Dolar (USD)
32.57
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2427.37
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

19 Mart 2022

Bu vatan için

Türk Silahlı Kuvvetleri, internet sitesinde bir şehit haberinin önüne Mithat Cemal’in şiirinden şu kıtayı yazmıştı:

“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır;

Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”

Dün Milat’ın manşetinde 1915 Çanakkale Köprüsü için “Şühedânın Künyesi” başlığını görünce Mehmet Akif’in “Çanakkale Şehitlerine” destanını açıp yenden okudum. Atalarımız yedi düvele geçit vermemek ve Payitaht’ı çiğnetmemek için Çanakkale’de 250 bin şehit vermişti. Ne diyordu Mehmet Akif:

Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvam-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, tufan gibi, mahşer mahşer.”

1915’te İngilizler dünyanın dört bir yanındaki sömürgelerinden on binlerce askeri toplayıp getirmişlerdi. “Çehreleri başka, derileri rengârenk.” Ancak karşılarında Mehmetçik vardı. Beşerin tüm kavimleri bir olsa da Çanakkale’yi geçememişlerdi.

Bir asrı geride bıraktık ama hiçbir şey değişmedi. Bugün de Rusya, bünyesindeki özerk Türk cumhuriyetlerinden topladığı erleri ve paralı askerleri Ukrayna’da cepheye sürüyor.

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün açılışını yaptığı “1915 Çanakkale Köprüsü”, adını aldığı o muazzam tarihe yakışır bir eser oldu. Dünden bugüne medyada bu bilgileri okuyup izliyorsunuz. Ancak tarihe not düşmekte fayda var:

“1915 Çanakkale Köprüsü” 318 metrelik yüksekliğindeki ayakları ile “18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi”ni simgeleyen bir şaheser oldu. Kolay yapılmadı, beş yıl sürdü. Devletin cebinden para çıkmadan 2,5 milyar Euro harcandı. Üretime katkısı bunun iki katını geçecek. Özel sektör 12 yıl işletip devlete devredecek.

1915 Çanakkale Köprüsü, hayal gücünün sınırlarını zorlayan bir proje. Yüz katlı apartman yüksekliğindeki iki dev ayağı arasındaki mesafe 2023 metre ile Cumhuriyet’in 100. yılını simgeliyor. Sembollerin köprüsü, ama hayatı ve seyahati kolaylaştırıyor.

Çanakkale Boğazı’nda bir kıtadan diğerine geçmek artık 6 dakika. Avrupa’dan Ege ve Akdeniz’deki endüstri bölgelerine, Türkiye’den Balkanlar’a ve Avrupa’ya kesintisiz ulaşım sağlıyor. İstanbul Boğazı’nın ağır transit yükünü de hafifletiyor.

***

Önümüzdeki ay da Rize ile Giresun arasına denizin içine yapılan devasa havaalanının açılışı var. Türkiye, büyük ve güvenilir devlet olmanın gücü ile dev yatırımları hayata geçirirken bir taraftan da iki Slav halkını birbirine kırdıran savaşı bitirmek için diplomasiye tavan yaptırıyor.

Batı, karşısında güç de istemiyor, güçlü devlet de... Biraz palazlanan olunca tepesine iniyorlar. Son 15 yıldır Türkiye’nin bileğini bükmek için az uğraşmadılar! Doğu Akdeniz’de, Libya’da, Sudan’da, Suriye’de, Kafkaslar’da sadece yerel aktörlere karşı değil; iki dünya devine karşı savaşan ve kazanan Türkiye oldu. Hem Amerika’yı, hem Rusya’yı alt etti.

Ukrayna’da Rusların ikmal konvoylarını yok eden “Bayraktar TB2” için bir Alman gazetesinin “Umudun Silahı” manşetini atması boşuna değil. Yazının girişine son mısraını aldığımız şiirinde ne diyordu Mithat Cemal:

“Gökler çıkabildin, uçabildinse derindir,

Tarihi kendin yazıyorsan, eserindir.”

Türklerin dünya siyasetindeki rolü yeniden başlıyor.