Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

06 Ekim 2020

Bu topraklar…

İnsaniyetin o en derin nüvesine dair bir mevzudur bahse konu ettiğimiz. Bu toprakları değil yazmak, konuşmak için bile –bilateşbih- ‘‘abdest almalı.’’ Bu topraklar kalemin kelamında değil, sazın sözünde de değil, bu topraklar aşkın avazında ve sevdalar ayazında dillendirilebilecek bir gönül tercümanıdır…

Merhamet terazisinde neşvünema bulabilecek bir derdin dermanına dairdir bu topraklar. Anaya dairdir bu topraklar, anaların makbul dualarına ve babaların babalık kamburluğunda dökülen terin İlahi mükafatına dairdir.

Üstünlüğün samimiyetle ölçüldüğü o pınardan kana kana içenlerin serin seyranıdır bu topraklar ve bu toprakların mayası ve bu toprakların en açık ifşasıdır hâyâ ve bu toprakların hâyâsı…

Bu toprakların çocuklarına aşktan bahsedin mesala sevdalardan. Hâlâ aşkı aşk dergahında muhafaza eden bir coğrafyadır bu topraklar ve vu bu toprakların çocukları. Güzel ve cicili esvaplarının kibrinden kaçanların ve akçe külçe kavgasına direnen bir tek bu topraklardır cihan sathında. Dilekler ve hayaller ummanında mana direnişinde kavgasını aşkla veren bir nişânedir ve bir âbidedir bu topraklar ve bu toprakların gönüllü bekçileri…

Esrarında âşikardır davası bu toprakların. Sırrına ermek bir baht meselesidir ve pekala tâlip olmaktan başka çıkar yolu yoktur bu toprakların sırrına ermek için, talebe olmalı yani tâlip için. Dostun ocağıdır, dostunun ocağına incir ağacı diken dünyaya ve dünyalıya rağmen, bu topraklar muahbbet dostunun ocağıdır…

Yaradır gönül mahzeninde yara, yaralının yârine iltica mahzenidir bu topraklar. Yaralının yarasına yârendir bu müzeyyen topraklar. Toprak deyip geçmeyeceksin bu topraklara, kalubeladan beri durmadan yoğrulan ve dünya arzına doğrulan bir yüce dergahın makamının izidir bu topraklar…

Güzergahına grizgaha meylettiğiniz bu topraklar makamı muammadır heryerde sırrı aşikâr olanın. Aşka düşenlerin hâlini aşka düşenler anlar, bu toprakları mazisinin sırrını atisiyle nişanlayanlar anlar, bel değil, gönül bağlayanlar anlar, yer değil, bu toprakları yâr belleyenler anlar. Bu toprakların havasını yel değil, yelini gönlüne teneffüs edenler ancak anlar…

Kabul edilen bir dileğin dua niyetinedir bu topraklar. Ebediyyet niyetiyle diyet ödeyenlerin keyfiyetidir bu topraklar. Ayrılık gayrılık zehirinin panzehirine şifa arayanların derdinin dermanına o mukaddes dergâhtır bu topraklar. Bir kara parçası değildir bu topraklar, ‘‘kara talihinden’’ ötürü yeise saplananların ümide meşalesidir bu topraklar. Bu topraklar, Nuh’un demir attığı yeni bir aydınlık istikbalin saadet pınardıır…

Ey bu toraklar sakini, mübarek bir müjdenin içindesin bu topraklarda, mübarek bir emanetin aziz bir elçisisin bu topraklarda, yine yeniden ta Nil’e kadar, Tuna boylarına değin, Ölü Denizi’i de içine alırcasına, Fırat’ıyla, Dicle’siyle ulu ufkundan ilham alırcasına, cihanşümul gayelerin gölgesinde bize yurt olan bu topraklar senin bağrından kopan davanın ürünüdür ey bu topraklar sakini… Ey bu topraklar sakini, bir konuşuyorum sen beş anlayacaksın, anlamın içinde anlam arayacaksın… Bu topraklar, sırrı kalbimize ekilen bu topraklar… Ey bu topraklar sakini, kalbimizle akletmemiz gerken bir çağda, her çağa çağdaş olan bu toprakların bekçiliği de bize düştü… Süphanallah… Elhamdülillah…