Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
07 Nisan 2024

Bu Ramazan'ı da seçim yedi!..

BİR mesajımızda şöyle demişiz:

Seçim ortamında her şey serbest mi?

Seçim ortamında…

Günah, vebal yok mu?

Mâide 8,

Hucurât 6,

Hucurât 12 yok mu?

Hûd 12 yok mu?

Demokratik mücadele ortamları...

‘Burada Allah yok, Peygamber tatilde!’ yazılı işkencehâne duvarları gibi!..

***

Başlıkta dedik ya,

Bu Ramazan’ı da seçim yedi.

Kaç Ramazan kaldı ki geriye?

“Çok yaşayan yüze kadar yaşıyor!”

Allah bilir elbet; benim 80’i gözüm kesmiyor, hele ki 100!

Önümüzde varsa yıllar, onların da ne kadara aklımız başta geçecek kim bilir?

***

Bu Ramazan da geçti.

Gazze’de soykırım, açlık…

İnsanlık tarihinin en büyük zulüm operasyonlarından biri…

Biz, Etimesgut, Bağcılar derdinde!..

Gördük ki, yüreğimiz kopmuş medeniyet coğrafyamızdan.

Mücadele ettiklerimize benzemişiz!..

Hissizleşmişiz…

Ara sıra “Ah Gazze, Vah Gazze!” deyişlerimiz de, vicdanımızın sesini bastırma gayretinden.

***

Bu Ramazan’ı seçim yedi.

Kaç ramazan var ki önümüzde?

Bu demokrasi acayip bir oyun; iyice böl, iyice parçala ve en tepeden, dünyanın en tepesinden yönet!

Muhtarlık seçimi için bile kan akıyor, ne berbat iş!..

Küfürler, hakaretler, karşılıklı iftiralaşmalar havalarda uçuşuyor!..

Demokrasi de dinlerden bir din!..

Bu dinde yasak, haram yok galiba?

İstediğine istediğini demek serbest, amaca giden her yol meşru!..

Amaç ne?

“Oynamaktan maksat ütmek!” imiş!..

Yani, ne pahasına olursa olsun yenmek, seçim kazanmak!..

Taaa ilkokul günlerinde öğretilen bir özdeyiş vardır bizlere:

“Kem âlÂt ile kemâlat olmaz!”

Yani…

Kötü, yanlış vasıtalarla iyi sonuçlara ulaşılmaz, olgunluğa ulaşılmaz!..

Demokrasi dininde bu böyle değil; vur geç!..

***

Bu genel yöntem olunca, herkes herkesi ütmeye çalışıyor haliyle.

İlke, prensip, erdem, hepsi ayaklar altında.

Neler gördük neler?

Bir gün…

AK Parti’den aday olmak isteyen bir arkadaş geldi.

Sayın Erdoğan’ı ve AK Parti’yi övdü de övdü…

Israrla kendisine destek vermemi, yetkililerle görüşmemi istedi.

“Yapamam, edemem, söylesem de hükmü olmaz!” dedim.

Böyle gönderdim, biraz küstü galiba…

Aradan bir zaman geçti.

Adaylıklar belli oldu.

Bu arkadaş, aday yapılmamış…

Sonra…

Yine geldi, bir başka partiden aday olmak istediğini söyledi ve yine benden destek istedi!

***

Benim bünyem bunları kaldırmıyor.

Bende arıza olmalı, bunca yıl takip ettiğim demokrasiyi bir türlü içselleştiremedim, oyunun bir parçası olamadım, bal tutup parmak yalayamadım.

Aklıma da gelmedi galiba, kafam çalışmıyor böyle işlere..

Ya da ruhum kabul etmiyor. Ne var ki, işimiz bu…

Koskoca Ramazan’da yine seçim peşinde koştuk, tahminlerde bulunduk…

Havanda su dövdük!..

Sonuçta ne oldu?

Hiç!..

Bir sürü de küfür yedik.

Seçimi gönlümüzün arzu ettiklerinin değil de, yıllardır mücadele ettiklerimizin kazanacağını gördük, tahmin ettik, yazdık…

Yazdık diye, yıllardır bizi izleyenlerden ne azarlar, hatta hakaretler işittik!..

Ve hatta iftiralar!..

Ne oldu, işte sonuçlar bizi doğruladı.

Yazmasa mıydık, yalan mı yazsaydık, bizden beklenen ne?

Nasıl bir dünya bu!..

Hem sonra…

Sonuçlar bizi doğrulasa ne olacak ki?

İstemediklerimiz kazanmış, biz haklı çıkmışız…

Ve sonunda koca Ramazan ayımız, bundan sonrakini görüp göremeyeceğimiz belirsiz olan güzelim ay, heba olup gitmiş!..

Bu Ramazan’a hastalıklarla başladık.

Kalbimizden, diş etlerimize birçok yerde arızalar çıktı.

Oruç tutmamızı engelleyen bir süreçten geçtik, bu sefer de ev halkı toptan hasta oldu.

Günlerimiz acil servislerde, polikliniklerde geçti.

İşimiz bu, seçimleri takip ettik…

Düşünce ve tahminlerimizi paylaştık…

Düşmanlar neyse de “dost bildiklerimizden” nice hakaret işittik, küfür hatta iftira!..

***

Ve bugün…

Büyük bir huzurla…

Şevk ve iştahla.,..

Bayram kutlamaya hazırlanıyoruz. Mübarek olsun.

Bir fakire üç beş kuruş verelim de… Vicdanımız kurtulsun!..