Dolar (USD)
35.43
Euro (EUR)
36.50
Gram Altın
3055.78
BIST 100
10025.27
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
10 Şubat 2020

Bu ne ayak?

15 Temmuz 2016… Darbe girişiminin dört gün sonrası:

19 Temmuz…

Kamuya açık bir mekânda bir Tv kanalında haberleri izliyoruz.

Bir FETÖ’cü fevkalade tedirgin. Elinde bir dosya kâğıdıyla yerinde duramıyor. Meğer FETÖ ile iltisaklı Aktif Eğitim Sen’den istifa edecekmiş.

Daha önceleri kendisiyle FETÖ yalanları yüzünden münakaşa ettiğimden aramız iyi değildi. Ama yine de gerçekleri görmüştür zannıyla sordum:

-Şimdi, bu cemaat dediğin bu yapının ne olduğunu anladın mı?

Telaşlı haliyle:

-Bu bir tiyatrodur. dedi.

Ben de kim bu tiyatrocular dediğim de:

-İşte bunlar. diyerek

Ak Parti Meclis grubunda konuşan Başbakan ve Ak Parti Genel başkanı Binali Yıldırım’ı gösterdi.

Bu şahıs, 20 Temmuz’da yürürlüğe giren Kanun Hükmünde Kararname gereğince bir hafta sonra kamu görevinden atıldı. Şimdi yurtdışına kaçtığı söyleniyor.

Bir FETÖ mensubunun darbe girişiminden üç gün sonra ‘ tiyatro’ söylemini ’ aylar sonra bir siyasi partinin genel başkanından ‘kontrollü darbe’ olarak duymak ilginç değil mi?

Bu FETÖ’cünün Polis Meslek Yüksek Okullarında ders verdiği de düşünülürse ‘tiyatro’ söyleminin örgüt içi haberleşme Bylock’tan yaygınlaştığı kuvvetle muhtemeldir.

3Temmuz 2013’te Mısır’da Sisi darbe yapınca FETÖ’nün yayın organı Zaman gazetesinde Mısırlı bir akademisyen adına yayınlanan makalede, 28 Şubat sürecinde merhum Necmettin Erbakan hükümetine söyledikleri : “ Beceremediniz, bırakıp gidiniz.”i Muhammed Mursi’ye de “ Beceremediler” dediler.

Türkiye, Sisi’den hesap sormaya çalışırken dönemin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mısır’la kadim dostluktan bahsederek ilişkilerin bozulmadan devam edeceğinden dem vurmuş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise buna karşı çıkmıştı. ‘Beyefendi’ buna bir hayli bozulmuştu.

FETÖ medyası Türkiye’nin Sisi cuntasına karşı çıkışını karalamak için “ Türkiye’nin Orta Doğu politikası akort edilemiyor.” minvalde algı operasyonlarına hız vermişti.

FETÖ - Gezi ittifakı her alanda. Gezi olaylarını mezhebi bir çatışmaya dönüştürmek isteyen Pensilvanya Şeytanı olaylarda hayatını kaybeden bir çocuk için yayınladığı başsağlığı mesajında : “ Yıllardır bağdar olmuş … kardeşlerime…”diyerek kışkırtıcılık yapıyordu.

Diğer yanda da miting kalabalığını Taksim’e yönlendiren ve “Türkiye’nin her yerinde direniş başladı.” diyerek kalkışmayı körükleyen eşhas, bugün de terör yandaşlığına devam etmiyor mu?

Aralık 2013…

15 Temmuz’a ‘ tiyatro’ diyen kamudan atılan bu FETÖ’cü, 17/ 25 Aralık’tan üç beş gün önce de Türkiye’de 30 Mart 2014’te yapılacak olan belediye seçimlerinin yapılamayacağını söylemiş, nedenini sorduğumda da aynen : “ Türkiye’de hakimler, savcılar var.” demişti.

17/25 Aralık’ı biliyormuş…

Buna mukabil, 17/25 Aralık kumpas kasetlerini TBMM çatısı altında dinletenler FETÖ’nün neresindeler?

30 Mart 2014 belediye seçimlerinde ittifak yaptıklarını itiraf edeni de susturdular.

15 Temmuz gecesi Atatürk Hava Limanı’ndan tankların arasından süzülüp bir mekana gidip oradan darbeyi ekranlardan seyreden FETÖ’nün nesidir?

Halkı katledenler bu şahsa neden dokunmadılar?

Bu sorunun cevabı alınmadan FETÖ ile mücadele hep yarım kalmaya mahkumdur.

15 Temmuz’dan sekiz gün sonra / 24 Temmuz’da…

İstanbul’da düzenlenen mitingde FETÖ ifadesini ağzına almayan malum şahıs, II. Abdülhamit’in görevden uzaklaştırılmasını kutlamıştı, asıl darbenin KHK ile 20 Temmuz’da yapıldığını söyleyerek 15 Temmuz cuntasını perdelemeye çalışmıştır.

Bugün de Kıbrıs, Libya, Suriye ve terörle mücadele konularında devlete, millete ayak bağı olmaları programlanmışlıklarını göstermekte.

Soros’un sermayeleri

“Kıbrıs’ı Kıbrıslılara verelim.” diyenlerle Mustafa Akıncı yanı değil mi?

FETÖ’nün ayağını sivilleşmede arayanlar geçmişte darbecilikten, muhtıracılıktan, başbakana küfür etmekten, resmi toplantılarda içki içmekten sabıkalılar.

Binlerce belge, bilgi ve görüntüye, mahkumiyet kararına rağmen hâlâ ‘tiyatro’ diyenlere dikkat!