Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
20 Ağustos 2021

Bunlar tehlikeli oyunlar…

Hepimizin deli gibi ihtiyaç duyduğu bir şey var; dostluk.

‘Dostlarımızın sayıları azalıyor’ ifadesini çok duyuyorum.

Atasözlerimizden biridir, "dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur.”

Bu hayatta kendinden başka bir şey düşünmeyen çok kimseler gördüm. Tokun açın derdinden anlamadığı gibi seni de anlamazlar. Tavsiyem, onları fark ettiğin anda hayatından çıkar yükün azalsın.

Gerçek dostu bulduğunda anlarsın zaten. Kalbinde olduğunu saklamaz her zaman iyilik vardır. Dostun ilaç gibi iyileştirme gücü vardır, düştüğünde arkasını dönmez. Dostlukta güven ve itimat vardır.

Düşmanlık ise istenmeyendir. Birçok kere hasmını bir kaşık suda boğmak tavrına şahit olmuşumdur. Düşmanlığı; kin, haset, kıskançlık duygusu besler. Ağzınla kuş tutsan yaranamazsın, nankör ve yıpratıcıdır ayrıca. Dost gibi görünmesi en büyük hilesidir.

***

Motto cümledir, iyilerin dostu iyiler, kötülerin dostu da kötüler. Bu nedenle iyilerin düşmanı eksik olmuyor. Devletimiz yıllardır Düvel-i muazzamayı karşısına alma pahasına iyiliğin, hakkın ve hakikatin yanında yer alıyor. Terörü sınırlarımızın dışında karşılamak ve kaynağını yerinde kurutmak için de sürekli operasyonlar yapıyor. Suriye’de bu nedenle varız. Libya ve Karabağ’da haklı bir mücadelenin içindeyiz. Mazlumun yanında, zalimin karşısında…

Türkiye’nin bu haklı mücadelesinde muhalefet nerede duruyor?

Muhalefetin nerede durduğu bellidir, ayak bağı oluyor. Orman yangınlarında da oldu. Maalesef kullanılan dil, yakıcı ve yıkıcıdır. ‘Yalan gürültü çıkarır.’ misali bir kez daha görüldü ki kuru gürültüyle afetlerden daha beter hasar bıraktılar.

Orman yangınlarında doğanın, ağaçların ve türlü canlıların yanmasına vicdan sahibi hiç kimse razı olmaz. Maalesef sevinen ve gulu gulu dansı yapanlar oldu. Atasözlerimizdendir, “ölü evinde ağlamasını, düğün evinde gülmesini bilmeli” Ne yazık ki sel su ve yangınlardan iktidar çıkarma peşine düşülmüştür.

***

Erdoğan gitsin de isterse kıyamet kopsun havasında gözünü karartanların şartlanmış Erdoğan düşmanlığı gittikçeTürkiye muhalifliğine dönüşüyor. Bu ruh hali milletimizin birliği ve dirliğine zarar verir hale gelmiş ve gün geçmiyor ki, milletimizin sabrını sınayan gelişmeler olmasın.

Aman dikkat diyoruz. 2023 yaklaştıkça tehlikeli oyunlar artabilir ve işaretleri de geliyor. Allah korusun iktidarı düşüreceğim derken ülkemizin düşmesine sebep olabilirler. En son Suriyeli göçmenlere saldırılar büyük bir oyunun parçası olduğu görülüyor. Temennimiz oynanan oyun tutmazsın.

***

Mazluma yardım Allah’ın emridir. “Ben iktidara gelince Suriyelileri ülkelerine göndereceğim” demek onları zalim Esed’e teslim edeceğim demektir. Bu tutum zülfü yâre dokunur. Biz biliyoruz ki mazlumun duası ile Allah arasında perde yoktur, gün gelir tutar. Ha, oynanan oyun bir süreliğine muhalefete koltuk getirebilir ancak bir gün kazandıkları koltuklar altlarından kayıp gidebilir.

Tabi ki iktidarın hataları eleştirilmeli kusurları da söylenmelidir ancak yakıcı yıkıcı değil, üslup da yapıcı olmalı tavır da. Ülkemizde hiçbir şey iyi gitmiyormuş ve hiç iyi şeyler olmuyormuş gibi konuşmak doğru değildir ve ayrıca ülkemizin faydasına da değildir.

Cemil Meriç’in tespiti harika, ne diyor üstat, “Vatanlarını yaşanmaz bulanlar, vatanlarını yaşanmaz kılanlardır.” Veya bir insan çocukken hangi huydaysa ölünceye kadar da aynı huydadır. Bizim muhalefetimiz geçmişte yapıcı değildi, şimdi de…

Fikirde ayrılıklar kolay kolay giderilemez ama ülke menfaatlerinde ortak noktada buluşulabilir. Gelin bunu deneyin. Başarabilirsek eğer gelecek yıllar Türkiye’nin olur.

Var mısınız?