal lideridir. İslam dünyasına, Türkiye dışında bir lider ülke sahaya sürülüyor.

Sünnilere liderlik için, Suudi Arabistan (Mısır ve Körfez destekli)

Şiilere liderlik için, bölünmüş İran (Şii Irak,u2026, Şii Suriye, Şii Lübnan)

sahaya sürülmeye aday ülkeler.

Büyük İsrail nasıl engellenir?

Büyük İsrail'in önüne geçmek için; en başta Türk - Kürt birliği şarttır.

Bu da, Misakı Milli demektir. "Ya Misak-ı Milli Ya Arz-ı Mev'ud, https://milatgazetesi.com/ya-misak-i-milli-ya-arz-i-mev-ud-makale-113161 - 09.05.2017"

İsrail büyürken, küçülecek ülkeler, en başta Türkiye ve İran olacaktır. Türkiye ve İran'ın işbirliği yapması şarttır. İran'a karşı, Azerbaycan kartını kullanmanın zamanı da gelmiştir. İran, Türkiye ile işbirliği yapmak zorunda bırakılmalıdır.

İsrail'i engellemek için ayrıca, İslam dünyası da kısmen de olsa, birlik içinde olmaldıır.

2019 Miraç buluşması gerçekleşmeli, milyonlarca Müslüman, Mescid-i Aksa'ya akmalı ve sahip çıkmalı Mescid-i Aksa'ya ve Filisitin halkına. "Selam KUDÜS (Miraç-2019) Buluşması, https://milatgazetesi.com/selam-kudus-mirac-2019-bulusmasi-makale-114183 - 23.05.2017"

Şimdilik, 1967 öncesi sınırlardan asla ve asla taviz verilmemeli.

Bugüne kadar göç etmiş olan bütün Filistinlilerin geriye göçünü başlatılmalı.

İsrail malları son derece etkili bir şekilde boykot edilmeli. Hatta üretimleri durdurulmaya çalışılmalı. Örnek bir marka üzerinden hareket edilerek (coca cola), o markanın, bütün İslam dünyasında satışının durdurulması sağlanmalı. Bunun için, İslam dünyası dışındaki başka ülkelerle (Çin, Brezilya, Kore, Macaristan,u2026) de işbirliği yapılabilir.

Kudüs ve Mescidi Aksa'nın statüsü, Türkiye,u2026 garantörlüğünde belirlenmelidir.

Türkiye; kesinlikle nükleer silahlara (Pakistan,u2026 ortaklığı) sahip olmalıdır.

Türkiye; Kuneytra ve Golan Tepeleri'inde askeri üs kurarak (gerekirse ESED ile ortak askeri üs kurulmalı), İsrail ile sınırdaş olmalıdır. İsrail'i durdurmanın en etkili yolu, Türkiye'nin İsrail ile direkt sınırdaş/komşu olmasından geçer. ABD'yi durdurmanın yolu da (kısmen) İsrail'den geçer.

Ayrıca İsrail, Mescid-i Aksa olayları ile gündemi değiştirerek, dikkatleri Suriye üzerinden de çekmeye çalışmaktadır.

Türkiye bugün, 2 iç savaş yaşamaktadır. PKK ve FETÖ üzerinden. PKK, Türk-Kürt eksenli giderken, FETÖ, Türk-Türk (FETÖ-AK Parti) eksenli gidiyor. Buna Sünni-Alevi eklenerek, Laik-Anti Laik kamplaşması da eklenmeye çalışılıyor. FETÖ üzerinden bir çatışma ve Laik-Anti Laik çatışması hedefleniyor. CHP, bu cepheye kuyruk yapmaya çalışılıyor. CHP'nin bu oyuna gelmemesi gerekiyor. CHP; PKK, DHKP-C, FETÖ,u2026 terör örgütleri ile arasına mesafe koymalıdır. CHP'nin; Tunceli'de Necmettin öğretmen için yaptığı yürüyüş, takdire şayandır. Bu yürüyüş, bir başlangıç olarak değerlendirilmelidir.

***

Türkiye sınırlarını kapsayacak şekilde uçuşa yasak bölge ilan edilebilir

Tehlike; sinsi bir şekilde ve adım adım Türkiye'ye yaklaşıyor.

Suriye'de, PKK bölgesi için, PKK kantonları için uçuşa yasak bölge ilan edilirken, Türkiye (Mardin çevresi) topraklarının bir bölümünde de uçuşa yasak bölge ilan edilebilir. Bu risk gittikçe yaklaşıyor. ABD, Suriye'yi fiili olarak işgal etmenin altyapısını tamamlamak üzere. ABD, Suriye'yi de yeni bir eyaleti olarak ilan etmek üzeredir. Kurduğu çok sayıda askeri üs ile (İncirlik üssünü taşıyacağı da görülmektedir) kantonların güvenliğini sağlayacağı görülmektedir. ABD; İslam dünyasını, ABD tipi bir eyalet sistemi ile (kantonlaştırarak) yönetme stratejisi uygulayabilir.

Daha önce ABD'nin kanton planını deşifre etmiştik.

"ABD'nin kanton planı!, https://haber7.com/ortadogu/haber/2141582-abdnin-kanton-plani - 27.09.2016)"

ABD, bu kanton planını, ABD Dışişleri Bakan yardımcısı Anthony Blinken üzerinden inkar etmişti.

ŞERİF VAROL / İSTANBUL

Milat Gazetesi'nin ABD'nin Suriye'de kanton bölge kurma planını ifşa etmesinin ardından ABD'den cevap gecikmedi. ABD Dışişleri Bakan yardımcısı Anthony Blinken konu hakkında açıklamalarda bulundu. NTV Dış Haberler Koordinatörü Ahmet Yeşiltepe'ye konuşan Blinken, Musul ve Rakka'nın DAİŞ'ten geri alınması için yapılan askeri planlamalarda ilerleme sağlandığını söyledi. Blinken, Suriye'de Kürt kantonların birleşmesine destek vermediklerini de açıkladı. Hain planı Milat bozdu!, https://m.milatgazetesi.com/hain-plani-milat-bozdu-haber-95146 - 29.09.2016"

ABD, ABD eyalet sistemini model alarak, İsviçre tipi kantonlar kurmaya çalışıyor. Bu kantonların güvenliğini sağlamak için de, sürekli askeri üsler kuruyor. ABD ileride, Kandil, Şengal,u2026 gibi stratejik yerlerde de askeri üsler kuracaktır. ABD, PKK'yı peyderpey Suriye'ye taşırken, Kandil'de de askeri üsler kuracaktır. İran hedef alınacaksa; VAN, Azerbaycan,u2026 ve Kandil merkezli hareket edilecek demektir.

VAN dikkat edilmesi gereken merkez

ABD, İran'ın bölünmesine karar vermişse, VAN merkezli olaylar çıkacak demektir. VAN ile ilgili özel bir strateji belirlenmelidir.

Mersin - Adana - Hatay üçgeni için de bir strateji belirlenmelidir.

İlerleyen zamanlarda, bir de bakmışsın, VAN GÖLÜ çevresi uçuşa yasak bölge ilan edilmiş.

Türkiye'yi; 2023 yılına bölünerek göndermek istiyorlar.

Kantonlara ayrılmış bir İslam dünyası zaten geliyor.

Ve en az 3'e (Türkistan, Kürdistan, Alevistan) bölünmüş Türkiye hesapları var.

Türkiye'yi, 2023'e kadar son derece riskli bir süreç bekliyor.

ABD destekli Kemalist (Atatürkçü) bir darbe girişimi ve ne olursa olsun, ERDOĞAN'ı cumhurbaşkanı seçtirmeme planı uygulanmaya çalışılacak. Bir fiili askeri darbenin (ABD bile aktif desteklerse) başarılı olma şansı yok ama, bizi iç savaşa götürüp, parçalanmaya götürecek potansiyeli var. Burada; CHP, PKK (HDP), FETÖ, Aleviler, Saadet Partisi,u2026 gibi hareketler kullanılmaya çalışılacaktır.

Türkiye; Yurtta Barış Dünyada SELAM stratejisi ile, yeni bir dünyanın temellerini atmalı

ERDOĞAN ve AK Parti, Türkiye'nin ,bütün milli aydınlarıyla diyalog kurmalıdır. Sağ, sol, Kürt, Ülkücü, Komünist, Alevi,u2026 demedenu2026 Bütün Milli aydınlarla diyalog içerisinde olunmalıdır.

MİLLİ TÜRKİYE ENTEGRASYONU tam manası ile sağlanmalıdır.

Bir İslamcı, İZMİR'i

Bir komünist, KONYA'yı

Bir Kürt, YOZGAT'ı

Bir ülkücü, DİYARBEKİR'i

Bir Alevi, SİVAS'ı

yönetebilmelidir. Türkiye bu entegrasyonu sağlamalıdır.

Yeni bir dünyanın temellerini atmanın (kurmanın) zamanı da artık gelmiştir

Yeni bir (SELAM-Anadolu) dünyanın temelleri ancak, spor üzerinden atılabilir. Basketbol, futbol,u2026 ya da fazla dikkat çekmeyen bir spor (okçuluk ,u2026) dalı üzerinden de hareket edilebilir.

Türkiye liderliğinde (Pax-Anadolu), bir spor ligi (SELAM/Barış Ligi) kurularak, dost ülkeler bir araya getirilebilir.

Dünya için;

Yeni bir spor organizasyonu yapılabilir. 7 kıtadan ülkeler bir araya getirilebilir. Türkiye'nin en çalışkan ve en çok proje üreten bakanlığı, spor bakanlığı olmalıdır. Bu konularda spor bakanlığına büyük iş düşmektedir.

İslam dünyasında;

Spor üzerinden; Katar, Azerbaycan, Pakistan, Nijerya, Tunus, Fas,u2026 gibi ülkelerle stratejik ittifak ve işbirliği yapılabilir.

Avrupa'da;

Spor üzerinden; Macaristan, Polonya, İrlanda, Bosna Hersek, Arnavutluk, Kosova, Makedonya, Hırvatistan,u2026 ile stratejik ittifak ve işbirliği yapılabilir.

Türkiye'de;

Recep Tayyip ERDOĞAN - Devlet BAHÇELİ - Doğu PERİNÇEK ittifakına, Altan TAN,u2026 gibiler de eklenebilir. Bu yapılırken, dengeyi iyi kurmak lazım. PERİNÇEK'e, 2. Fethullah GÜLEN olma yolu açılmamalıdır. PERİNÇEK, 2. Fethullah GÜLEN olma yolunda ilerliyor. Yargıda ve TSK'da gittikçe güçleniyor. PERİNÇEK'in ve başka grupların,u2026 fırsatçılık yapmasına müsaade edilmemelidir.

D-8 Lağvedilmeli/tasfiye edilmeli

D-8 lağvedilerek, tasfiye edilerek; D-8 yerine, daha geniş katılımlı ve daha etkili bir birlik kurulmalıdır. Daha büyük bir birlik kurmak için, D-8'i bitirmenin, tasfiye etmenin,u2026 zamanı artık gelmiştir.

D-8, şu anda Türkiye'nin; yeni bir birlik ve yeni bir dünya kurmasının önündeki en büyük engeldir. Türkiye, D-8'i aşan bir birlik kurmak zorundadır. Ya D-8 daha da geliştirilmeli ve adı değiştirilmeli ya da D-8 tamamen tasfiye edilerek yeni bir PAKT kurulmalı. AnAdolu Paktı kurulmalı.

Saadet Patisi, Adalet ve Kalkınma Partisi'ne iltihak (katılmalı) etmeli

Geçen hafta içerisinde; SP'den 3 belediye başkanı AK Parti'ye katıldı. Aslında AK Parti'nin buna hiç ihtiyacı da yoktu.

Demek ki; belediye başkanları bile AK Parti'ye katıldığına göre, iki partinin birleşmesi de gerçekleşebilir.

Saadet Patisi, tabanında, zaten AK Parti'ye iltihak etmiş durumda. Yapılması gereken, SP'nin, kendi kendisini feshederek, AK Parti'ye katılmasıdır.

Milli Görüş, tabanı ve düşüncesi ile AK Parti'de zaten temsil edilmektedir. ERDOĞAN'ın, "Milli Görüş gömleğini çıkardık" ifadesi de, Refah Partisi'nin toplumda bıraktığı bir imaj ve bu imajın ifadesiydi. ERDOĞAN, "Milli Görüş gömleğini çıkardık" derken, bu imajı bitirip, Milli Görüş'ü iktidar yapmayı amaçlamıştı. Bu amaç gerçekleşmiştir. Milli Görüş, her şeyiyle ve ruhuyla, ERDOĞAN ve AK Parti kişiliğinde iktidardadır artık. ERDOĞAN, Milli Görüş gömleğini, aslında hiçbir zaman çıkarmamıştı. O; ay yıldızlı, Kırmızı - Beyaz Gömlek, Milli Görüş Gömleği, aslında hiçbir zaman çıkarılmadı.

ADİL bir düzen ve ADALET üzerine yeni bir dünya kurmak, ERBAKAN hocanın da hayaliydi. Bu hayal ancak, birleşerek gerçekleştirilebilir. D-8 yerine, daha geniş ve daha çok katılımlı bir birlik kurulmalıdır. Bu birlik ancak, Milli Görüş kadroları ile gerçekleştirilebilir. Milli Görüş kadroları, yeni bir dünya kurmak için, tek çatı altında birleşmelidir.

ERDOĞAN ve AK Parti, Saadet Partisi'ni içine alarak, SP'yi de kurtarmalıdır. Milli Görüş; AK Parti'de temsil edildiği için, SP ideolojisiz kalmıştır ve bir eksen kayması yaşamaktadır. SP, millilikten uzaklaşarak, gittikçe ulusalcı-laşmaktadır. Bu da, Türkiye ve AK Parti için, son derece tehlikeli bir durumdur. Saadet Partisi, her an; CHP, HDP,u2026 ile birlikte hareket edebilir. AK Parti karşıtı ittifaklar içerisinde yer alabilir. Unutmamalı. Hiç kimseyi, asla ve asla küçük görmemeli. Yoksa, faturası son derece ağır olur.

Kısacası; Milli Görüş, tek çatı altında, yani AK Parti çatısı altında ve ERDOĞAN liderliğinde, tek parti olmalıdır. Daha önce yaptığım bir öneriyi de tekrar ifade ediyorum. AK Parti, ismini değiştirmeli ve ismine, "CUMHURİYET" kavramını eklemelidir. AK Cumhuriyet Partisi (AK-C Partisi ya da AK-CP) ya da Cumhuriyet AK Partisi (Cumhuriyet AK Partisi). Adalet ve Kalkınma Partisi'nin, cumhuriyetle bir sorunu olmadığı, açık ve net bir şekilde ifade edilmelidir.