Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Ocak 2013

Bursa'da zaman

Bursa'ya kışın gitmemeliydim. Ama dostların da ısrarı İstanbul'a yolum düşmüşken dedim bu cennet-asa yeşil Bursa şehrini göreyim. Bursa'yı hatırımda yaşatan Osmangazi ve Orhangazi'nin yanında şair ve mütefekkir dostların varlığı daima "biz oraya gitmeliyiz?" istek kipine matuf kılardı.

Kabataş İskelesinde vardığımda saat 10.00 sularıydı. Vapur kalkmak üzereydi. Biletimi internet üzerinden aldığım için biraz rahattım. Hemen kimliğimi gösterip deniz otobüsüne bindim. Deniz, biraz dalgalı idi. Ama bu seferi engelleyecek kadar değil. Hareket ettikten sonra önce Mudanya'da şair-yazar dostum Abdurrahman Adıyan'ı aradım telefonu kapalıydı. Daha sonra Bursa'dan yazar-mütefekkir dostum Sami Özbağkıran'a bir mesaj göndererek yola çıktığımı ve Bursa'ya vardığımda onu arayacağımı bildirdim. Hemen ardından şair dostum Cevat Akkanat'a bir mesaj göndererek Bursa Ulu Camide bir ikindi namazı kılalım mı? Demiştim. İkindiye yetişemedik Nasip akşama oldu.

Mudanya'ya vardığımda Sami ağabeyimiz beni karşılamış, az sonra da telefonunu açan Adıyan üstadımıza ulaşmıştık. Bursa Yazarlar Birliği'nde Metin Önal Mengüşoğlu hocamızın konferansı vardı. Çoktandır Mengüşoğlu hocamızı dinlememiştik. Konferans saat 14.00'de olacaktı. Biz de arayı değerlendirmek için Mudanya'daki Bursa Büyükşehir Belediyesinin Sosyal tesislerinde yemek yedik. Yemek yediğimiz mekan, eski bir tren istasyonu imiş, burası Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilerek lokantaya dönüştürülmüş. Büyükşehir Belediyesi, tarihi mirası yaşatan projeleri kapsamında restore ederek hizmete açtığı Mudanya İstasyon Binası'nda yapının 100 yıl önceki işlevini, sergilediği 1906 yapımı lokomotifle de adeta tarihi ziyaretçilere yeniden yaşatıyordu.

Yemekten sonra ver elini Bursa ve Bursa'nın en güzel yeri Osmangazi Seyyid Usul Tekkesiu2026 Bu mekan, Osmangazi Belediyesi tarafından şanına yakışır bir şekilde restore edilerek Türkiye Yazarlar Birliği Bursa Şubesine tahsis edilmiş. İşte burada Metin Önal Mengüşoğlu üstadımızı dinledik. Konferans diyoruz ama o salondakilere adeta bir vaaz veriyordu.

Ondan ilk dinlediğim cümle şu olmuştu. "İslam dünyasının zilletinin asıl sebebinin mezheplerimizi ve meşreplerimizi dinimizin üzerinde görmemizdir. Din lokomotif olması gerekirken, mezhep ve meşrepler lokomotif oldu. İslam`ın ana, sahih damarına ihanet ettik. Çok ciddi bir inkılaba ihtiyaç var." Diyordu mütefekkirimiz. Onu dinlerken Suriye'de neden Müslüman kanının oluk oluk aktığını daha iyi anlamıştım.

Mengüşoğlu Hocamızı dinlerken onun yıllar önce Murat Kapkıner'e yazdığı meşhur "Kardeşime Mektup" şiiri aklıma geliyor.

"u2026..

Ve ben diplomalarımı yırttımsa,

Bunun üstüne kılıcımı kınından sıyırdımsa

Kalleşliği bir hamlede yere vurdumsa

Savur gülüşlerini ne duruyorsun, konuş dillerin olayım,

Ağla dua et, çünkü hıncım da tazedir sevincim de"

Yıllardır bir okuyucusu olarak şiirinden onun biyografisinin ana hatlarını bildiğim kadarıyla bir şair duruşu var ki ustada anlatılması zor. İstanbul Hukuk Fakültesinden aldığı diplomasını yırtmıştır. Sırf hukuk fakültesinde İslam hukuğu okutulmadığı için.

Mengüşoğlu üstadımız konuşmasının özünde kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim'e ve öğretisine atıflarda bulundu. Bu atıflardan en önemlisi Mesnevi okumaları nasibini aldı. "Yirmi yıldır 'Mesnevi' okuyorlar. Bir de üstüne pilav yerler. Fakat Kuran-ı Kerim okumuyorlar." Sözü günümüz Müslümanlarının cevheri arama noktasında ne kadar sıkıntı çektiklerinin bir göstergesidir.

Konuşma sonrası Bursa Yazarlar Birliği başkanımızla tanışıp sohbet ettik. Çok güzel bir ahenk yakalamışlar. Bize, bu Kur'an mütefekkirini dinleme imkanı sundular. Birliğin alt katı sohbet etmek ve çay içmek için tasarlanmış. Orada da diğer arkadaşlarla da sohbet ettik. Urfa ve Bursa'nın ortak değerleri üzerinde konuştuk. Peygamberler şehri Urfa'nın Sultanlar Şehri Bursa'ya selamını ilettik.

Buradan kalkıp arkadaşlarla Bursa gezisine çıktık. Gümrük Hanına gittik. Orada Sir Yayınlarını ziyaret ettik. Metin Önal Mengüşoğlu üstadımızın kitaplarını aldık. Çünkü onun bir mekanı daha vardı. Mahkeme Hamamı Kültür merkezi.

Daha sonra arkadaşlarla Ulu Cami'de akşam namazı kıldık. Ulu Caminin içinde bir şadırvan ve küçük şadırvanda şakırdayan su. İşte dedim Tanpınar'ın Bursa'sı buu2026.

Mahkeme Hamamında Metin abi "Düşünmek Farzdır", "Ağabeyime Mektuplar" Cevat Akkanat'ın İlhan "Berk'in Haşeması" adlı deneme kitabı ile Abdurrahman Adıyan'ın Yedi Harf Yalnızlığı kitaplarını imzalı olarak aldım. Kitaplar için ayrıca bir değerlendirme yazısı yazacağım. Bursa'da böyle bir zaman geçirdik.

Not:Şair dostumuz Mehmet Baş'ın annesinin vefat haberini aldım. Mehmet Baş hocamıza sabr-ı cemil niyaz ederken merhumeye de Allah'tan rahmet diliyorum.