Dolar (USD)
34.48
Euro (EUR)
36.24
Gram Altın
2959.80
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
02 Ağustos 2017

Bu sözleşmeyi kim hazırladı?

5 yılda 17,5 milyon Euro. Yılda eder 3,5 milyon Euro. Ayda eder 291 bin Euro yani 1,2 milyon TL. Sadece bir aylığı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yöneten, suikastleri bertaraf edip darbeyi bastıran Cumhurbaşkanı Tayyip ERDOĞAN'ın maaşının 34 katı, Başbakanın maaşının 75 katı, asgari ücretin 850 katı. Nedir bu paralar? Milli takımlar teknik direktörü Fatih Terim'e ödenen primler hariç garanti ücret. Dünyanın en çok kazanan 4'üncü antrenörü. Milli gelire oranla dünyanın en yüksek ücretini alan antrenörü. Arda Turan krizi, kebapçı baskını, Rüştü Reçber'e hakaret ve tehditlerle mili takımın itibarını zedeleyen, ülkenin hukukunu hiçe sayan, Türk halkını ve milli takımını küçük düşüren Fatih Terim'e yılda oynanan 3-4 maç için ödenen astronomik rakamlar. Ne iş gördü bu teknik adam? Ülkeyi mi yönetti, terörü mü bitirdi? Darbeyi mi bastırdı? Dünya kupasını mı kaldırdı? Avrupa şampiyonasında Türk bayrağını mı dalgalandırdı? Bu parayı hak edecek ne yaptı Allah aşkına? Bir adama bu kadar maaş mı verilir? O kadar zengin bir ülke miyiz? Bu paralarda tüyü bitmemiş yetimin, şehit evlatlarının, gazilerin hakkı var. Bunun vebali iki cihanda da büyük olur. Hazine kimsenin miras kalmış özel mülkü değildir.

SÖZLEŞME; KAMUNUN ZARARINA, TERİM'İN YARARINA

15.11.2013 tarihinde Türkiye Futbol Federasyonu ile Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim arasında 5+2 yıllık ve 7 maddeden oluşan sözleşme, taraflara tek taraflı fesih halinde birbirlerine tazminat ödenmesini ön görüyor. Ancak gelin görün ki sözleşmeye bir hukukçu olarak göz attığımda, özel hukuk sözleşmesi olan ve tarafların eşitliği ilkesine dayanması gereken sözleşmede " kafa kurcalayan, kamu zararına, Fatih Terim yararına, hak ve nesafet kurallarına aykırı" hükümler açık bir şekilde göz çarpmaktadır. Sözleşmenin Fatih Terim tarafından tek taraflı feshi halini düzenleyen ilgili maddesinde "Terimin TFF'ye net ve sabit bir şekilde sadece 1 milyon 450 bin Euro tazminat ödeyeceği" ön görülmektedir. Sözleşmenin TFF tarafından tek taraflı feshi halinde ise "TFF'nin Fatih Terime fesih anından geçerli olmak üzere 15.11.2018 tarihine kadar yıllık 3,5 milyon Euro tazminat ödeyeceği" ön görülmektedir. Yani Terim istifa ederse sadece 1 milyon 450 bin Euro, TFF tek taraflı fesih ederse yıllık 3,5 milyon Euro tutarında çok daha yüklü ve mantıksız bir tazminat öngörülmüştür. Bu sözleşmeyi hazırlayanlar, bu sözleşmenin altına imza atanlar Allah aşkına, bunun mantıklı ve toplumu ikna edici izahını nasıl yapacaklardır? Acaba TFF yetkilileri söz konusu maddi külfetleri ve tazminatları kamunun parasından değil de kendi holdinglerinden verseydiler "kamu zararına ve Fatih Terim yararına" olan böyle bir ucube sözleşmeye imza koyarlar mıydı?

"HAKKIM HELALİ HOŞ OLSUN" DEMEYECEĞİM.

Son yaşanan olaylar ve bardağı taşıran krizlerin ardından TFF, Teknik direktör Fatih Terim ile karşılıklı anlaşarak yolları ayırma kararı aldıklarını açıkladı. Ancak basına düşen ve bu saate kadar resmi bir açıklaması da yapılmayan "Fatih Terim'e kalan süresi için 4,7 milyon Euro tazminat ödeneceği" şeklindeki iddialar ise hem kafa karıştırdı hem de vicdan yaraladı. Yukarıda 15.11.2013 tarihli sözleşmenin esaslı unsurlarından bahsettik. Sadece tek taraflı fesih halinde diğer tarafının tazminata hak kazanacağı ön görülmüş; karşılıklı anlaşma veya fesih halinde her hangi bir tazminat ön görülmemişken ve TFF'nin resmi açıklamasında karşılıklı anlaşma ile yolların ayrıldığı dile getirilmişken, tüyü bitmemiş yetimin, şehit yakınlarının, gazilerin hakkı, 81 milyonun alın teri olan bu 4,7 milyon Euroluk tazminat da neyin nesi? Yok eğer Fatih Terim tek taraflı istifa etmişse kendisinin tazminat ödemesi gerekirken çalışmadan devlet hazinesinden 4,7 milyon Euro tazminat alacağı iddiasını kim, nasıl izah edecek? Velev ki Terim'in görevine son verilmiş olsun çalışmadan, avantadan, tüyü bitmemiş yetimin, fakir ve fukaranın hakkı olan 4,7 milyon Euro gibi astronomik bir rakamı tazminat diye mideye indirmek, bu vatanı ayakta tutan erdemlerle, değerlerle bağdaşır mı? Bu durum ne vicdani ne de ahlakidir. 81 milyonun içerisinden bir vatandaş olarak; kendi hakkıma dair alana da verene de "hakkım helali hoş olsun" demeyeceğim. Hani milli takım milli bir davaydı, milli bir kavgaydı. Milli olmak da yerli olmak da lafla olmaz, büyük bir erdem ve ahlaki bir duruş gerektirir.