Dolar (USD)
32.56
Euro (EUR)
34.83
Gram Altın
2435.08
BIST 100
9645.02
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

15 Nisan 2017

Bu ülkenin yabancıları

Hürriyet Gazetesi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde baş örtüsü serbest bırakılınca "Karargah Rahatsız" manşeti ile çıktı. Genel Yayın Yönetmeni'ni değiştirmek zorunda kaldı.

Fakat bu onu uslandırmadı. Almanlar'ın güdümünde Türkiye'de en büyük 'Hayır' kampanyasını yürütmeye devam etti.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nı eleştirmek, aşağılamak, küçük düşürmek için her yolu denediler. Örneğin, 7 Nisan günü Ahmet Hakan ve Mehmet Y. Yılmaz, aynı gün aynı konuyu işlediler. Erdoğan'ın FETÖ ve PKK'ya karşı nasıl aldandığını yazdılar. Bunların birer ihanet olduğunu es geçip, aldanma olduğunu işlediler.

Yetmedi, ertesi gün Hürriyet, Alman Deutsche Welle'nin "Oylar bıçak sırtı" haberini verirken, yazarları da "Bıçak sırtı" konusunu işliyordu. Amaç hayırcıları hareketlendirmekti.

Tehlikeyi fark eden Tayyip Erdoğan, bu konuyu işledi ve Evet'lerin açık ara önde olduğunu söyledi.

Bu kasıtlı yayınlar da 2004'ten beri Hürriyet'in başında olan Vuslat Doğan Sabancı'yı görevinden etti. Anlaşılan Aydın Doğan, sahip olduğu gazetenin Erol Simavi'den kendisine nasıl geçtiğini unutmuş görünüyordu.

***

Vuslat Doğan Sabancı, Ali Sabancı ile evli. Bilkent Üniversitesi'nde Ekonomi okumuş, New York Times ve Wall Street Journal gazetelerinde çalışmış. 8 Nisan günü Hürriyet'te yayınlanan "Ara verme Hürriyet'imi kullanıyorum" röportajının sonunda biyografisi verilerken, "2015'ten beri yurtdışında İslam'ın doğru tanınması için projeler yürütüyor" ibaresi var.
Bence Hürriyet'ten uzak kalacağı günlerde ilk olarak İslam'ı bilen bir rehber eşliğinde Çanakkale Şehitlikleri'ni ziyaret ederse, "İslam'ın ne anlama geldiğini, Milli Şuur'un ne demek olduğunu öğrenir. İçinde milli bir his varsa bunu güçlendirir ve bundan sonraki çalışmalarını o doğrultuda yürütür.

Göğsümüzü mermilere siper ederek 250 bin şehit verdiğimiz, buna rağmen Mehmet Akif'in deyimi ile, "Hayasızca" saldıran vahşi Avrupalılara geçit vermediğimiz; kafesi açılıp üzerimize bırakılan o his yoksulu sırtlan kümelerini nasıl geri püskürttüğümüzü, çocuk yaşta askerlerimizin kanıyla sulanan o yerlerde yaşayarak görür ve Avrupalının bize karşı 'neden bu kadar nefret dolu' olduğunu düşünmeye başlar.

***

Yarından itibaren ülkemiz yeni bir dönemece gidiyor. Tıpkı Fransa'nın beşinci cumhuriyetini kuran Charles de Gaulle'ün yaptığı gibiu2026 Ülkeyi doğrudan Cumhurbaşkanı'nın yöneteceği yeni bir hükümet sistemine geçiyor. Ve yeni bir Cumhuriyete ilk adımını atıyor. 16 Nisan, tıpkı 15 Temmuz gibi Türk tarihi açısından önemli bir dönüm noktası olacaktır.

Batının parmaklarının ucunda oynattığı liderler dönemi sona ediyor. Bundan böyle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı'na seçilecek olanlar, ekibiyle birlikte daha hızlı karar alıp, daha hızlı icraat yapacaklardır. Hemen arkasından dar bölge seçim sistemi ile Meclis'e daha güçlü vekiller girecektir. Seçildiği bölgeyi doğrudan temsil eden bu vekillerle halka hizmet daha hızlı ulaşacaktır. Yargı sisteminin güçlendirilmesi ve adaletin hızlı tecellisi ile de haksız ve hukuksuzlukların önüne geçilecektir. Batının ve batılıların değil, kendi milletinin safında yer alacak medya ve diğer kurumlarla da Türkiye özüne dönecek, tarihe yön veren ülkeler safında yerini alacaktır. İçimizde olup da bize Fransız yahut Alman olan ecnebilere rağmenu2026