Bütün Elemanları Sahada…

“Beş milyon insan ölmeli” diyorlardı.

Ya da “üst üste büyük felaketler yaşanmalı; deprem, yangın, selde onbinlerce insan ölmeli” dediler.

Yetinmediler;

“Ya da iç savaş çıkacak” dediler,

Kardeş kardeşi vursun, yüzbinlerce insanımız ölsün duasına çıktılar “Tanrılarına”.

Yunan işgal edemezdi, “BM, NATO ülkeye el koysun” çağrısında bulundular.

Ülkelerine terörist devlet(!) iftirasını atmalarından söz etmiyorum.

Ama Libya’da, Suriye’de yaşayan insanlar ülkelerinde bulunmamızdan dolayı güvenli ve memnun iken bizden bildiklerimiz bizi işgalci(!) ilan ettiler.

Daha sayayım mı?

30 yıl boyunca Ermeni işgali altındaki Azerbaycan topraklarını kurtarmak için SİHA’larımız Karabağ’da destan yazarken onlar, “Türkiye Azerbaycan’a terörist götürüp Ermenistan’a karşı savaştırıyor(!)” iftirasını atmaktan çekinmediler.

İHA ve SİHA’lar,

TB’ler, Atak’lar dünyayı o güne kadarki savaş konseptini sil baştan düzenlemeye mecbur bırakırken, vatandaşımız dediğimiz FON’cu satılıklar “Türkiye savaş suçu işliyor” dediler.

Velhasıl bir ülkeye nasıl ihanetin en şerefsizi yapılacaksa öyle yaptılar.

Üzgünüm, bu ihanete siyasetçiler değil,

STK’lar da değil,

Yabancılar hiç değil…

İçinde yer aldığım camiadaki satılık ruhlar imza attı: MEDYA!..

En son FOX’un ruhsuz satılığı haber sunarken:

Neden kadınların seçimi olmalı ve neden daha çok hemcinslerime sesleniyorum onu anlatayım. Son katılımlarda aşırı sağ hale gelen Cumhur İttifakı zihniyeti sizden okumanızı istemiyor, çalışmanızı istemiyor...

Bizzat Cumhurbaşkanı kadının görevinin çocuk doğurmak olduğu anlayışını Mehmet ali Çelebi ve eşinin üzerinden yaptığı uyarı ile ortaya koymuştu. Okuma, dolayısıyla çalışma, çocuk yap, evde otur, ayrılabilirsen nafaka da alma, öyle çaresiz kal ki şiddete karşı bile laf edeme...

Kadına reva görülen, Türkiye'nin ikinci yüzyılında bu mu oldu şimdi. Hani kadının adı bile AK Parti'den önce yoktu?" diyordu.

FOX’u biliriz; Amerika’nın fitne kutusu olan bu kanal “bizden(!)” bildiklerimizin kişiliğini, haysiyetini satın alarak böyle ruhsuzlaştırıyordu.

Haber sunan bayan spiker, haber sunmayı bırakıp sahibinin istediği şekilde “Cumhur İttifakı aşırı sağ haline gelmiş”miş, “kadınların-kızların okumasını istemiyor”muş(!) diyor.

Biliyorum,

Parayı verenler sunucusunu dilediği gibi öttürür,

Ama haysiyet sahibi bir sunucu eline tutuşturulan o paçavrayı alır, kanalın sorumlusunun suratına çarparak kanalın kapısından dışarı çıkardı, ne var ki hak etmediği için bu şerefli protesto o sunucuya nasib olmadı.

Bakın bundan 9 yıl önce,

Bir gazete hem de çok satan bir gazete,

Pek çok köşe yazarının o gazetede yazmaya can attığı bu gazetenin patronu beni İstanbul’a davet etti. Görüşmemizde Milat’tan ne kadar ücret aldığımı sordu. Yazılarıma karşılık ücret almıyorum, dedim. Bana gazetelerinde haftada üç gün yazmam için şu anki aylık gelirimin 3 katı teklifte bulundu ve bir şart koştu:

“Ahmet Bey, sadece yazılarınızı biraz değiştirin” dedi.

Ayağa kalkarak,

Benim kalemimi satın alacak bir babayiğit dünyaya gelmedi, gelemez de, dedim ve çıktım. Arkam sıra “kararın değişirse sevinirim” dedi, cevap dahi vermedim.

Haysiyetli bir yazar, sunucu, programcı vatanını, milletini dünyaya değişmez.

Haysiyetsiz ise vatanı da milleti de paradır.

Terör örgütü iltisaklı üç parti bir ittifakta bir araya geldikleri halde bu tasmalı sunucu ve sahibi bunlara bir tek kelime etmedi çünkü onlar da o teröristlerin desteklediği partileri destekliyorlar. Desteklesinler, ancak haber sunucularını silah gibi, partizan gibi kullanmasınlar, tartışma programında fonladıkları diğer elemanlarına söyletsinler söyleyeceklerini…

Neyse ki seçimlere az kaldı,

Bu aziz millet de olan biteni görecek ferasete sahiptir. Bu yüzden kin kusmalarını görüp anlıyor, anladığı gibi gereğinin ne olduğunu de biliyor.

Yapar…