Bugün uyanma vakti değilse ya ne zaman?
Bir gün Hz. Ali (r.a) arkadaşlarına uyarılarda bulunuyordu. Sözü kardeşliğe, birlik ve beraberliğe getirerek şu örneği verdi:
“Sık ağaçlı bir ormanda üç tane öküz vardı. Birisi siyah, diğeri beyaz, öbürü de kırmızı idi. Ormanda ise bir sırtlan yaşardı ve onlara bir türlü yaklaşamıyordu çünkü onlar birlikte hareket ediyor birbirlerine sahip çıkıyorlardı. Bir gün beyaz öküz merada yalnız başına iken sırtlan diğerlerinin yanına geldi, dostluklar kurdu.
Epey bir süre geçtikten sonra da onlara şöyle dedi:
“–Bu ormanda bizi diğer hayvanlara fark ettiren şu beyaz öküzdür. Çünkü onun rengi açık ve dikkat çekicidir. Onu yemem için bana müsaade ederseniz orman hem benim hem de sizin için daha güvenli bir yer olur.”
İki öküz önce kabul etmedi, sırtlana karşı çıksalarda sonradan razı olmak zorunda kaldılar:
“–Öyleyse buyur, o senindir” dediler. Sırtlan beyaz öküzü bir güzel yedi. Çok geçmeden aynı gerekçelerle kırmızı öküzü ikna etti ve siyah öküzü de yedi. Sonrası tahmin edeceğiniz şey oldu. Kırmızı öküzün yanına geldi ve aşağılayıcı bir tavırla ona:
“–Şimdi seni yiyeceğim” dedi.
O da çaresiz ve pişman olmuş bir halde:
“–Öyleyse bana müsaade et de avazım çıktığı kadar bağırayım da herkes duysun” dedi.
Sırtlan:
“–Tamam, istediğini söyle” dedi.
Kırmızı öküz üç kez yüksek sesle şöyle dedi:
“–Dikkat edin, ben beyaz öküzün yendiği gün yendim. Bizim sonumuzun sırtlana beyaz öküzü yemesine müsaade ettiğimizde geldiğini bilmeliydik.” (İbn Kesîr, el-Bidâye, VII, 183; Ali el-Müttakî, no: 36308)
Evet kurt, kurtluğunu yapıyor. Gavur da gavurluğunu. Ya sen Müslüman, ya sen müslümanlığını yapıyor musun?
Hayır…
Dün Irak, Libya, Afganistan, Yemen’i yediler. Bugün Suriye ve Filistin aynı kurtların sofrasında. Kendimizden başkasını düşünmüyoruz.
Filistin dünya tarihinin gelmiş geçmiş en vahşi saldırına maruz kalıyor. Vahşi Amerikan’ın, İngiltere, Fransa ve katil İsrail’in Hz. Hamza’nın kalbini göğsünden çıkarıp yiyen Vahşi’den ne farkları var? Hatta daha fazlası…
Dün, gavur gavurluğunu yapmıştı. Bugün de artırarak devam ediyor.
Gazze’de her türlü insani sınırı zorluyorlar. Katliam üstüne katliam! Dünyanın gözü önünde soykırım yapılıyor. Ya sen Müslüman? Mazeret üstüne mazeret üretiyorsun. Başını kuma gömerek tehlikenin sana gelmeyeceğini mi sanıyorsun?
Her kim, ‘İsrail savunma hakkını kullanıyor’ diyorsa ve her kim ABD ve Batı’yı hala dost görüyorsa katillerin suç ortağıdır.
Tebük seferini hatırlayın…
Münafıklar türlü bahaneler ileri sürerek sefere katılmamışlardı. Yani Hz. Peygamberi yalnız bırakmışlardı. Bugün de benzer sebeplerle Filistin’i yalnız bırakanları bu parantez içinde değerlendiriyorum.
Ortadoğu’daki ülkeleri, bir iki fişekle İsrail’e efelenme gösterisi yapan ülkeyi Tebük seferine iştirak etmeyenler olarak görüyorum. Sessiz ve tepkisiz Müslümanları kuru kalabalıklar olarak görüyorum. Kin ve öfkeniz mi tükendi? Buğzetmekten de mi aciziz?
Haçlılar, “bize tabi olmadıkça size rahat yüzü göstermeyeceğiz, size bu dünyada yer yok” dedikçe teslimiyetimiz daha da artıyor.
Allah’tan Türkiye var ve her şeyin farkında. Haçlı seferlerinin devam ettiğinin farkında. Tek başına direniyor. Dünyanın neresinde olursa olsun Müslümanlara sahip çıkıyor.
Soruyoruz, bugün uyanma vakti değilse ya ne zaman?
İbni Kayyim El Cevziyye’nin dediği gibi “Bir gün mutlaka uyanacaksın. Ama burada, ama orada. Artık dilediğini seç.”
Allah hesabımızı kolaylaştırsın.