Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
26 Temmuz 2017

Bürokratik Vesayet

Bitkibilim literatüründe 'bostanbozan' diye bir ayrık otu vardır. Başlangıçta ortalarda görünmez. Vakti geldiğinde kendine özgü 'yıkıcı' işlevi yerine getirmeye ayarlanmış habis bir urdur; toprağın altına koyduğunuz tohumun içine sinsi bir şekilde nüfuz etmiştir. Siz tarlayı eker, sular, toprağı havalandırır, filiz verdirirsiniz; o görünmez. Filizler büyür, yaprağa durur, çiçek açar yine gizler kendini. Sonra bir gün, dal uçlarında meyveyi görüp sevinirken, ansızın bitkinin tam ortasından bir başka şeyin çiçek açtığına şahit olursunuz. Diğer zararlı bitkiler gibi, onu da koparır, evinize rahat gidersiniz. Sabah gelince, o ayrık otunun yeniden yeşerdiğini görür, bir daha, bir daha koparırsınız ama o hep bulunduğu yerdedir; çoğalarak, yetiştirmeye çalıştığınız şeyin etrafını ha bire kuşatır. Son bir çaba, kökünü kazımaya çalışırsınız ama nafile... Öyle bir yere yerleşmiştir ki onu kopardığınızda bin emekle büyüttüğünüz bitkinin kendisi de kurumak zorunda kalır. Önünüzde iki seçenek vardır: Ya emeğinize de kıyıp 'bostanbozan'ı yok etmek yahut o büyüdükçe önce solacak, sonra kuruyacak olan 'eserinizin' yok oluşunu adım adım izlemeku2026 Devletler için bürokratik vesayet böyle bir şeydir. Askeri vesayet, yargı vesayeti, hatta terör vesayeti bir şekilde görünür olduğu için, onu tırpanlama şansınız hep vardır; olmadı, cerrahi müdahalelerle ortadan kaldırırsınız ama bürokratik vesayet devletin içine, şahdamarına, göbeğine, halk tabiriyle 'ümüğüne' öyle bir yapışır ki ne zaman kazımaya çalışsanız o sizi ne eder eder, soldurur.

Ak Parti hükumeti, yaklaşık on gün önce, Cumhurbaşkanı riyasetinde kısmi bir kabine değişikliği yaptı. Öncesinde defalarca şahit olduğumuz bir kabine değişikliğiu2026 Elbette, her değişiklikte olduğu gibi burada da bir kan değişiminin, bir enerji tazeliğinin izlerini aradık. Kabine değişiklikleri devletin yapısal sorunlarını çözmekten ziyade uyuşmuş hücrelerin yerine yenilerini koyarak heyecan yaratmayı amaçlayan ve bir anlamda bünye için 'serum işlevi' gören icraatlardandır. Serum, bilindiği gibi, geçici bir zindelik sağlar ama asla bünyeyi tahkim edici, kalıcı bir etkide bulunmaz. Özü itibariyle Ak Parti'nin en büyük açmazlarından biri de budur.

Yirminci yüz yılın ilk çeyreğinde Batı dünyası, kıskacına aldığı ve en büyük tehdit olarak gördüğü Osmanlı milliyetçiliğinin ve geleneksel duruşun karşılığı olan İslami dünya görüşünü siyaset sahnesinden silmeyi birincil öncelik olarak görüyordu. Bunu, 'ikinci meclis'te, bir şekilde başardı ve öyle görünüyor ki belli kesintilerle iktidar olma yordamlarını arayan İslami düşünce, Ak Parti'nin şahsında zirveyi gördü, hala da bu ivme devam ediyor. Batılı, jakoben askeri vesayeti nispeten ortadan kaldıran, jürokrasi eğilimindeki yargı tasallutuna müdahale eden, görünür-görünmez şer odaklarıyla pazularını sonuna kadar şişirip cedelleşen Ak Parti'nin üstesinden gelemediği; gelemediği sürece de asla başarılı addedilemeyeceği savaş; bırakın Cumhuriyet'in ilk yıllarını, Batılılaşmanın ta başından, II. Mahmut'tan beri devletin şirazesini 'bostanbozan' kabilinden sarıp sarmalayan bürokratik vesayettir. Bu vesayet, yazık ki derinlerde hala devam ediyor. Dış işlerinde, maliye ve ticaret ile halkın doğrudan ve anlık muhatap olduğu, müşahade edebileceği 'görünür' alanlarda belki mevzi galibiyetlerden bahsedilebilir ya, kültürde, sanatta, tedrisatta, yükseköğretim kurumları ile genel anlamda maarifte bırakın omurganın, iliğin yerinden oynamasını, bir esinti mesabesinde bile yol katedilmiş görünmüyor ve yine talihin garip cilvesidir ki o vesayet ortadan kalkmadığı, en azından geriletilmediği müddetçe, Ak Parti'nin olası bir mağlubiyetinde o güne değin elde ettiği ne varsa hepsi kısa sürede heba olup gidecek... Bütün bu emeklere yazık olacak.

Peki yüzü hem bu dünya hem ötekine dönük, perspektifi hem yeri tarassut eden hem gökyüzüne bakan bir hareketin, bu ikincil kategorideki alanlara yönelik nitelikli kadroları yok mu? Elbette var. Yeterli ve son derece donanımlı olduğu halde, bazen siyasetin dilini bilmediği için dili sürçmekten, bazen yüksek rakımlı tepelerde tanıdığı olmadığı için sesini bir türlü yukarıya vardıramamaktan, bazen şu yahut bu şekilde küstürüldüğü/rencide edildiği için gönül alınmasını beklemekten dolayı kenara çekilmiş, memleket meselelerine gözleri nemli bakan o kadar yüreği memleket sevdalısı adam var kiu2026

Ak Parti, kendisinden önceki muhafazakar eğilimli partilerle aynı hataya düşmemeli. Partiler cemaat yahut homojen sekter yapılar değildir elbette ama bir duruşun, bir davanın partisi olarak Ak Parti ne kadar popülerleşirse popülerleşsin dikenlerinden gülü görünmeyen çiçeğe dönüşmemeliu2026 Postmodern çağda imaj metastaz yaptığı için niteliğin olabildiğince görünmezleştiği ortada. Zaten, doğası gereği hiçbir zaman, hiçbir bağlamda nitelik, ortalığa düşüp ben buradayım demez; bütün asil şeyler gibi, kenarda durup görülmeyi bekler. Görülmeyi, görmeyi hak edenlerin gözleri tarafındanu2026

'Bostanbozansız' tarla belki yok ama en gür bahçeler, ayrık otlarının en aza indirildiği bahçeler değil mi?.. Bürokratik vesayetin tek panzehri 'evin danası' anlayışından vazgeçmektir. 'İçerideki'ni unutup dışarıya ayarlanmış gözün eve döndüğünde yaşadığından daha büyük hayal kırıklığı var mı?..