Bu Toprakların Sesi
İnsan idealleri kadar büyük, idealleri kadar değerli ve idealleri kadar kalıcıdırlar. Davanız ne kadar büyük ve ulvi ise değeriniz o kadar büyük ve o kadar kalıcıdır. Tarih sayfalarına baktığımızda ulvi değerler uğruna yaşayan ve ölenleri saygı ve minnetle yad ediyor, kinleri, hırsları ve menfaatleri uğruna yaşayan ve ölenleri ise nefretle anıyoruz.
Dünya üzerinde en çok sıkıntı çeken insanlar peygamberlerdi. İlk insan ve ilk peygamber Hz. u00c2dem ilk evlat acısı yaşayan insandı. Dokuz yüz yılı aşkın ömründe putçu, zalim, fasık, kötü, vicdansız bir toplumla uğraşan kişiydi Hz. Nuh. Ateşlere atılmıştı Hz. İbrahim. Sapıklarla, ahlaksızlarla ve edepsizlerle uğraştı Hz. Lu00fbt. Kuyularda büyüdü Hz. Yusuf. Zillet içindeki bir milleti hürriyetine kavuşturmak için uğraştı Hz. Musa. Hastalıklar içinde sabrıyla imtihanı kazandı Hz. Eyyu00fbb. Balığın karnında sabrın en güzel örneğini gösterdi Hz. Yunus. Koskoca ömründe on iki inananı vardı Hz. İsa'nın. Her türlü saldırıya maruz kalmıştı Hz. Muhammed.
Bu dava bu insanlar ile bize kadar geldi. Bu dava Hz. Muhammedin ahlakıyla olgunlaştı. Bu dava Hz. Ebu Bekir'in cömert omuzlarında yükseldi. Bu dava Hz. Ömer'in adaletiyle ayağa kalktı. Bu dava Hz. Osman'ın hayasıyla korundu. Bu dava Hz. Ali'nin cesaret ve şecaatiyle daim oldu. Bu dava tarihin en büyük şehidi Hz. Hüseyin'in kanıyla korundu. Bu dava Hz. Hamza'nın canıyla muhafaza edildi. Sahabenin eğer inanacaksanız ölmeyi göze almalısınız dediği davadır bu dava. Biz de bu davanın bir neferi isek bazı bedeller ödemeye razıyız demektir.
Bu topraklar bu ulvi davanın dünyaya hakim olduğu topraklardır. Bu topraklar adaletin cihana yayıldığı topraklardır. Bu millet İslam'a ve Müslümanlara en fazla hizmet eden millettir. Bu millet haksızlığın karşısında dimdik duran millettir. Bu davanın bu milletle birlikte dünya üzerinde ulaşmadığı nokta kalmadı. Zulüm ve haksızlıklarını devam ettirmek isteyen güçler her zaman karşılarında bu davayı ve bu milleti buldular. Mazlum coğrafyalarda insanların yardımına koşan hep bu milletti. Ülkelerindeki zulüm ve işkenceden kaçanlara Ensar olan her zaman bu millet oldu. Kendi ülkelerinde, kendi idarecileri tarafından baskı görenler kardinal külahı görmektense Osmanlı sarığı görmeyi onun için yeğlediler. Çünkü o sarığın temsil ettiği inanç herkesi kuşatan ve herkesin hayatında rahat ettiği inançtı.
Bu topraklarda sana ve ülkene saldıranların hedefi sen ve idarecilerin değil, senin davan ve senin inancındır. Dünyayı kana bulayanlar her zaman karşılarında bu inancı bulmuş ve bu inanç karşısında mağlup olmuştur. Kabil'in varisleri kıyamete kadar kin ve nefretlerini kustukça karşılarında Habil'in varislerini bulacaklardır. Hak ile batılın savaşı dünya döndükçe devam edecek, zalimler her seferinde karşılarında bu inancı ve bu inancın mensuplarını bulacaklardır. Bunca saldırının hedefi küllerinden yeniden doğan bu milletin tekrar adaletiyle dünya hakimiyetine yürümesidir. Sen bu davanın bir mensubu isen bu davanın öncüleri olan peygamberlerin çektiği ıstırapları çekmeye adaysın. Sen bu inançla yaşamaya çalışıyorsan bu inancın bayraktarları olan sahabelerin yaşadığı zulümlere göğüs germeye razısın. Sen bu anlayışın bir neferi isen atalarının çektiği sıkıntıları çekmeyi göze almalısın.
Şehit evladının ardından gözyaşlarını yüreğine akıtan annelerin gönlündeki şefkatleri hürmetineu2026
Şehit eşinin ardından dünyaya meydan okuyan asil duruşuyla dünyalara değişilmeyecek vakur eşlerin hürmetineu2026
Gözü ve gönlü yaslı yetim evlatlarımız hürmetineu2026
Namusu, şeref ve insanlık yoksunu hayvanlaşmışlar tarafından kirletilen kızlarımızın gözlerinden dökülen iffetli gözyaşları hürmetineu2026
Canını değerleri için vermekten bir an dahi tereddüt etmeyen, cenneti ilahi ferman ile garantilemiş aziz şehitlerimizin dökülen kanları hürmetineu2026
Bu davanın savunucusu güzel insanlar hürmetineu2026
Bu sıkıntılı günlerin bir an önce güzel günlere dönüşmesi temennisiyle...
Hüküm yalnız Allah'ındıru2026