Bugün yerel seçim olsa?
Yüksek isabet oranlarıyla dikkat çeken Optimar Araştırma’nın Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Hilmi Daşdemir’den son anket sonuçları geldi.
“Türkiye’nin Nabzı Kasım 2018”.
Soru:
-Bugün bir yerel seçim olsa, oyunuzu hangi partiye verirsiniz?
AK Parti: Yüzde 39.6, CHP: 21.4, MHP: 13.2, İyi Parti:3.2, HDP:2.1, ve diğerleri…
24 Haziran’da Ak Parti’ye veya MHP’ye oy verenlere sorulmuş:
-Cumhur İttifakı’nın yerel seçimlerde devam etmesini ister misiniz?..
Yüzde 60.6 evet, yüzde 26 hayır.
Genele sorulmuş:
-Sizce Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?..
Yüzde 47.5 ekonomi, 17.6 terör, 9.7 işsizlik, 8.7 eğitim.
Son seçimde AK Parti, MHP, CHP, İyi Parti ve diğerlerine oy verenlere ayrı ayrı sorulduğunda da, “ekonomi” en önemli sorun alanı olarak işaret edilmiş…
Açık ara en önemli mesele:
“Ekonomi.”
“Mutfaktaki tencere”nin etkisi çok büyük.
Genele bir soru daha:
-Önümüzdeki 5 yıl içinde ekonomik durumumuzun ne yönde değişeceğini düşünüyorsunuz?..
-Yüzde 45,3 daha kötü olacağını düşünüyorum, 34,9 daha iyi olacağını, 19.7 değişmeyeceğini…
AK Partililerin yüzde 58.9’u önümüzdeki 5 yıl içinde ekonominin “daha iyi” olacağına inanıyor, MHP’lilerin yüzde 28.8’i, CHP’lilerin yüzde 10.6’sı, İyi Partililerin yüzde 17,9’u, Saaadet Partililerin yüzde 33.3’ü “İşler iyiye gidecek.” diyor.
Bu rakamlar dikkatle değerlendirilmeli!..
Ekonomiye dair bir soru:
-Doların TL karşısında 5.43 civarına düşmesinde kimin etken olduğunu düşünüyor sunuz?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 40.5, Ekonomi Bakanı Berat Albayrak Yüzde 30.1, Brunson Kararı: Yüzde 23,8.
YEREL SEÇİMLERDE KİM, NASIL KAZANIR?..
Optimar Araştırma’nın son anket çalışmasından birkaç rakamı böylece vermiş olduk.
“İl bazında” rakamlar yok zira daha adaylar belli değil.
Partilerin alanlara hangi adayları sürecekleri elbette çok önemli, bence bu yerel seçimde çok daha önemli.
Zira…
Vatandaş, belediye yönetimlerinin büyük bir bölümünden yaka silkmiş durumda.
Pekçok yönetim hayli yıprandı.
Çok zorlu süreçlerden geçtik, geçiyoruz.
Bir FETÖ belâsı ortalığı darmadağın etti, “örgütle” bağlar, bağlantılar yoğun bir şekilde tartışılıyor.
Partiler, işin bu tarafına dikkat edeceklerdir herhalde, aksi takdirde çok sıkıntılı durumlarla karşılaşmaları kaçınılmaz olur.
Birçok etken var; mesela “maddi ilişki” çerçevesi açısından çok kötü görüntü veren belediye yönetimleri…
Başkanlarla ekiplerindekilerin “maddi ilişkileri” seçim çevrelerinde çok iyi bilinir.
Adayların “gelir-gider” namusları açısından ne durumda oldukları oralarda yaşayanlar tarafından çok iyi bilinir.
“Yolsuzluklar”la anılan isimlerin elenmesi her parti için hayati önemde…
Burunları kaf dağında başkanlar da gördük, vatandaşla ilişkileri çok iyi olanlar da yok değil.
“Eskilerden kurtulalım!” derken yaş ile kuru birbirine karıştırılmamalı…
Birçok mesele var.
Adaylar çok önemli.
Ve Optimar Araştırma’nın da belirlediği gibi, en önemli mesele “ekonomi.”
Dolar düşme eğiliminde, piyasaların biraz rahatlaması beklenir ama bu çok yüksek faiz ortamında yaprak kımıldamaz.
Faiz oranlarını ciddi bir şekilde düşürmek gerekiyor.
Çarşı, pazardaki fiyatların da “dolardaki şok yükseliş” öncesine çekilmesi mühim.
Dolar, üç aşağı beş yukarı “şok yükseliş” öncesi seviyesine geldi.
Bugünkü rakamlar, zaten arzu ediliyordu.
Arzu edilen rakamlara gelindiğinde, “çarşı, pazar”daki etiketlerin de arzu edilen rakamlara çekilmesi beklenir.
Fırsatçılar, üç kağıtçılar vardır elbet.
Sorunların üstesinden gelebilmek, yönetimin işidir.
Sonuçta fatura yönetime çıkar zira.
Hatırı sayılır miktarda doları olup da, “7 liralardan” bozduranlar sağlam “çakmış” bulunuyorlar, yüksek faiz ortamında “tefeci” kârları da muazzam.
“Milli Mücadele Seferberliklerine” tam destek veren “dar gelirli” vatandaş ise hayli bunalmış durumda.
Bu durumun yönetim açısından olumsuz etkileri olabilir, bu konuda gerekli tedbirler alınacaktır herhalde.
Cumhur İttifakı meselesine gelince…
Yerel Seçimde de sürdürülmesi yönünde büyük talep var.
Tabanlar, her ilde değilse de, her iki parti açısından kritik durumda olan belli başlı yerlerde ittifak yapılması gerektiği mesajını veriyorlar…
Hâlâ geç değil mi acaba?..
“Sınırlı” da olsa, Yerel Seçim İttifakı’nın kurulması her iki parti için de önemli olabilir.
Bilhassa Ak Parti açısından çok kritik bir seçime gidiyoruz.
AK Parti kimi seçimlerde sarsıldı ama yıkılmadı.
Bunu da büyük ölçüde Sayın Erdoğan’ın karizmasına yaslanarak başardı.
Sayın Erdoğan ile milyonlar arasında çok özel bir bağ var.
Kendisine çok yakınmış gibi görünenler bu bağı zedelemeye çalışıyorsa da, fazla sorun görünmüyor.
Sayın Erdoğan alternatifsiz Lider, hem Türkiye hem de dünyadaki dengeler açısından.
Bununla birlikte, bütün meseleleri bir kişinin sırtına yükleyerek nereye kadar gidilebileceği de gittikçe daha fazla sorgulanıyor.
Bir “ekip” görüntüsü oluşturabilmek, “liyakatleri” tartışmasız isimlerle yola devam edebilmek, “karanlık isimleri” alan dışına itebilmek, vatandaşa bu havayı sunabilmek son derece önemli.
Taban bunu bekliyor.
Sayın Erdoğan en büyük desteği, ne yaptığını bilmez haldeki “yıkıcı muhalefet”ten alıyor.
Saçma sapan hareketler, abuk sabuk çıkışlar, milletin mukaddesatına saldırılar, 15 Temmuz Şehit ve gazilerine saldırılar, iftiralar, iç çekişmeler…
Bu “berbat” yıkıcı muhalefet tablosu, Sayın Erdoğan’ın üzerindeki zorluğun önemli bir bölümünü alıyor.
Vatandaşa değen hizmetler bakımından Ak Parti’den daha fazla üretici olabileceği düşünülen bir parti yok.
Bu da büyük avantaj, “Diğerleri laf ve gerilim, AK Parti icraat üretir!” yargısı hâlâ yerli yerinde duruyor.
Bunlarla birlikte, 16 yıldır iktidarda olmanın getirdiği “yıpranma”, kadroların oluşumunda “Allah Allah, nasıl oldu da bunu oraya getirdiler, nasıl oluyor bu işler arkadaş!” dedirten tercihler…
“Yerel politikacıların” irrite edici tavırları, kimi yerlerdeki “acayip” maddi ilişki halkaları…
Bunlar da sıkıntılı durumlar.
Ben bugün itibarı ile…
“Adayların” sağlam bir şekilde tespit edilmesi halinde “yönetim”in bu işi yine “başaracağını” düşünüyorum.
Allah ömür ve sağlık verirse…
İzleyelim ve görelim…