Bunlar tam şamarlık!
Yaşanan bunca olaya rağmen, artık kartların açık oynanmasına rağmen, çektiğimiz acılara, milletçe verdiğimiz mücadeleye rağmen klavye efeleri çıkıp da "Erdoğan kendi saltanatını korumak için memleketi ateşe atıyor" söylemi üzerinden zırvalıyorlar ya, çıldıracak gibi oluyorum.
Şimdiye kadar bunu bir çok kez ifade ettim. Siyasi görüşünüz iktidar partisi ile örtüşmüyor olabilir. Tayyip Erdoğan'ı kişisel olarak sevmeyebilirsiniz. Görüşlerini paylaşmayabilirsiniz. Farklı dünyaların insanları olabilirsiniz. Yapılanları eleştirebilirsiniz.
Ama bunca yaşanan olaya rağmen hala birilerinin önümüze koyduğu daracık algıyla olayları anlamaya çalışıyorsanız siz ya aptal ya hainsiniz demektir.
Bu kadar büyük bir mücadeleyi bu kadar basit bir hırs ve kişisel çıkarlara indirgemek en başta Türkiye'nin kazanımlarına hakarettir.
Üstelik oylarımızla seçilip başımıza getirdiğimiz Cumhurbaşkanımız hakkında terör örgütlerinin ya da Batılı terör ve terörist sevicilerin hakaretlerini kendinize edilmiş kabul etmiyorsanız bunda da bir sorun vardır.
Bizim önümüze belli kurallar, algımızı değiştirecek belli doneler vermişler.
"Kuvvetler ayrılığı, yasama yürütme yargı" diyerek dünyanın en güzel, en güçlü ve tek modeli olarak önümüze "Üniter devlet yapısı" diye bir şey koymuşlar.
"Cumhurbaşkanı tarafsız olacak" diyerek bunu bir erdemmiş gibi lanse etmişler.
Laikliği, üniter yapıyı ve bunun gibi birçok şeyi değiştirmeyi geçtim, tartışmayı bile yasalarla yasaklamışlar.
Biz de kuzu kuzu onların istediğini yapmışız. Sonra ne olmuş? Bu coğrafyanın insanı gözünü açmış, uyanmış. "Bu düzende bir gariplik var" demiş.
Utanmadan sıkılmadan terör örgütlerine destek veren Batılı ülkelere şimdiye kadar izahatlarda bulunduk. Savunmaya geçtik. Ama gün diplomasi günü değil artık.
Bu hadsizlere hadlerini bildiren bir irade mevcut. Başbakan Binali Yıldırım'ın HDP operasyonu nedeniyle kendisinden hesap sormaya kalkan AP'nin terör ve terörist seviciliğinden sorumlu üyesi Martin Schoultz'a verdiği cevap bunun en güncel ve güzel örneğidir herhalde.
Başbakanımız diplomatik nezaketten uzaklaşmadan Batılı siyasetçilerin Türkiye'de olan bitenden doğru dürüst haberdar olmadan açıklamalar yaptığını ve teröre destek vermelerinden duyduğu rahatsızlığı beirttikten sonra yargımızın bağımsız olduğunu ve gerekeni yapacağını söyleyip konuşmayı sonlandırdı.
Aslında bunların sorunu ne biliyor musunuz? Yüzyıllık yöntemlerinin deşifre olmasıu2026
Ama hala bunu fark edememiş olacaklar ki eski ön kabuller ile hareket ediyorlar. Eskiden yaptıkları basitçe şuydu: Bir fikir ortaya at. Sonra bunu sanatla, ekonomi ile ve siyasetle destekle. Bu sırada o ülkedeki ajanlarını kullan. Bu kadar basit.
Ama şimdi kimse bunu yemiyor. Sokakta yürüyen 10 kişiden 8'i bu köhnemiş söylemlerin hem farkında hem de bu söylemlere öfkeli.
Ülkem üzerinde elinde cetvelle haritalar hazırlamaya çalışanlara pabuç bırakmayacağımız gün gibi ortada.
Ey Avrupa! Yapma bunu. Komik duruma düşüyorsun.